Bu Devlet Bahçeli var ya, söylemleri var ya inanın her köşe yazarı için hazinedir.

Siyasi sloganları da çok başarılı üreten Devlet Bahçeli son zamanlarda "Zillet" kelimesini "Millet İttifakı" için "Zillet İttifakı" diye kullanmaya başladı.

AKP Genel Başkanı olan siyasi demeçlerinde cumhurbaşkanı yani tüm milletin başı olduğunu bir kenara bırakan Recep Tayyip Erdoğan da, "Millet İttifakı değil, illet ittifakı, zillet ittifakı" dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ittifak ortağı Devlet Bahçeli'nin milleti "zillet" görmesini hem destekliyor, hem de "illet" diye bir ilave de yapıyor.

"Zillet" Türk Dil Kurumu'na göre "hor görülme, aşağılanma" demek.

"İllet" ise Türk Dil Kurumu'na göre, "hastalık, bozukluk" demek.

Yani milletin cumhurbaşkanı milleti "hor görüyor, aşağılıyor" yetmiyor, "bozuk ve hastalıklı" görüyor ki yakışıyor mu?

Peki, bu "zillet" ve "illet" kelimeleri nereden çıktı biliyor musunuz?

Hatırlatayım efendiler. (*)

7 Haziran 2015 milletvekili seçimlerine 4 gün kala, "Devlet'in başına Devlet gelecek" sloganları ile Kahramanmaraş mitinginde kürsüye çıkan MHP Genel Başkanı Bahçeli Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'liler için bakın neler söylüyor:

"7 Haziran'da zillet gidecek, millet gelecektir."

"Milletin adamı iddiasında olan Erdoğan'ın, illet gibi Türkiye'yi çöküşe götürmesini haklı görüyor musunuz?"

Gördünüz işte Bahçeli, dün Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetine söylediğini bugün Millet İttifakı için de söylüyor.

Erdoğan ise kendisine Bahçeli'nin yapıştırdığı "zillet" ve "illet" kelimelerini şimdi "Millet İttifakı" için kullanıyor.

Görüyorsunuz fena yakalandılar, "tarih tekerrürden ibarettir" denir ama bu kadarına da pes demek lazım, pes...

Bir de şu "Efendiler"(*) hitabımı ne amaçla kullandığımı yazayım.

"Efendiler"; söylemi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hitap tarzıdır ki "Hanımefendiler, Beyefendiler..." diye izah eder bu kısaltmayı...

Ne kadar kibar, ne kadar örnek bir söylev değil mi?

Ben de "zillet ve illet" söylemlerine karşın, Erdoğan ve Bahçeli'ye örnek olsun diye bu muhteşem "efendiler" söylemini hatırlattım...

 BAHÇELİ'DEN İNCİLER

Efendiler, Madem Bahçeli'nin 3 Haziran 2015 tarihli Kahramanmaraş'taki kahramanlık söyleminden bahsettik izninizle devam edelim

"Evet dediniz, yürüyeceğiz dediniz, tamam dediniz; o halde, 7 Haziran'da zillet gidecek, millet gelecektir.

7 Haziran'da yalan gidecek, talan bitecek; Türkiye yükselecektir.

7 Haziran'da hıyanet, rezalet ve melanet niyetlerin ikinci yarısı başlıyor diyenler, hükmen yenilecek, ahlaken, vicdanen ve dinen küme düşecektir.

Kahramanmaraş'ın bağrını işsizlik delip geçmiştir. Yoksulluk buradadır.

Siz çalıştınız, onlar çalmadı mı?

Siz yoruldunuz, yoksul kaldınız; onlar yolsuzluk yapmadı mı?

Siz acı çektiniz, sefalete katlandınız, borç ve sorun içinde yüzdünüz; peki onlar denizlerde haram yollardan aldıkları gemileri yüzdürmediler mi?

Kahramanmaraşlı esnafın siftah parası ayakkabı kutularından çıkmadı mı?

Kahramanmaraşlı emeklinin verilmeyen zammı, bakan çocuklarının yatak odalarında bulunmadı mı?

Kahramanmaraşlı mazlumun, öksüzün, yetimin, dulun nafakası melun ve günahkâr havuzcuların kursaklarından geçmedi mi?

Her şey tamam da, Ankara'da 1 milyar 370 milyon liraya saray dikmenin ne alemi vardı?

Üstelik hem kaçak, hem karanlık,

Üstelik haram, üstelik günah ve kirlenmişliğin fildişi kulesi,

Saray yetmedi, uçan saraylar aldılar.

VİP helikopterlerle keyif sürdüler.

Kahramanmaraş'ın sırtından lüks otomobillere kuruldular.

Kamu araçlarına 3,3 milyar lira, eski parayla 3,3 katrilyon harcadılar ve döndüler dediler ki, bu çerez parasıdır. Çereze bakın çereze.

Gemicikleri olanların, 3,3 milyar lirayı küçük görmesi doğaldır.

Devletin örtülü ödeneğini aile boyu kullananların, Kahramanmaraş'ı yürekten sevmesi akıl dışıdır.

Bunların vicdanı kurumuş, bunların utanma hasletleri buharlaşmış.

Çaldılar, başörtüsüne gizlendiler.

Rüşvet alıp verdiler, yolsuzluk başka, hırsızlık başka dediler, şeytana esir düşerek günah işleme özgürlüğünü icat ettiler.

Harcırah zengini oldular.

Besmeleyle soygun yapıp, şükrederek haram havuzunda ıslandılar.

Türk milleti böylelerini hiç görmedi.

Erdoğan şimdi de başkanlık peşindedir.

Her gün miting yapmaktadır.

7 Haziran yaklaştıkça Erdoğan azgınlaşmaktadır.

Ve Erdoğan Cumhurbaşkanlığından fiilen inmiştir.

Çünkü Erdoğan bu makama layık değildir.

Mizaç ve meşrebi buna uygun değildir.

Anayasa'nın 101'inci maddesi der ki; Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.

Anayasa'nın 103'üncü maddesi Cumhurbaşkanı'nın göreve başlarken, TBMM'de ettiği yemini kapsar.

Cumhurbaşkanı olacak şahıs; Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerine aldığı görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücüyle çalışacağına Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namus ve şeref üzerine and içer.

Milletin adamı iddiasında olan Erdoğan'ın, illet gibi Türkiye'yi çöküşe götürmesini haklı görüyor musunuz? (Hayır)

Anayasa'nın kendisine çizdiği yetki ve sorumluluk sınırlarını defalarca aşan, şiddetle taraflı davranan, suç işleyen ve hepsinden önemlisi vatana ihanet eden birisine, bundan sonra Cumhurbaşkanı denecek midir? (Hayır)

Erdoğan siyasetin dibindedir.

Her gün bize sövüyor.

Her gün yalan söylüyor.

Her gün hakaret ediyor.

Peki, kimdir bu gafil, kendisine Cumhurbaşkanı diyen 17-25 Erdoğan.

Be hey densiz, bey hey kanun tanımaz, ahlak bilmez; sen Cumhurbaşkanısın, sen devletin başısın.

Ne geziyorsun meydanlarda, bizimle ne uğraşıyorsun?

Erdoğan oyundur, yalandır, aldatmadır, tuzaktır, komplodur, riyadır, ihanettir.

Dün bize Kars'tan Esad'ın, Pensilvanya'nın, Kandil'in milliyetçisi diyor.

Halt ettin Erdoğan.

Yine çaktın Erdoğan.

Yine yanlışa battın Erdoğan.

Biz zalim Esad'a çok şükür kardeşim demedik, ailece tatile çıkmadık.

Biz Pensilvanya'nın kuyruğunda gezmedik, 12 yıl birlikte olmadık.

Hele hele Kandil'in yolunu hiç bilmedik.

Erdoğan sen Esad'ın kirli bir kopyası, Pensilvanya'nın eski sevdalısı, Washington'un daimi tutsağı, Kandil'in tavizsiz havarisi, Ermeni hısmı, Türklüğün yaşayan düşmanısın." (Kaynak MHP resmi web sitesi.)

***

Ey Bahçeli, "...Vatana ihanet eden" dediğin ve çok ağır hakaretler yağdırdığın Erdoğan'a bugün neden, nasıl, niçin yandaş ve destek olduğunu hiçbir gerekçe ile büyük Türk Milletine asla izah edemezsin...

Şerefli ülkücülerin, milliyetçilerin dikkatine sunarım...