Uzmanlar, güçlü bir bağışıklık sisteminin inşasında atılması gereken ilk adımın, günlük beslenme düzeninin stratejik bir şekilde kurgulanması olduğunu vurguladı.
Sağlam bir bağışıklık sistemine sahip olmanın, hastalıklara karşı vücudu korumanın en etkili yolu olduğu, bilim dünyasının ortak görüşü olarak kayıtlara geçti.
Uzmanlar, bu kritik savunma mekanizmasını güçlü tutmak için atılması gereken ilk ve en önemli adımın, günlük beslenme alışkanlıklarını doğru bir şekilde düzenlemek olduğunu ifade etti.
HARVARD’DAN ÖNEMLİ VURGU
Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'ndan beslenme epidemiyolojisi uzmanı Dr. Walter Willett, beslenme ve bağışıklık arasındaki ilişkinin temel taşlarını oluşturduğunu belirtti.
Dr. Willett, yaptığı açıklamada, "Bağışıklık hücrelerinin düzgün çalışması için belirli mikro besinlere ve antioksidanlara sürekli ihtiyacı vardır. Düzensiz veya yetersiz beslenme, bağışıklık sisteminin etkinliğini hızla düşürür" ifadelerini kullandı. Bu bulgular, doğru beslenmenin hastalıklardan koruyucu bir kalkan görevi gördüğüne işaret etti.
ULUSLARARASI ARAŞTIRMALAR BESLENMENİN ROLÜNÜ KANITLADI
Özellikle D vitamini, çinko ve C vitamini gibi mikro besinlerin bağışıklık tepkilerini düzenlemedeki hayati rolü, birçok uluslararası bilimsel araştırma ile kanıtlandı.
Örneğin, Avrupa Klinik Beslenme ve Metabolizma Derneği (ESPEN) tarafından yayımlanan kapsamlı bir derleme, düzenli ve dengeli beslenen bireylerin, enfeksiyonlara karşı daha dirençli olduğunu ve hastalık süreçlerini daha hafif atlattığını ortaya koydu.
İNGİLİZ UZMANDAN STRATEJİK YAKLAŞIM ÇAĞRISI
Londra King's College Beslenme Bilimleri Bölümü'nden Prof. Dr. Tim Spector, bağışıklık sağlığı için bağırsak mikrobiyotasının kilit öneme sahip olduğunu aktardı.
Prof. Spector, "Bağırsak, bağışıklık sistemimizin büyük bir bölümüne ev sahipliği yapar. Fermante gıdalar ve yüksek lifli sebzeler ile beslenme düzenimizi zenginleştirmek, bu 'iç ekosistemi' güçlendirmenin en stratejik yoludur" dedi.
Spector, bu yaklaşımın, sadece anlık koruma sağlamakla kalmayıp, uzun vadeli sağlık direncini de desteklediğini ifade etti.
Küresel çapta önde gelen bilim insanları, sağlığın reçetesinin farmasötik ürünlerden önce günlük beslenme tabağımızda saklı olduğu konusunda fikir birliğine vardı.