Bakasetas-Yunus Mallı ile yoğurt yemek…

Atalarımız "sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer" demiş olsa bile, aynı sütü, aynı şekilde birkaç kez içenler yine de olmuyor muydu?

Hem de çok!

Söz konusu Türkiye olunca, ekonomiden tutunda futbola kadar hemen hemen her alanda…

Futbol adına ille de transfer işlerinde…

Bu tablo, Trabzonspor'da da son çeyrek asırda az da yaşanmadı!

Çoğunluğu paralı asker misali olan ben diyeyim "lejyoner" siz söyleyin "paralı" yabancı futbolcuların örnek teşkil ettiği transferlere maruz kalanların başında gelenler arasında Trabzonspor'u saymaz isek, yanlış olur!

Daha 5 ay öncesine, yani bu sezonun başındaki transferler bile irdelendiğinde sütün ağzı yakmaya devam ettiğini anlarsınız.

Ancak ilk tercihler kötü çıkıp işler de yolunda gitmeyince Trabzonspor yönetimi biraz da ister-istemez aklını başına toplayarak ara transferde gerçek manada ve çok doğru futbolcuları alarak yoğurdu gerçek manada üfleyerek yedi!

Gençlerbirliği'nden Berkant'ın alınması, Yunus Mallı'dan çok söz edilirken araya en iyilerden biri olan Bakasetas'ın sıkıştırılması çok ama çok iyi bir yoğurt yiyiş oldu.

Bakasetas'ın ardından "Yunus Mallı da tamam" denilince iş kaldı, yoğurdun üzerine kaymak sürmeye.

Bu kadro içinde Djaniny ile Afobe'nin kendilerine gelerek daha iyi işler yapacak olsalar da işi gücü sadece gol atmak olan birisinin getirilmesi, bana göre kaymak gibidir!

İşte bu kaymaklı kadronun, içinde bulunduğumuz sezon ihtimal dışı görünen şampiyonluğu, önümüzdeki sezon ile sonrakilerinde Trabzon'a getirme ihtimali çok yüksektir.

Şampiyonluk adına böylesine yüksek bir ihtimali söz konusu ettiren son transferler, hiç şüphesiz Trabzonspor'un ekonomik şartlarının iyi kullanılması ile gerçekleşecektir.

Bu aşamalarda paranın seyr-ü seferini iyi bilen, iyi ayarlayan Başkan Yardımcısı Ertuğrul Doğan'ın işin içinde olması, hesap kitabı iyi yaptığına camiada inanılması da ayrıca dikkati çeken bir noktadır.

Hesap-kitap işinin iyi bilinmesi, iyi yapılması mali tablosu daha çok borçlarla hatırlanan Trabzonspor'un geleceği için çok ama çok önemlidir.

İşte bu noktada geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Özkan Sümer'in; "Yöneticinin iyisi işler yolunda giderken gelecek de nelerin aksayabileceğini tahmin ederek ona göre hareket eden, tedbir alandır" sözünü bir kere daha hatırlamakta yarar var.

Yeşil çimlerin üzerinde işin ustalarından Abdullah Avcı'nın sevk ve idaresinde yer alan futbolcu kadrosunun başarısının da ekonomide darboğazın aşılmasına en büyük katkıyı sağlayabileceği gerçeği de göz önüne getirilirse, Trabzonspor gevşemeden bu şekilde "yoğurdu üfleyerek yemeye" devam etmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları