Bahçeli gaza neden gelmedi?

Öyle bir şov ile açıkladılar ki 320 milyar metreküp doğalgaz bulmamıza sevindik ama işletilip işletilmeyeceğini öğrenemedik. Astarı yüzünden pahalı ise işletmeye değer mi? İşletme için yabancı ortak şart mı? 2023 hedefi sanal seçim yatırımı mı?

Bu soruların yanıtını televizyonlarda yandaş isimler saatlerce anlattılar anladıysam Arap olayım.

Cumhuriyet yazarı kardeşim Mustafa Balbay CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu''na sordu:

- "Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili en azından yol yöntem konusunu netleştirmezseniz başınız çok ağrımayacak mı?"

 Kılıçdaroğlu tam da yazılarımda sık sık vurguladığım gibi şu karşılığı verdi:

"Şu anda bir ittifakın içindeyiz.

Cumhurbaşkanı adaylığı gündeme geldiğinde önce ittifak içindeki partilerin genel başkanları ile konuşuruz.

Burada iki yol var:

- Her parti kendi adayını mı çıkaracak,

- Ortak aday mı çıkacak?

Bu tercihe göre aday belirleriz.

Bunun da öncesinde nasıl bir cumhurbaşkanı istiyoruz sorusuna ortak bir yanıt bulacağız.

Cumhurbaşkanı devletin başı olarak birleştirici, temsil sorumlulukları alan bir konumda olmalı.

Asıl icracı başbakan olmalı.

Bugünkü sistemin yanlışları yaşanarak da görüldü. İyi anlatabildiğimizde toplum bizim önerimizi tercih edecektir..."

Bahçeli ve Erdoğan''ın İYİ Parti''ye ve Meral Akşener''e yaptıkları, "Yuvaya dön" çağrısına karşılık Kılıçdaroğlu Millet İttifakı olarak rövanş için şöyle bir çağrı yapsa:

-     "Sayın Devlet Bahçeli, 2 yıllık cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi vatandaşın sorunlarına yanıt vermiyor. Ülkenin iç ve dış sorunları giderek ağırlaşıyor. Yeter bitsin bu çile, haydi muhalefet cephesine katılın…"

Değerli okurlarım,

MHP kurumsal Twitter adresinden çırpınmayı gördüm.

"Çırpınırdı Karadeniz" türküsü Bahçeli''nin dizelerini okuduğu video eşliğinde sosyal medyadan paylaşıldı.

Yazımda, "Bahçeli neden davetli değildi ve neden açıklama yapmadı" sorularım üzerine deneyimli MHP milletvekili olan kadim dostum arayarak dedi ki;

"Evet, rahatsızlığımız var. Böyle önemli bir günde Sayın Genel Başkanımızın ve partimizin davet edilmemesine tepkidir açıklama yapmamamız."

Bu cümleyi yazma konusunda izin aldım ama diğer anlattıklarından şu sonuçları çıkardım:

- MHP müjdeye inanmıyor.

- İnanması için detaylı açıklamaların yapılmasını bekliyor.

- AKP''nin siyasi rantı kendisine mal etmesine kızgın.

- Bahçeli''nin ve MHP''nin yok sayılmasına küskün.

Ve anlaşılan o ki Cumhur İttifakı''nda sıkıntı var.

Sanki pamuk ipliği ile bağlı hale gelen koalisyon ortaklığında MHP''nin fedakârlığını örnekleriyle defalarca vurgulayan MHP milletvekilinin sözlerinden çıkardığım diğer önemli başlık ise Cemal Enginyurt olayıdır.

Atanmış bir bakanın yanlış politikalarını haklı bir şekilde eleştiren Enginyurt''un MHP''den ihraç edilmesi milletvekili grubunda rahatsızlık yaratmış.

Ancak her zaman söylediğimi tekrar edeyim.

Erdoğan''ın Cumhurbaşkanlığının kaderi de AKP''nin iktidarının geleceği de Bahçeli''nin iki dudağının arasından çıkacak iki kelimeye bağlıdır:

- "Destek bitti…"

Değerli okurlarım,

İsyan etmemek, çok ağır şekilde eleştirmemek için sabrımı zorluyorum.

AKP hükümetinin İçişleri bakanı olarak atadığı memuru Süleyman Soylu 30 Ağustos Zafer Bayramı''nın 98''inci yıl dönümünde yurt genelinde yapılacak etkinlikleri yasakladı.

Soylu tarafından 19 Ağustos 2020 tarihinde 81 il valiliklerine gönderilen genelgede, "30 Ağustos Zafer Bayramı''mızın 98''inci yıl dönümü münasebetiyle belirtilen program dışında herhangi bir etkinlik yapılmasına müsaade edilmemesi" denildi.

Gerekçesi şu:

"İçerisinde bulunduğumuz Pandemi süreci göz önüne alınarak…"

Vallahi de yuh billahi de yuh…

15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünü yasaksız törenlerle kutlanacağını Cumhurbaşkanlığı özetle şöyle duyurdu:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın da katılacağı programlarla gerçekleştirilecek.

Bu yıl düzenlenecek toplam program ve faaliyet sayısı 3 bine ulaştı."

Değerli okurlarım,

15 Temmuz hain darbe girişimi büyük Türk milletinin ve asker ve polisimizin kahramanca direnişi ile bastırıldı.

AKP hükümetinin Fethullah Gülen cemaatine verdiği sınırsız desteğin sonucunda şerefsizce, haince yapılan ihanet kalkışmasıdır.

15 Temmuz darbe girişimi asla destan değildir, AKP döneminin yüzkarasıdır.

30 Ağustos 1922''de Dumlupınar''da Mustafa Kemal''in başkumandanlığında Türk ordusu Büyük Taarruz ile destan yazdı.

Yunan ordusu 9 Eylül 1922''de İzmir''de denize döküldü ve Anadolu 7 ülkenin işgalinden kurtarıldı.

Türk milletinin son destanı 30 Ağustos''tur.

15 Temmuz''u 3 bin aktivite ile kutlayan AKP iktidarı, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarını yasakladı...

Vicdanınız var mı sizin?..

 

Yazarın Diğer Yazıları