Bakalım ne diyecek?

Dedi ki muhalefet;

-ABD'nin bölgedeki planları millî menfaatlerimizi tehdit ediyor, doğru.. Ancak bu işler öyle kıra döke yapılmaz.. Dikkatli ve kazandıracak hamleler yapılmalı..

Dedi ki Erdoğan;

-Hadi ordan.. ABD ağzıyla, pkk, pyd, deaş ağzıyla konuşuyorlar..

Ve devam etti;

-Eeeeeeyt Trump.. Münbiç'te karşımıza kim çıkarsa ezer geçeriz..

Bunu duyunca dedi ki ittifakın diğer ortağı;

-İşte budur.. Gerisini Amerika düşünsün..

***

Ardından, ABD Savunma Bakanı ile görüşüldü Brüksel'de.. Sonra ABD Dışişleri Bakanı geldi Ankara'ya.. Dışişleri'nden tercüman bile alınmayan toplantıdan sonra, Dışişleri Bakanı açıkladı;

-ABD'ye ikinci bir şans verdik..

Yani? Yanisi şu, ağır fren yaptık..

Ne Erdoğan konuştu bu "U dönüşü" hakkında, ne de ittifakın küçük ortağı..

***

Dedi ki muhalefet;

-Deniz Yücel adlı gazeteciyi neden içeride tutuyorsun? Bir yıldır iddianamesi bile hazırlanmadı.. Dünyaya rezil oluyoruz..

Dedi ki Erdoğan;

-Ben bu görevde olduğum sürece çıkamayacak.. Gazeteci değil, ajan, terörist.. Almanya ağzıyla, pkk, pyd, deaş ağzıyla konuşuyorsunuz..

Dedi ki ittifakın küçük ortağı;

-Vakıflarla ülkemizde sinsi işler çevirenlere gerekli tokat vurulmuştur.. Gazeteci kılığında ne işler yapıldığını biliyoruz..

***

Ardından Erdoğan Roma'da Alman Dışişleri Bakanı ile görüştü.. Sonradan öğrendik ki, İstanbul'da da görüşmüş..

Ve Başbakan gitti Almanya'ya, ertesi gün şak, serbest bırakıldı, o 'Ajan, terörist'.

Ne Erdoğan konuştu bu 'U dönüşü' hakkında, ne de ittifakın küçük ortağı..

**

Dedi ki muhalefet;

-Suriye meselesinin çözümü, Suriye Devleti ile doğrudan görüşme yoluyla çözülebilir.. Hiç vakit kaybetmeden, aracısız, doğrudan temas kurulmalı..

Dedi ki Erdoğan;

-Ne Esed'i ya.. Yüzbinlerce insanın katili bir terörist o.. Biz böyle bir adamla görüşmeyiz.. pkk, pyd, deaş ağzıyla konuşuyorsunuz..

Sonra bir daha çıkıp bağırıp çağırdı Erdoğan;

-Esed kim ki onunla görüşeceğim.. Kendi vatandaşına zulmeden, öldüren bir katil..

**

Erdoğan henüz konuşmadı ama müttefik Rusya'nın Dışişleri Bakanı Lavrov açık seçik ifade etti;

- Türkiye'nin güvenlik çıkarları, Şam'la doğrudan diyalog yoluyla korunabilir..

Ne diyeceği hakkında, Esad'a esip gürlerken, 24 Kasım'da araya sıkıştırdığı sözle sinyali verdi aslında;

-Tabii siyasetin kapıları, malumunuz son ana kadar açıktır..

Yeri yapıldı yani.. Şimdi, Rusya'nın bu çıkışından sonra;

Bakalım ne diyecek Erdoğan.. Bakalım ne diyecek ittifakın küçük ortağı..

İyi geliyor...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener yaklaşık 4 aydır yollarda..

İl Başkanlıklarının açılışlarına katılıyor, konuşuyor, vatandaşa dokunuyor..

Gündeme dair mesajlar veriyor ama hemen her konuşmasında altını kalınca çizdiği bir konu var; tarım ve hayvancılık..

Çiftçinin ve hayvancıların yaşadığı sıkıntılara işaret edip, yapılması gerekenleri anlatıyor ve ekliyor;

-Bunları niye söylüyorum biliyor musunuz? Muhterem duyuyor, sonra o konuda adımlar atıyor.. Türkiye konuşabildikçe, siyasi rekabet artıyor.. Ve siyasetteki bu rekabet, emin olun vatandaşa iyi gelecek..

Bunu niye hatırlattım.. Son dönem tarım ve hayvancılıkla ilgili bu kadar konuşan, uyaran başka siyasetçi yok..

Ve dün ne oldu? Cumhurbaşkanı tarım ve hayvancılıkta destek paketleri açıkladı..

Mazot desteği, düve desteği gibi..

Bir nevi haklı çıktı Akşener.. Uyarıları çiftçiye de hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza, bir nebze de olsa iyi geldi.. Üreticimiz bu destekleri hakkediyor.. Hem de yalnızca seçime giderken rüşvet gibi olanını değil, her daim yanı başında olanı hakkediyor.. Bu destekler analarının ak sütü gibi helal üreten insanımıza..

Geç bile kaldı.. Yetmez ama yapandan da, sebep olandan da Allah razı olsun..

Adı Cumhur...

Erdoğan MHP ile yapacakları ittifakın adını 'Cumhur' olarak açıkladı.. Daha doğru bir deyişle 'Cumhur' olabilir dedi..

Çocuk onların, ismini de kendileri koyacak.. Ancak, insan ister istemez merak ediyor;

-Eee, Cumhur tamam da, devamı ne?

Seçimin adı "CUMHURBAŞKANLIĞI", ittifakın adı 'Cumhur'.

**

Zamanla niyetler de, hedefler de netleşecek.. Ama şimdiden biliyoruz ki, "Cumhur" ittifakının hedefi, ardına "BAŞGAN"ı eklemek.. Varsa yoksa 'BAŞGANLIK'...

Diyor ki içimdeki ses;

-Mesele "Cumhur"a 'Başgan'ı eklemek değil, mesele, "Cumhur"a, yeniden "İYET"i eklemek..

Görünen o ki seçim, niyeti "İYET" olanla, rüyası 'Başganlık' olanlar arasında geçecek..

Yazarın Diğer Yazıları