Bahçeli'den 2. darbe açıklaması!

Bahçeli'den 2. darbe açıklaması!
Devlet Bahçeli, ikinci darbe girişimi iddialarına sert çıkarak "Ederi bir dolar olan geri gelecekse, gömülmeye de hazır olmalıdır. Geldikleri gibi gidemeyeceklerini de şimdiden duyuruyoruz" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

Devlet Bahçeli, Kasım ayında ikinci bir darbe teşebbüsü yapılacağı söylentilerini eleştirerek "FETÖ vazgeçmemiş uyuyan hücreleri bir kez daha silaha sarılacakmış. Bu iddia sahiplerinin kriz ve kaos rüzgarı estirmesi, karamsarlık ve korku aşılaması kesinlikle art niyetlidir. Ne demek ikinci bir kalkışma olacak? Ederi bir dolar olan geri gelecekse, gömülmeye de hazır olmalıdır. Hainler ayaklanırken biz de oturacak, ağaç kovuğuna mı saklanacağız? Kim Türkiye'nin aleyhine bir darbe hazırlığı yapıyo4rsa, bedelini ödemeyi de peşin peşin kabullenmelidir. Rüzgar eken fırtına biçmeye razı olmalıdır. 15 Temmuz'da Türk milletinin direniş ve destanından hala bir şey çıkaramayan varsa ya aklını kaçırmış yada teneşir özlemi hortlamış demektir. Türkiye'yi tehdit etmeye, intikam almaya hiçbir faninin nefesi yetmeyecektir. Televizyonlarda yapılan ucube yorumlara, korku salan değerlendirmelere son verilmelidir. Hainler tekrar gelecekmiş, darbeciler yine hazırlanıyormuş, eğer böyle olursa bizde onları bekliyor olacağız. Geldikleri gibi gidemeyeceklerini de şimdiden duyuruyoruz" diye konuştu.

"ERDOĞAN'IN DA DEDİĞİ GİBİ..."

Devlet Bahçeli, MHP’nin AK Parti’nin arkasında durduğu söylentinlerini eleştirerek şunları söyledi: "Güya biz AKP’ye bastonluk yapıyormuşuz. Güya biz AKP’nin gözü kapalı arkasında duruyor, hiç sesimizi çıkarmıyor, avukatlığına soyunuyormuşuz. Bu iftiraları atan bre densizler, siz FETÖ’nün kurşun askerliğine talip olurken bir şey olmuyor da, bizim Türkiye’yi müdafaa etmemiz mi gözünüze batıyor? Allah bizi doğrudan ayırmasın, her daim milletin avukatı yapsın, hıyanetin kuryeliğinden, FETÖ’nün zillet ve zelil elemanlarından olmaktan korusun, kollasın. Ne yapacaktık, Türkiye terörizmin kanlı baskınına uğrarken, devleti yönetenlerle, demokrasiyle iktidara gelip yönetimi elinde bulunduranlarla kavga mı edecektik? Sudan sebeplerle birbirimize mi girecektik? Nedir istenen? Pensilvanya’dan sufle alanlar, son dönemlerin moda tabiriyle fabrika ayarlarına anında dönenler bize neyi ima etmektedir? Hiç kimse haddini aşmasın, yediğimiz aşı da biliriz, atacağımız taşı da. Duracağımız yeri de biz belirleriz, söyleyeceğimiz sözü de biz seçeriz. Türk milleti kan ağlarken, yarının ne getirip ne götüreceğini hiç kimse tahmin edemezken, üstelik tüm terör örgütleri üzerimize üzerimize gelirken, bizim siyasi tartışma ve çekişmenin içinde olmamız kendimizi inkar, milletimize haksızlıktır. CHP eleştiriyor, muhalefet ediyormuş; iyi de bundan bize nedir? Ağıt mı yakalım, dizimizi mi dövelim, yalvar yakar aman etmeyin, tutmayın diye kapısına yüz mü sürelim, bilinsin ki herkes kendi fıtrat ve fikrine uygun davranacaktır. Yenikapı ruhuna bağlı kalacağız dedik, söz ağzımızdan bir kere çıkar, biz ülkü davasının yılmaz neferleri olduğumuz kadar sözümüzü çiğnemeyecek kadar er ve haysiyet sahibi iman kafilesiyiz. Milletimize teminat verdik, şu badireli günlerde hükümete bindirmek, punduna getirip de zora sokmak için fırsat kollamadık. Milletimizin vergileriyle alınan, fakat hainlerin kullanımında ölüm kusan uçaklar, helikopterler Paris’te, Berlin’de, Londra’da, Pensilvanya’da değil, Ankara’nın üstünde uçmuş, başkentimizi savaş alanına çevirmişlerdir. Sorarım sizlere, 15 Temmuz gecesinin Bağdat ve Şam’daki örneklerinden ne farkı vardır? İşgal edilmek istenen Türk vatanıydı. Bu gerçek ne çabuk unutuldu? Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ekim’de TBMM’de yaptığı konuşmada Yenikapı ruhunu titizlikle korumaktan bahsetmiş ve bundan hepimizin sorumlu olduğunu söylemiştir. Pek tabii, biz de aynı kanaat ve karardayız. CHP’nin su kaynattığını ve kayış attığını görüyoruz. Beklentimiz, bari hiç olmazsa, Sayın Erdoğan’ın da Yenikapı ruh ve manevi sözleşmesine bağlı ve sadık kalması, AKP hükümetinin de buna uygun davranış göstermesidir."