Bahçeli "hükümet nasıl savunulur" dersi veriyor!

Bahçeli "hükümet nasıl savunulur" dersi veriyor!

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ekonomideki olumsuz gidişat hakkındaki tespitleri şöyle:

Dış mihraklar operasyon çekiyor.

Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor.

Size bir şey söyleyeyim mi?

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş bile şu ana kadar...

Dış mihraklar operasyon çekiyor.

Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor.

Demeyi akıl edemedi.

Numan Kurtulmuş'a tavsiye ediyorum:

Lütfen MHP Lideri Devlet Bahçeli'den...

"Hükümet sözcülüğü nedir ve nasıl yapılır" konusunda ders alınız.

Ahmet Hakan Hürriyet

***

Fark ettiniz mi!..

------

.... Devlet Bahçeli'nin grup toplantısı konuşmasından sonra MHP'li dostlarımdan biri telefon etti, gülerek "Bahçeli MHP grubunda mı yoksa AKP grubunda mı konuştu" diye sordu.

Bahçeli'nin konuşmasının neredeyse tamamı iktidara destek niteliğindeydi.

Can Ataklı Korkusuz

***

Hadi cevap verin

------

Adaları geri alacak mısınız?

------

Kemal Kılıçdaroğlu o soruyu dün ilk kez sordu:

"Ege'de 18 adamızı Yunanistan işgal etmiş  vaziyette. Horoz öttüğünde duyuyoruz. Binali Yıldırım'a soruyorum. 18 adayı geri alacak mısın?"

Biz lider ülke rolünde Ortadoğu'ya çeki düzen verelim derken Yunanistan 18 adamızı 2004 yılından sonra işgal etmiş... İsmet Yılmaz, Milli Savunma Bakanlığı sırasında Meclis görüşmelerinde bir soruya yanıt verirken adaların işgal altında olduğunu kabul etti. Ortada ciddi bir konu var. Ne var ki bu konu Türkiye'de gündeme  gelmiyor. İktidar çevreleri bu işgalleri özenle gözden kaçırıyor. Yandaş medya konuya hiç girmiyor.

SORU: Deniz ve Hava Kuvvetleri Ege'de kimseye göz açtırmazken bu adalar nasıl ve ne karşılığı Yunanistan'a bırakıldı?

Melih Aşık Milliyet

***

Nereye

baksan, dilenen Suriyeli çocuklar...

Suriyeliler

için harcandığı söylenen

36 milyar lira  nereye/kimlere harcandı acaba?

Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)

***

Ya Türkiye'nin güvenliği?!

-------

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa Parlamentosu'na "Sınır kapıları açılır" tehdidinden sonra Bulgaristan ve Yunanistan sınır önlemlerini arttırmış.

İki ülkenin medyası bunu "Avrupa'ya yönelik tehdit" olarak adlandırırken Türk- Bulgar sınırı "2. derece tehlikeli bölge" ilan edilmiş.

Bulgaristan Savunma Bakanı ise gerekirse sınıra birkaç saatte 2 bin asker gönderileceğini söylüyor ve "Mülteci krizi doğrudan Bulgaristan ulusal güvenliğini tehdit eden bir problemdir" diyor.

Bunları duyunca bizim tehdidimizin aslında "Türkiye'yi tehdit eden büyük sorunu haber verdiği" geliyor akla.

Bulgaristan 350 mülteciyi sınır dışı edip "ulusal güvenliğini koruduğunu" düşünüyorsa, 3 milyonun üstünde mülteci almış bulunan Türkiye neden düşünmüyor?

Bizim ulusal güvenliğimiz Bulgaristan'ınki kadar önemli değil mi?..

Güngör Mengi Vatan

***

Önlenemeyecek bir darbe girişimi değildi

-------

... Hatırlarsınız darbe girişiminin ertesinde, Genelkurmay Başkanı'na, MİT Müsteşarı tarafından verilen bilginin "Orgeneral Akar'a suikast olasılığı" olduğu şeklinde bir haber yayılmıştı.

1- Genelkurmay Başkanı'na yönelik bir suikast ihbarı varsa suikast jet uçakları ya da helikopterlerle mi yapılacaktı ki "Havada araç kalmayacak" emri yeterli görüldü?

 2- Suikastçılar zırhlı araçlarla mı bu işe kalkışacaklardı ki, Zırhlı Birlikler Okulu'nu şöyle bir kontrol etmek yeterli görüldü? Kimse kusura bakmasın ama bu işin sonunda, velev ki Orgeneral Hulusi Akar'a suikast da yapılacak olsa, esasen yapılan iş bir "askeri kalkışma" değil midir?

 3- Bu açık değerlendirme hatası nereden kaynaklanıyor? Bu istihbaratı değerlendiren kimdi? Ve hangi nedenlerle bunun bir darbe kalkışması olmadığına karar verildi? Ve geçen gün sorduğum sorular hâlâ yanıtsız.

 4- Gazi Albay Davut Ala'nın telefonuna gelen "eylem ihbarları" başka hiçbir subaya gelmedi mi?

5- O gün başka kışlalarda da "telsiz çevrimi ya da atış tatbikatları" emri verildi mi, verilmedi mi?

Darbe girişiminde hayatını kaybedenlere bu soruların yanıtlarını borçlusunuz beyler, lütfen bunu unutmayalım

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Köprü sarhoşluğu

-----

 .... Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın (CHP) halka öğrensin diye dünkü gazetelerde açıkladığı bilgiye göre, 40 bin araç geçecek garantisi verilen köprüden ancak 15 bin araç geçiyor.

 Geçiş ücreti: 88.75 TL.

Köprüyü yapan müteahhide sözleşme araç başına dolar üzerinden yapılmıştı. Araç başına garanti edilen ücret ise 35 dolardı. Köprünün açıldığı Temmuz ayı itibariyle 35 doların karşılığı 120 TL idi. Yani köprüden geçecek diye umulan fakat geçmeyen 25 bin araç için, araç başına 120 TL, devletin kasasından çıktı, müteahhide ödendi. Geçenden ise araç başına 31 TL farkı yine devlet ödedi.

Geçene de ödetildi.

Geçmeyene de ödetildi.

Deli Dumrul Köprüsü oldu.

***

1 dolar: 2.90 TL idi.

 Kasım ayı sonuna geldik.

1 dolar: 3.45'e ulaştı.

Kur böyle sıçrayınca; köprüyü yapan işadamına ödenecek bedel araç başına 142.5 TL'ye çıktı. Yani geçenin geçiş ücreti farkının devlete yükü 31 TL'den 53 TL'ye fırladı. Kur yüzde 19 arttı. Devletin cebinden çıkacak fark yüzde 73 yükseldi.

Size söylüyorum: Sarhoşluk fena çarptı.

Sadece 1 ay kaldı.

Yeni yıla giriyoruz.

Sözleşmeye göre Osmangazi Köprüsü'nde araç başına geçiş garantisi 40 dolara çıkıyor.

Geçiş ücreti 88.75 TL'de kalırsa; geçenlerin ücret farkı 74 TL, geçmeyenler için de 162 TL ödenecek. Yani devlet ödemeye mecbur. Çünkü sözleşmenin altında imzası var.

Şarap sarhoşluğu geçici.

Köprü sarhoşluğu kalıcı.

Necati Doğru Sözcü

***

Anayasa otomatik olsun

-----

Çünkü hızına anayasa yetişmiyor...

*

2002'de AKP kazanmıştı ama "Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" mahkumiyetinden dolayı, milletvekili seçilme şartları uymuyordu ve arkadaşımız dışarıda kalmıştı... Anayasanın milletvekili seçilme şartlarını düzenleyen 76'ncı maddesini Deniz Baykal'ın desteği ile değiştirdiler...

(...)

Bu kez cumhurbaşkanı olmak istiyordu, yine anayasa uymuyordu... Anayasaya göre Abdullah Gül'ün görev süresi 7 yıldı ve ikinci kez seçilme hakkı vardı... "Sen kalk ben oturayım" olmazdı... (...) Referandumla anayasa değişikliğine gidildi...

(...)

Şimdi "başkan" olmak istiyor... Anayasayı buna uydurmak gerek...

Nitekim yeni anayasayı hazırlattı... Çünkü anayasayı duruma uydurmak, bu kez öyle madde falan değişikliği ile olacak gibi değil, tümünü değiştirmek lazım ...

(...)

En iyisi mi anayasa otomatik olsun... Ne yapsa, anayasa otomatik ona uysun...

Bekir Coşkun Sözcü