Aziz Yıldırım'dan Ali Koç'a çok sert cevap!

Aziz Yıldırım'dan Ali Koç'a çok sert cevap!
Başkan adaylarından Ali Koç'un önceki gün yaptığı açıklamalarına başkan Aziz Yıldırım da aynı sertlikle yanıt verdi. Yıldırım, Ali Koç için, "Küçük dağları ben yarattım havası? Hem de daha henüz başkan adayıyken" ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kongredeki rakibi Ali Koç’un açıklamalarına aynı sertlikle yanıt verdi.

Gazete Habertürk'te yer alan habere göre Aziz Yıldırım yaptığı açıklamalarda özetle şunları söyledi: “Bir insanın içinde bulunduğu en tehlikeli durum; söylediği yalana kendisinin inanması ve yalanı alkışlandığında yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmesidir. ‘Bila bedel üyelik’ dedi.

Yazı ile sorduk. ‘Ben sadece dedikoduları dillendirdim. Başkan ve yönetim asla hukuka ve tüzüğe aykırı iş yapmaz dedim’ diye yazılı cevap verdi.

"SANA KÜFRÜ NASIL KARŞILARSIN?"

“Şimdi milletimizin göz bebeği bir ordu mensubu üzerinden muhaliflerin keyfi olarak disiplin cezası ile cezalandırıldığını söylüyorsun. Başkana, yöneticiye, kulüp üyesine küfür eden her kim olursa olsun disiplin kurulu gereğini yapar. ilgili kişi ile ilgili suç duyurusunda da bulunduk. Sen sana edilen küfrü, hakareti nasıl karşılar, ne yaparsın; o senin sorunun. Ben bu şekilde geniş bir insan değilim.”

"SİZE KİM BU SUFLELERİ VERİYOR?"

"Akademi kavramı, Ali beyin buluşu imiş, biz onun projesini çalmışız! Ali bey, 2012’den beri futbolun çok dışında kalmışsın. Hatta görev sürende öğrendiklerini bile unutmuşsun! Akademi kavramı, UEFA’nın altyapı liglerine 2008’de verdiği isimdir. 3 Temmuz Futbol Akademisi ise 2015 yılından beri genel kurullarda, divan kurullarında anlattığım bir projedir. Size kim bu sufleleri veriyor, bilmiyorum. Bir arayıp sorsan, sana pilot takım fikrimizi ve projemizi anlatırdık.”

"HANİ HER ŞEY FENERBAHÇE İÇİNDİ?"

“Akademi konusu, bir kulüp projesidir, seçim vaadi değildir. ayrıca biz kimiz, siz kimsiniz? konuşmalarına hep ‘Biz açıkladık, bizim projemiz’ şeklinde başlıyor. Siz başka bir kulüp mü kuracaksınız? Hani her şey Fenerbahçe içindi? Arazi aldığımız, yatırım yaptığımız bir projeyi, manipüle ederek, seçime alet etmeniz, sonra da Fenerbahçe başkanı ve yönetimini ‘çalmakla’ itham etmeniz hangi edep değerleriyle bağdaşıyor? Nedir bu ‘Küçük dağları ben yarattım’ havası? hem de daha henüz başkan adayıyken!”

"MAÇLARA GİTMEYİN TELKİNİNDE Mİ BULUNACAKSIN?"

“Kombinelerin çıktığı hafta, ‘Sizlerden söz istiyorum, kombine kalmayacak’ diyorsun. Peki ya başkan olamazsan? 2 yıldır yaptığınız gibi, maça gitmeyin telkinlerinde mi bulunacaksınız sosyal medyadaki troll'leriniz aracılığıyla? Fenerbahçe’ye şart koşmak ne demek? Cümleye ‘Başkan olursam’ diye başlamak ne ayıp!”

"20 YIL SONRA ANLARSIN NE DEMEK İSTEDİĞİMİ"

"Arazilerimiz varsa neden faiz ödüyoruz diyorsun. Bu araziler, Fenerbahçe’nin geleceğinin teminatı. Şimdi anlayamadın demek ki Ali bey. Allah uzun ömür versin, bir 20 yıl sonra anlarsın ne demek istediğimi. Günümüz borçlarının çözümü ise bundan 20 yıl öncesinden daha zor değil, merak etmeyin. Biz Fenerbahçe’ye şart koşmayız, siz şart koşuyorsunuz, delegeleri baskı altına alıyorsunuz.”

"ANLAMIYOR MUSUNUZ?"

“3 Temmuz için ısrarla ‘Hala bitmedi’ diyoruz. Hala aynı hakemler, aynı kurullar, aynı insanlar futbolu yönetiyor. Anlamıyor musunuz, yoksa anlamazlıktan mı geliyorsunuz? ‘Biz dava arkadaşıyız’ diyorsun. ‘Yapılan iyilikler söylenmez, ayıptır’ diyorsun. Daha 3-4 ay önce, tüm ulusal medyanın gözü önünde, tırnak içinde söylüyorum ‘dava arkadaşın’ olan Şekip Mosturoğlu’nun ailesi için söylediklerini unuttuk mu zannediyorsun? Daha ilk fırsatta dava arkadaşına yaptığını iddia ettiğin iyilikleri sıraladın, bu nasıl dava arkadaşlığı?”

"SEN NEREDEYDİN!"

“3 Temmuz’da kaçmadım diyorsun. Sen Mayıs 2012’de bıraktığında ben tutukluydum. Tam 4 ay sonra tahliye oldum. 2015’te yeniden yargılama oldu. Sen neredeydin? 2016 yılından beri kumpas davası sürüyor, bir gün geldin mi? 17/25 Aralık, 15 Temmuz sonrası ortaya çıkıp delikanlılık yapmak kolay, öncesinde sen neredeydin?”

"FENERBAHÇE ÇOK BÜYÜK BİR KULÜP"

“ÇOK yakın bir zamanda büyük bir kulüp olamayabiliriz demiş Ali bey. Fenerbahçe çok büyük bir kulüp bir kere. 3 Temmuz’un yarattığı tahribatı toparlamaya çalışırken, hiç merak etmeyin futbolun da geleceğini kurtaracak sistemi biz kuruyoruz 5 yıldır yaptığımız çalışmalarla.”

"BENİM DÖNEMİMDE BİRLİK OLUNDU"

“Ağızlarda sakız olmuş başka bir iddia da ‘Tek vücut olmuş, tüm kesimlerle barışık bir Fenerbahçe’... Fenerbahçe tarihini bilmeyenlerin cümlesi bu. 98’den öncesine bakın bir bakalım. Kaç tane grup var, Fenerbahçe kimlerin ellerinde? Bu kulüpte benim dönemimde hiç olmadığı kadar birlik olunmuştur. Her zaman muhalif sesler olacaktır, bu kulübün doğasında bunlar var. Yapıcı muhalefete her zaman varız. Ancak yalan söylemeyeceksiniz, iftira atıp kulübü karalamayacaksınız.”

"SÖZÜNDEN DÖNEN BEN DEĞİL, SENSİN ALİ BEY"

"Fenerbahçe'ye başkan adayı olmanla ilgili bir problemimiz yok bizim Ali bey. Problem, zamansız adaylığınla ilgili. 16 ay önceden aday olup, camia üzerinde baskı yaratıp, her ayağımız tökezlediğinde insanların konsantrasyonunu sahadan alıp saha dışına taşıdın. Benim senin isminle ne problemim olabilir? zaten ben seni, Yargıtay süreci sona erdiğinde başkan olarak görmek istediğimi ifade etmişim. Ancak sözünden dönen ben değil, sensin Ali bey. O dönemde ‘Süreç sonuna kadar başkan kalmalıdır, bu her türlü sportif başarıdan daha önemlidir’ demiştin. 2015 yılı mayıs ayı Genel Kurul’da aday olmadığını söylüyorsun.”

"GEL SÖZ VER"

"Kulübe yapılan sponsorlukları açıkla diyorsun. İlk iş açıklayacağım. Ama ilk anda hatırlatayım; 1 - Ülker, 2 - Doğuş, 3 - Acıbadem. Bunu da sen çok iyi biliyorsun. Sen her yerde ‘Seçilirsem, yeni ve büyük sponsorluklar getireceğim’ diyorsun. Buradan sana bir teklifim var. Gel söz ver, seçilemezsen de aynı sponsorlukları getir. Herkes senin ne kadar iyi Fenerbahçeli olabildiğini görsün.”

"CAMİAYA EN BÜYÜK HAKARET BU"

“3 Temmuz davasını bizden güçlü kimse takip edemez’ lafımı camiaya hakaret olarak nitelendirip davayı en az bizim kadar ‘tutku’ ile takip edecek çok insan bulunacağını söylüyorsun. Peki, sen değil misin ‘Seçimi kazanamazsam bir daha aday olmayacağım’ diyen? Bu, camiaya hakaret değil mi? Sen olmazsan Fenerbahçe yok olup gidecek mi?”

"MAĞDUR EDEBİYATINI BIRAK"

"Kapalı kapılar ardında söylenen hiçbir şey yok. İlk kez basına açık konuşma yapınca kapalı toplantılarını ve o toplantılarda dillendirdiklerini unuttun. Aziz Yıldırım, yüzüne söyleyemeyeceği bir şeyi arkadan söylemez. FETÖ’nün savcısına, hakimine, polisine korkmadan inandığını söyleyen Aziz Yıldırım, neye inanıyorsa her yerde onu söyler. Mağdur edebiyatını bırak. Hangi mağduriyetten söz ediyorsun? Sen bugüne kadar ne mağduriyet yaşadın? Mağduriyet kelimesinin anlamını bilir misin?”