Atatürk'le İsmet Paşa arasındaki şair

Yahya Kemal yılındayız. Büyük Üstad’ın Budin ve Boğaz ufuklarından yükselen sesi hâlâ eski plaklardan duyulurken, “besteleri” de hayran olduğu büyük bestecimiz Itri gibi “gemiler geçmeyen bir ummanda çalınıp” duruyor.
Yahya Kemal’in benim yaşamımdaki rolünü yine bu köşede (Bahçelerden Çok Uzak) yazmıştım. Bu yazımda da yine onun yakın dostlarının tanıklığına başvurarak İsmet İnönü ile tehlikeli ilişkilerini anlatacağım. Gerçekte büyük şairimiz Atatürk’ün dostluğunu kazanmış, hatta rivayetlere göre, Atatürk ölüm döşeğindeyken “Yahya Bey benim için şiir yazmadı” sözleri kendisine iletildiğinde, öz Türkçe ile bir şiir yazıp Dolmabahçe’ye göndermişti: “Onu gördüm dün, ulusun yücelttiği gün” dizeleriyle başlayan o şiir bugün ne yazık ki kayıptır.
Ne var ki Atatürk’ün ölümü ve İsmet Paşa’nın cumhurbaşkanı seçilmesiyle Yahya Kemal de kimi tanıklara göre “vehimeye kapılmış” kimilerine göreyse İsmet Paşa’nın siyasi polisinin takibine uğramıştı. Yakın dostlarından Nihad Sami Banarlı, Yahya Kemal’in şiirlerini bir kitapta toplamak istediğini ama ölünceye kadar sudan bahanelerle bunu hep ertelediğini anlatıyor:
 “Çok keskin bir hicivci olan Yahya Kemal, bütün bunları bile bile yine milletin zıddına giden iktidar adamları için hicivlerin en keskinini söylemekten kaçınmadı. Şair bir gün dayanamadı:” Bu iş yanlış oldu! dedi. Memleketi ben idare edecektim şiiri de İsmet Paşa yazacaktı. Hiç olmazsa o zaman yalnız şiir mahvolurdu. Yine o günlerde Yahya Kemal’e merhum Avni Başman bir haber getirmişti:
“İsmet Paşa Nurullah Ataç’ı senin aleyhine yazı yazmaya memur etmiş. Bunu bana gizlice söylemek zorunda kaldı Ataç.” Bu haber tahakkuk etti. Ataç’ın bir zaman hayranı olduğu Yahya Kemal’e şiddetli hücumları başladı. Bu hücumlarda şairin bilhassa işiri kötüleniyordu. Yine bir gün şu son asırda Türkiye’nin başına gelen felaketler üzerine konuşuyorduk. İsmet Paşa memleketin başındaydı. Yahya Kemal durdu durdu da birden dedi ki:
“Bu son asırda Türkiye’nin başına gelenlerden biri de İsmet Paşa’dır.
Yine Banarlı’nın tanıklığıyla:
 “Bir gün de Yahya Kemal, bana inanamadığım bir şey söyledi: “İsmet Paşa, bu Menderes’i bir gün düşürecek ve hatta astıracaktır. Bunu da ordudaki müfrit İsmet Paşa hayranlarına yaptıracaktır. İktidarı bu şekilde alacaktır. Fakat ben o zaman Türkiye’de olmayacağım. Yeni bir İsmet Paşa idaresine dayanacak kadar genç değilim.” Hayretle ne yapacaksınız? diye sordum: “Bir miktar döviz biriktirdim Avrupa’ya gideceğim.” Kulaklarıma inanamıyordum. “Cihan vatandan ibarettir itikadımca” mısraının şairini son demlerinde vatandan kaçıracak kadar ona dehşetli görünen şey ne idi? Fakat bu sözleri galiba doğruydu. Vefat ettiğinde Park Oteli’ndeki kasasından Türk parası yerine mühim miktarda döviz bulunduğunu gördük. Arkasından da dediği gibi oldu: Menderes asıldı ve İnönü iktidara geldi. (N.S. Banarlı: Siyasi Nükteler, Meydan 3.6.1969.)
Atatürk’ün biyografı ve İsmet Paşa’nın yakın adamı gazeteci Falih Rıfkı Atay Yahya Kemal’in ölümünden sekiz yıl sonra şöyle yazacaktı:
“Yahya Kemal Osmanlı emperyalizmi destancısıydı. 

Yazarın Diğer Yazıları