Bakanlar Kurulu sonrası Kurtulmuştan ilk açıklama

Bakanlar Kurulu sonrası Kurtulmuştan ilk açıklama
Bakanlar kurulu toplantısı sorası açıklamalarda bulunan Başbakan yardımcısı Kurtulmuş, "ABD tercihini yapmak zorundadır" sözler ile Gülenin iade edilmesini istedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplanan Bakanlar Kurulu'nun ardından açıklama yapıyor.

Kurtulmuş, Fethullah Gülen'in iadesine ilişkin olarak "Bundan sonra Amerikalı yetkililer tercih yapmak durumunda. Ya bir darbenin, insanları katleden, binlerce insanı yaralayan bir darbenin elebaşısını tutacaklar, ya da 79 milyon insanın talebine yanıt verecekler" dedi.

Numan Kurtulmuş, darbe girişimi sonrası kaldırılan kamuda izinlerin tekrar normale döndüğünü duyurdu.

Kurtulmuş, darbe girişimi sonrası 186'ı TSK mensubu, 30'u jandarma mensubu olmak üzere 216 kişinin firari olduğunu söyledi. Kurtulmuş, firari 216 kişiden 9'unun general rütbesinde olduğunu açıkladı. 

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş'un açıklamalarından satırbaşları şöyle:

25 milyon vatandaşımız ülkemizde demokrasi nöbetine katılmıştır. Dün yine emniyetin kayıtlarına göre İstanbul’da 5 milyon vatandaşımız mitinge katılmış, Türkiye’deki diğer illerde yaklaşık 10 milyon insan meydanları doldurmuştur. 

FETÖ çetesini anlamak istemeyen çevrelerin sanıyorum ki bundan sonra da halkın demokrasiye sahip çıkan kararlılığı karşısında anlamakta zorlandıkları bazı şeyleri şimdi daha kolay anlayacağını söyleyebiliriz. Bu darbe teşebbüsü çok daha yalın bir şekilde görünecek, birçok çevre istese de istemese de Türkiye demokrasisinden yana tavır alma mecburiyetinde olacaktır.

"ABD, mitingten sonra Gülen'i orada saklamak konusunda tereddüt yaşıyor"

Bu mitingden sonra ABD yetkililerinin Gülen’i orada saklamak, korumak, kollamak konusunda ciddi tereddütler yaşamaya başladığını zannediyorum. 79 milyon büyük bir kararlılıkla, büyük mitinglerle bu terör örgütünü ve elebaşısı Pensilvanya’daki kişiye insanlar bu kadar açık bir şekilde tavır koyduktan sonra ABD yöneticilerinin de tutumlarını yeniden gözden geçireceğinden şüphemiz yok.

"ABD tercih yapmak durumundadır"

Bundan sonra Amerikalı yetkililer tercih yapmak durumunda. Ya bir darbenin, insanları katleden, binlerce insanı yaralayan bir darbenin elebaşısını tutacaklar, ya da 79 milyon insanın talebine yanıt verecekler.

O siyasi birlikteliğe de teşekkür ediyorum. Toplumun bütün kesimleri demokrasiye sahip çıkmış, herkes yeni Türkiye istikametinde yürüyüşüne destek olmuştur. 

Yenikapı, Türkiye’nin yürüdüğü yeni bir kapı olmuştur. Yeni bir siyaset tarzına yeni bir kapı olmuştur. Yeni ve güçlü Türkiye’ye geçiş için önemli bir geçiş ve kapı olmuştur. Bir milattır, yeniden doğuştur. Maşeri vicdanın ortaya koyduğu muhteşem bir mitingtir. Tüm milletin darbelerin karşısında olduğunu gösterdiği önemli bir milli duruştur. Dünkü İstanbul ve 80 ildeki mitinglerimiz dosta moral, kuvvet, düşmanlarımıza korku salmış bir milli duruştur.

15 Temmuz darbe teşebbüsünden itibaren ciddi bir şekilde kamu diplomasisinde de faaliyetler yürütüyoruz. Hep beraber Türkiye’deki darbe gerçeğini anlatmak ve FETÖ’cü çetenin nasıl bir dünya görüşüne sahip olduğunu anlatmak için çalışıyoruz. Türkiye’nin tezlerini, milletin ortak duruşunu anlatmaya gayret ediyoruz. Hangi çalışmayı yaparsak yapalım, anlamak istemeyenler bunları anlamak istemiyorlar. Anlamak istemedikleri için. Dünkü mitingin bu tür çevrelerin de gözünü açtığını zannediyorum. Bütün kollarımızla, dört koldan bütün dünyada kamu diplomasisi faaliyetlerini sürdüreceğiz.

Ekonomideki reform hareketlerini ele aldık. 65. Hükümet’in en önemli alanları ekonominin üretim ve ihracat odaklı faza geçmesiydi. Halkımız ve ekonomi çevreleri rahat olsun. Asla ve asla darbe teşebbüsü ve sonrası Türkiye ekonomiyi etkilememiştir. İlk 1 hafta marjinal etkilerden sonra yolumuza devam ediyoruz. Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelen konulardan birisi de teşvik programının etkisini artıracak yeni adımlar atılması, ihracata dönük yeni desteklerin gündeme alınmasıdır.

Yine bugün gündeme gelen, TBMM’ye göndereceğimiz bir kanun tasarısı var. Ekonomik reform paketlerinde şunu söylemiştik. İşadamlarının taşınırlarının bankalara teminat olarak vermesinin kolaylaştırılması. Bunu yasalaştırıyoruz inşallah. Bugün itibariyle TBMM’ye gidiyor. İşadamlarımız sadece taşınmazlarını değil aynı zamanda taşınırlarını da rehin olarak verebilecek, teminat olarak gösterebilecek. Bu özellikle Türkiye’nin ana omurgasını oluşturan KOBİ’lerimiz için hayat damarı olacaktır. Finansmanda oldukça zorluk çeken, maliyetlerin yüksekliği dolayısıyla kendilerini finanse etmekte zorlanan bu kesim için önemli bir finansman olacaktır.

Kamuda izinler

Soru: Kamu çalışanlarının merakla beklediği bir karar, beklenti vardı. İzin yasağı ne zaman kalkacak, karar alındı mı? Kurban Bayramı yaklaşıyor, uzatılması gündemde mi?

Bugün itibariyle kamu görevlilerinin izin yasağı kaldırılmıştır. Bu yasak memurlarımızı zor durumda bırakmak için değil. Kurban Bayramı tatili büyük ihtimal 9 gün olacak.

Soru: Bugün bir gazetenin iddiasıydı, askerlerin Kandil’e kaçtığı... Bir de çarşambaya kadar demokrasi nöbeti devam edecek dendi.

 Gördüğümüz şu, bu millete deseniz ki demokrasi nöbetine devam, dururdu. Aslında bekledikleri sadece meydan değil, Türkiye’nin demokrasisidir. Millet memnun. Cumhurbaşkanımız dese ki devam ediyoruz, uzun süre devam edecek.

Şu ana kadar tam rakamını vereyim. 186 TSK mensubu ve 30 jandarma genel komutanlığı mensubu personel firari. Bunların 9 tanesi general rütbesinde. Ancak bu kaçakların Kuzey Irak’ta terör örgütünün elinde olduğu bilgisi bizim kaynaklarımız tarafından asla doğrulanmamıştır.

Soru: Yeni bir KHK olduğu söyleniyor, neleri içerecek? KHK’larla ilgili Meclis takvimi nasıl işleyecek?

 Tatil için takvim belirlenmesi lazım. Muhtemelen, çok kesin olmamakla birlikte ayın 19’u itibariyle tatile girebilir. 1 aylık bir süre olacak muhtemelen.

Bütün KHK’lar üzerinde en ince teferruatına kadar çalışıyoruz. Her biri uzun uzun üzerinde konuşulmuş hususlardır. Bu vesileyle birlikte her şerden bir hayır doğar. Hangi kurumlarımızda zafiyetler var, çok titiz bir şekilde çalışıyoruz.

Soru: Almanya Başbakan Yardımcısı bugün açıklama yaptı. Türkiye’nin önümüzdeki 20 yılda AB üyesi olamayacağını söyledi. Nasıl değerlendiriyorsunuz. 

AB kendi içinde çok ciddi çelişkiler yaşadığı için, zaman zaman böyle şeyler paylaşılıyor. Daha önce İngiltere’nin eski başbakanı “Türkiye 3000 yılında bile giremez” demişti. Brexit yoktu. “Siz 3000’i bırakın da 30 sene sonra AB kalacak mı?” dedik. 30 seneye kalmadı, İngiltere çıktı. Ortak Avrupa kurumlarının oluşturulması bakımından hızlı süreçleri geçirdiler. Ortak para birimi, parlamentosu vs. İki ana akım mücadele ediyor, biri daraltalım, Avrupalı kimlik üzerinden yürütelim görüşü. Diğeri ise Avrupa kültürünün yayılmasını sağlamak.  Aynısını Alman başbakan yardımcısına söylerim. Sen bırak Türkiye’yi de, 20 yıl sonra AB ne olur, onu düşün.

Soru: Akademisyenlerin izin yasağı da kalktı mı?

Bir genel tedbir kısmı var. Tedbir olarak soruşturmaların selameti açısından yıllık izinler durdurulmuştu. Bütün memurlarımız için. Devam eden soruşturmalar, açığa alınmalar var. Savcılıkların vereceği karar ayrı karar. Bizimkisi idari bir karar. Devlet memuru olan herkes, insanlar yıllık izinlerine çıkabilirler.

SoruSavcı Ferhat Sarıkaya’nın açıklamalar var. Gülen cemaatinin emriyle soruşturma açtığı. Enver Arpalı’nın ölümü var. Hala yapılan bir işlem söz konusu değil. 

Televizyonlarda her  gün, her akşam, herkes konuşuyor. Savcılar bakımından yapılan bu açıklamaların hepsi doğrudan işlem yapabilecekleri bir veri oluşturuyor. Bu şahıs ya da başka şahıslar hakkında çağırabilir. O kısım savcıların bilgisindeki bir husustur.

Soru: 15 Temmuz gecesi ve sonrasında gözaltına alınan yabancılar var mı? 

Şu ana kadar geniş kapsamlı bir soruşturma var. Bu çerçevede bizim elimizdeki bilgiler, bu artabilir de. 10 yabancı uyruklu hakkında işlem yapılmıştır. 9’u FETÖ bağlantılı, 4’ü tutuklandı. 1’i firari, 1’i serbest bırakıldı. Yine yabancı uyruklu biri 6 Ağustos’ta 5:30’da Hatay’dan Türkiye’ye girmiştir, gözaltındadır. 

Soru: RTÜK’ün televizyonlarda paylarının yüzde 3’ten 1,5’e düşürüldüğü söyleniyor. ABD neden 79 milyondan korkmalı? İlaveten dosyaları gönderdik. Nasıl bir sonuç bekliyoruz? 

Bunu söylerken şunu ifade ediyorum. Bu millet tek yumruk olarak darbeye karşı çıktığını ortaya koydu. Herkes ortaya çıktı. Benim söylediğim, siyasetin mantığı içinde söylüyorum. İki ortak ülkeden birinde öteki ülkeyi yıkmak isteyen bir terör örgütü oturacak. Türkiye’de halkın bir kısmı darbeden yana olsaydı, o zaman başka bir siyasi tablo karşımızda olurdu. 79 milyonun tamamı FETÖ’ye karşı. Eşkıya başının Türkiye’ye getirilmesini istiyor.  

Amerikalıların akıllı siyasetçiler olduğunu söylüyorum. Yeni bir dönem başlamıştır, bu terör başının orada oturmasının ABD’ye zarar vereceğini düşünüyorum. Doğru demokratik yaklaşımın bu olduğu kanaatindeyim. 

RTÜK’le ilgili, bendeniz 64. Hükümet’te Basından Sorumlu Başbakan Yardımcısıydım. RTÜK’ün aldığı reklam gelirlerindeki payın düşürülmesi konusunda ilgili arkadaşlarımızın yoğun talepleri oldu. 15 Temmuz’daki demokrasi sınavından Türk medyası yıldızlı pekiyiyle mezun olmuştur. İktidara karşı olan medya kuruluşları da dahil olmak üzere, darbenin karşısında olması bu kadar mümkün olmayabilirdi. Teşekkürümüzün, şükranlarımızın bir göstergesi olarak karar aldık, yüzde 3 olan payı yüzde 1,5’a indirmeyi ortaya koymayı kararlaştırdık.

Soru: 14 Ağustos’a yönelik bazı yeni tehditlerin olacağı iddialar var, örneğin elektrik kesintisi, siber saldırı. İstihbarat var mı? Adalet ve Dışişleri bakanları ABD’ye gidecek. 

Bu dosyaların ABD’deki yetkililerle paylaşılması bir takvim içinde olacak. 7 Ağustos milattır dedim. Dışarıdan da çok sayıda heyet ziyarete gelecek. ABD’yle ilişkilerde de yoğunlaşan bir döneme girilecek.

14 Ağustos’la ilgili, bu darbeyi yapanlar 216 firari asker var. Bunlar görünen kısmı. FETÖ darbe teşebüssünün iceberg üstünde kalan kısmı. Görünmeyen büyük bir kısım olduğunu zannediyoruz. Milletimiz rahat olsun, bir daha Türkiye’de askeri darbe yaparak yönetime el koymaları mümkün değildir. Hele hele du dönüşümleri yapalım. Bir daha hiç kimse aklının ucundan bile darbeyi geçiremeyecek. Türkiye’de darbe tehdidinin kalmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ama bu örgüt Türkiye’yi zarar vermek isteyecektir. Ne yaparlar, ne şekilde yaparlar, uyanık olacağız. Hepsini önleyecek çalışmalarımız devam ediyor. 

Soru: Kamuda istifa ve emeklilik tedbiri konmuştu. Bu kalkacak mı?

Bu konuşulmadı, kimseye zarar vermek için yapılmış işler değil. Kalkması gerekince kaldıracağız.

 Soru: İdam cezasıyla ilgili bir çalışma var mı? 

Cumhurbaşkanımız kendi tavrını ortaya koydu ve yol gösterdi. Sözleri son derece açıktır, yorum yapmayı doğru bulmuyorum.