Bakanlık: Tazminatları IŞİD'cilerden alın

Bakanlık: Tazminatları IŞİD'cilerden alın
İçişleri Bakanlığı, Niğde'nin Ulukışla ilçesinde IŞİD'cilerin saldırısıyla hayatını kaybeden kamyon şoförü Turan Yaşar'ın yakınlarının açtığı tazminat davasında adres olarak IŞİD üyesi saldırganları gösterdi.

2014 yılında yol çevirmesi yapan jandarmaya silahlı saldırıda bulunulmuş ve 1 astsubay, 1 polis, 1 de kamyon sürücüsü yaşamını yitirmiş, 9'u asker toplam 18 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen iki kişi yaralı olarak ele geçirilmiş, üçüncü saldırgan ise Ulukışla'da yakalanmıştı. Olayla ilgili davada sanıklara toplam 10 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken Yaşar'ın eşi ve çocuklarının İçişleri Bakanlığı aleyhine açtıkları tazminat davası sürüyor. Aksaray İdare Mahkemesi'nde 50 bin TL maddi ve 200 bin TL manevi tazminat istemiyle açılan davaya İçişleri Bakanlığı savunma gönderdi. İçişleri Bakanlığı, davacıların önce bakanlığa başvuru yapmaları ve ardından dava açmaları gerektiğini ileri sürdü. Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava dosyasındaki bilgilere göre olayın bir terör saldırısı olduğu belirtilen savunmada şöyle denildi: "Somut olaya ilişkin idaremizin hizmet kusuru bulunmamaktadır. İdaremizin olay günü yasaların kendisine yüklediği görevleri yerine getirmekten öte bir eylemi olmamıştır. Kolluk kuvvetlerinin yaptıkları uygulamayla aldıkları istihbarat çerçevesinde daha büyük bir eylem hazırlığında olan sorumlu terör örgütü mensuplarının yakalanması için çalışma yaptıkları sırada olay meydana gelmiştir. Bu nedenle idaremiz bakımından ihmal derecesinde dahi kusur bulunmamaktadır." Olayın bir terör saldırısı sonucu meydana geldiğinin açık olduğu kaydedilen savunmada, "Terör olaylarından dolayı meydana gelen zararlarının özel ve olağan dışı özellikleri bulunması nedeniyle oluşan zararların toplumun tüm bireylerine dağıtılması ise idare hukukunda sosyal risk ilkesinin bir gereğidir" denilerek kanuna göre yapılacak ödeme dışında bir tazminat talep etmenin mümkün olmadığı savunuldu. Bakanlık savunmasında diğer yönden olayın üçüncü kişilerin suç oluşturan eylemleri nedeniyle meydana geldiği ifade edilerek, "Bu nedenle zararın tazmini sorumluluğu bu olayın failleri olan kişilere ait olup husumetin bu kişilere yöneltilmesi gereklidir" denildi.