Bahçeli de 'Tehdit kervanı'na katıldı

Bahçeli de 'Tehdit kervanı'na katıldı
İktidar ve yandaşlarında bir panik havası var. Zora düşünce "Hiçbir korkumuz yok, evetler yüksek oranda çıkacak" türü laflar söylüyorlar ama içten içe hayır'ın daha fazla olduğunu onlar da görüyor.

Durum böyle olunca evet baskısı yapmak için demokrasi ve hukuk yollarının olduğu kadar siyasi ahlak kurallarının da dışına çıkmaktan çekinmiyorlar.

Fitili önce Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ateşlemişti. "Evet çıktığında terör bitecek" demişti. Israrla sorulan "Şu anda elinizi tutan ne, neden şimdi bitmiyor da, evet çıktığında bitecek?" sorularına cevap vermedi.

Ardından Başbakan Binali Yıldırım hayır diyecekleri "teröristlerle birlikte hareket" etmekle suçladı. "Teröristler hayır dediği için inadına evet diyeceklerini" söyledi sanki anayasa teklifini başkaları getirmiş gibi.

"Tehdit kervanına" şimdi de Bahçeli katıldı.

MHP Başkanı da "Hayır çıkarsa her şey karmakarışık olur, Bundan yararlanmak isteyen Türkiye düşmanları olabilir" dedi. Bahçeli evet çıkması halinde bunun tam tersinin gerçekleşeceğini söyledi.

Neye göre acaba?

Sonuçta iktidar ve yandaşları yeni sistemin iyiliklerini anlatmak yerine "bu olmazsa yandınız ona göre" tehdidi ile toplumu sindirmeye çalışıyor. Hayır çıkma olasılığının yüksek olması ne kadar korkutmuş böyle.

Can Ataklı Korkusuz

 

***

 

CIA'in başındaki adama şunları sordular mı acaba?

-------

 "15 Temmuz'un arkasında siz mi vardınız" diye...

 "Fetullahçıları darbeye siz mi teşvik ettiniz" diye...

"Gerçekten yaptınız mı böyle adilikler" diye... Sordular mı acaba?

*

 Çok ama çok merak ediyorum.

Ahmet Hakan Hürriyet

 

***

 

Susan hoca konuşan öğrenci yetiştiremez

------

Mustafa Kemal Atatürk'ün bilime ve üniversitelere verdiği değer ve onlardan beklentisi müthiş:

Eğer benim söylediklerim ile bilimin söylemleri arasında bir çelişki görüyorsanız, onların söylediğini doğru kabul edin!..

(…)

Konuşmayan, üretmeyen, dik duramayan, saygınlığına sahip çıkmayan kurum ve hocaların, kendilerinden daha farklı öğrenciler yetiştiremeyeceklerini artık görmeliyiz...

Abbas Güçlü Milliyet

 

 

***

 

PKK'nın yanında olduklarını daha nasıl açıklasınlar!

El Bab'da 5 şehit verdiğimiz gün Rusya Dışişleri "PKK ve YPG terör örgütü değil" dedi. ABD'nin CIA Başkanı ilk yurtdışı ziyaretini Ankara'ya yapacak dendiği gün ABD eski Ankara Büyükelçisi Jeffrey "Rakka operasyonu Türkiye ile birlikte yapılmalıdır ancak YPG'nin öncülüğündeki SDG'ye de ağır silahlar verilmelidir" dedi.

Yani… ABD ve Rusya'nın PYD-PKK'yı desteklediği daha açık şekilde anlatılamaz.

Oysa biz hala ne yapıyoruz, bizi övgülerle şaşırtan ABD'ye "FETÖ VE PKK-PYD'ye destek vermeyin" diyoruz.

Türkiye artık Suriye'den gelen şehit cenazelerini durdurmalı, Menbiç'e ilerlemekten ve Rakka operasyonunda yer almaktan vazgeçmeli, El Bab'dan da çekilmelidir.

Karşımızdaki devletlerin gizli iş birliği, Rusya'nın açıkladığı "Suriye Kürdistanı Anayasası" bu savaşın nereye varacağını gösteriyor…

Güngör Mengi Vatan

 

 

***

 

FETÖ de kazansa aynısını yapacaktı!

FETÖ kazansaydı, tasfiye edilecekler kimler olacak idiyse, kaybettiğinde tasfiye edilenler de yine aynı kişiler olmaktadır.

Bu arada kimsenin hakkını da yemeyelim, FETÖ kazansaydı, demokratik, laik Cumhuriyeti savunan ve biata karşı çıkanların yanına, bir miktar da FETÖ'ye biat etmemekte direnip, Reis'e biatta ısrar edenler eklenecekti. FETÖ kaybedince ise bunların yerini hâlâ Reis'e biat etmeyip FETÖ'ye biat da ısrar edenler almaktadır.

Ama esas hedef değişmemiştir: Biat'ı reddedip laik, demokratik Cumhuriyete arka çıkanlar.

Yani ana yemek değişmemiş, sadece garnitür değiştirilmiştir.

Durumu böylesine açıklıkla görünce, kimin kazanıp kimin kaybettiği sorusu bambaşka bir boyut kazanmakta ve her ahvalde, kaybedenin laik, demokratik Cumhuriyet olduğu anlaşılmaktadır…

Ali Sirmen Cumhuriyet

 

***

Not: Karikatür Latif Demirci / Hürriyet

İlgili Haberler