Bahçeli bu ağır sözleri kime söyledi?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sadece bu sözleri değil çok ağır hakaretleri kime, ne zaman söyledi? Yazının sonunda okuyacaksınız.

Bugün millet ittifakına, "illet, zillet" diyen ve Mansur Yavaş'a "ahlak" dersi vermeye kalkan Bahçeli bakın Cumhurbaşkanını dün nasıl, hangi sözlerle eleştiriyor.

"Türkiye Cumhuriyeti Recep Tayyip Erdoğan'ın kuşatması ve tazyiki altında.

Erdoğan layık olmadığı makamın ağırlığı altında ezilmiş, siyasi tarafgirlikle, açılış kılıfı altında düzenlediği mitinglerle Cumhurbaşkanlığını mahvetmiştir.

Bu şahıs her gün fitne saçmaktadır. Erdoğan israf, itham, inkâr ve iftiradır.

Dün yine zırvalamış, hezeyana batmış, zıvanadan çıkmıştır.

Erzurum'da milliyetçilik postuna bürünebilmek, millî poz verebilmek adına asıl yüzü ve niyetini saklamak için olağanüstü gayret sarf etmiştir.

Ve bunu yaparken şahsıma ve partimize ağza alınmadık hakaretleri arka arkaya sıralamıştır.

Erdoğan aklıyla arasını açmış, klinik bir vaka haline gelmiştir.

Güya ben demişim ki, 'HDP Meclis'e girmezse ülkede kaos olur, erken seçime gidilir.'

29 Mayıs günü Erzincan'da, Erdoğan'dan bunu ispatlamasını istemiştim.

İspatlamayanın namert, alçak ve şerefsiz olduğunu hiç çekinmeden haykırmıştım.

Fakat Erdoğan bana mısın demiyor. Sanki duvara konuşuyorum.

Pişkince, hayâsızca asılsız ve ahlaksız iddiasını sürdürüyor.

Bak Sayın Erdoğan, MHP Genel Başkanı olarak, bölücü HDP'nin Meclis'e girmediği takdirde kaos olur türünden bir beyanatım varsa ve sen bunu somut şekilde, yer ve zamanını göstererek açıklayamıyorsan, tekrar ifade ediyorum, alçaksın, şerefsizsin.

Erdoğan, sen nasıl bir Müslümansın?

Hadi Cumhurbaşkanı olmanı geçtik de, nasıl bir insansın? Sen de hiç mi Allah korkusu yok?

Sen de hiç mi günaha girme kaygısı kalmadı?

Yalan söylemek, iftira atmak, gıybet yapmak, dedikodu ve tezviratlara bel bağlamak İslamiyet'in hangi buyruğunda, Kur'an-ı Kerim'in hangi ayetinde vardır?

Senin yaptıklarına ancak iblis teşebbüs edecektir.

Erdoğan bu iddiasını ispata mecburdur. Erdoğan ileri sürdüğü hayasız iddiayı netleştirmekle mükelleftir."

"Sende şeref ve mertlik işportaya düşmüş"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Erzurum'da şahsına yönelik, 'Nerede siyasi kadromdan bir arkadaşım İmralı'daki ile masaya oturdu, bunu ispat et. Eğer bunu ispat etmezsen alçaksın, namertsin, müfterisin' dediğini belirten Bahçeli'nin yanıtı da sert oldu. Bahçeli şunları söyledi:

"Sayın Erdoğan şimdi kulaklarını aç ve Elazığ'dan bizi dinle.

Artık iyice anlaşılıyor ki, sende şeref ve mertlik işportaya düşmüş, hurdaya çıkmış.

Erdoğan 16 Eylül 2012'de, katıldığı bir televizyon programından tıpkısının aynısıyla şöyle konuşuyor.

'Biz statükoyu nerede kırdık?

Ada'ya danışmanımızı göndermek suretiyle kırdık.

Oslo'ya göndermek suretiyle kırdık.

Statükoyu korumak isteyenler yanlış yapıyorsun dediler bana.

Hayır, ben onun riskini alıyorum dedim.'

Erdoğan bu sözlere dublaj, montaj, komplo diyebilecektir.

Fakat ne derse desin, neyi bahane gösterirse göstersin, her şey meydandadır. Ve terörle pazarlık edenlerin kirli yüzü açıktadır.

Erdoğan defalarca İmralı canisine AKP'den milletvekili aday adayı olmuş özel temsilcilerini göndermiş, PKK'yla görüşmelere en yakın adam ve arkadaşlarını görevlendirmiştir.

Erdoğan kendi kendini yalanlayarak ne duruma düşmüştür?

Biz geçmişte kendisine PKK'yla görüşüyorsun dedik, yine şerefsizlik polemiğine başvurdu, kaybetti.

Cumhurbaşkanı görevine başlarken şeref ve namus üstüne yemin etti, kaybetti.

Şimdi bir kez daha ispat bekliyor, aksi takdirde alçaklıktan, namertliğe kadar sövüp sayıyor.

Erdoğan, bilesin ki, bizim ispatlamamıza gerek yoktur.

Sen zaten her şeyi ispat ediyorsun.

Yazık ki söylediğin ağır sözlerin de misliyle geri dönüyor, alnına kazınıyor.

Ve şerefsizliğin kara bulutu başının üzerinden bir türlü ayrılmıyor.

Kazdığın kuyuya yine kendin düşüyorsun.

Ektiğin rüzgarı fırtına olarak biçiyorsun.

Erdoğan sen yakın tarihimizin en yanlış şahsiyetisin.

Milletimiz adına çok üzülüyorum. Elazığlı adına kahrediyorum.

Böyle birisinin Cumhurbaşkanı olması yıkımdır, kayıptır, zulümdür, milli ve manevi depremdir."

Erdoğan'a sorular

Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bazı soruları olacağını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İmralı canisiyle mektuplaştın mı? Öcalan canisinin İmralı Adası'ndan günü birlik giriş-çıkışlarına onay verdin mi?

Ve şahsen temas kurdun mu?

Kandil'deki PKK'lılara dinlenmesin diyerek kriptolu telefon gönderdin mi?

Terör baronlarıyla telefon görüşmeleri yaptın mı?

Bülent Arınç'a yönelik düzmece suikast iddiasından sonra, girilen kozmik odalardan gasp edilen devlet sırları, en mahrem bilgiler kimlerin eline geçti?

Şu anda Türkiye'nin güvenlik kartları hangi mihrakların elindedir?

KCK'nın kuruluşunda katkın ve dahlin var mı?

PKK ve HDP'ye başkanlık karşılığında federasyon ümidi verdin mi?

Daha sorularımız vardır.

Fakat Erdoğan'a şimdilik bunlar yetecektir.

Erdoğan'ın çok yakında maskesi düşecektir.

Çok yakında eski günlerini mumla arayacaktır.

Ve günü geldiğinde ya kaçacak ya da adalete hesap verecektir."

Kaynak: Hürriyet Gazetesi Tarih: 02.06.2016

Değerli okurlarım araştırdım bulamadım. Bu hakaretler karşısında Erdoğan şunları Devlet Bahçeli için de yaptı mı?

1- "Cumhurbaşkanına hakaret" nedeniyle Cumhuriyet Savcılığına Meral Akşener'e yaptığı gibi suç duyurusunda bulunup maddi ve manevi tazminat davaları açtı mı?

2- Kemal Kılıçdaroğlu'na açtığı ve hatta kazandığı yüzbinlerce liralık tazminat davalarını açıp, savcılığa suç duyurularında bulundu mu?

3- Yoksa Devlet Bahçeli'nin bu ağır hakaretleri karşısında Erdoğan yargıya başvurmadı mı? Başvurduysa Bahçeli mahkûm oldu mu?

Bu soruların yanıtını bilmiyorum. Bilen varsa bana belgelerini gönderebilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları