AYM'den Metiner'e 'dönek misin, inek misin' kararı

AYM'den Metiner'e 'dönek misin, inek misin' kararı
Anayasa Mahkemesi, AKP'li Mehmet Metiner'e 2011'de söylenen 'Dönek misin inek misin' sözlerinin 'hakaret' olmadığına karar verdi.

AKP'li milletvekili Mehmet Metiner'in 2011'de hakkında ''Oğul M. M. Sen nesin?'' başlıklı bir yazı yayınlayan gazeteci Haci Boğatekin'e açtığı davada son sözü Anayasa Mahkemesi söyledi. AYM, www.gergerfirat.com adlı sitenin sahibi Boğatekin'in Metiner için sarf ettiği ''Dönek misin inek misin'' sözlerinin 'hakaret' olmadığına hükmetti.

BAŞTA TAZMİNATA MAHKUM EDİLMİŞTİ

Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre Metiner'in açtığı tazminat davasında ''Dönek misin inek misin?'' sözleri nedeniyle 3500 liralık tazminata mahkum edilen Boğatekin, AYM'ye bireysel başvuruda bulundu. AYM 21 Kasım'da bireysel başvuruyu kabul etmesinin ardından dava konusu sözlerin hakaret olmadığı yönünde karar alırken AYM üyesi Serdar Özgüldür ve Emin Kuz karşı oy verdi. AYM kararında Metiner'in ismi ''M.M (Müşteki)'' şeklinde geçti.

Metiner: Sarraf'ın, ABD derin devletinin, FETÖ ile iş birliği yapan ABD yargısının, NATO'nun canı cehenneme

'İNEK DEĞİL, DÖNEK AĞIR BİR SÖYLEM'

Kararda özetle şu görüşlere yer verildi: ''Başvuru konusu köşe yazısında başvurucunun müştekinin itibarına yönelik eleştiri içeren birtakım ifadeler kullandığı görülmekle birlikte kişisel şeref ve itibara saldırı niteliği taşıyabilecek ifadenin 'dönek' kelimesi olduğu düşünülmektedir. Ağır bir söylem olduğu, incitici, şoke edici ya da rahatsız edici bir yanının bulunduğu kabul edilmelidir. Bununla birlikte bu ifadenin yazının tamamının ışığı altında ve özellikle hedef aldığı kişi ile başvurucunun konumu ve söylenme şekli bağlamında incelenmesi gerekmektedir.''

'HALKA MAL OLMUŞ KİŞİYE ELEŞTİRİ SINIRI GENİŞTİR'

''Halka mal olmuş bir kişi olan müşteki için kabul edilebilir eleştiri sınırları, sıradan bir kimse ile karşılaştırıldığında daha geniştir.''

'ELEŞTİRİDEN CAYDIRMA ETKİSİ YARATILMAMALI'

''Rahatsız edici de olsa siyasilere ve tanınmış kişilere ilişkin yapılan bilgilendirme ve eleştirilerin cezalandırılması 'caydırıcı etki' doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin susturulmasına yol açabilir. Mahkemelerin gerekçeleri, başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerine yapılan müdahale için yeterli ve ilişkili sayılamaz. Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.''