Balalan’dan selamlarla

Pazar gün Balalan’da duygu dolu saatler yaşadık. 35 yaşında, Ankara’da feci bir trafik kazasında ailesinin bir kısmı ile birlikte can veren, Dışişleri Bakanlığında görevli Murat Akıner’in anısına yapılan anma törenine katılmıştım. O kazadan kurtulan, tek kişi Murat Bey’in eşi Şirin Hanım ve karnındaki oğlu olmuştu. Çocuk doğdu, büyüdü, Dubai’de önemli bir iş adamı oldu; görmediği babasının köyü ve ailesi ile ilgilenmeye başladı; 1965’de kaybettiğimiz babası Murat Bey adına bu anma törenini tertip etti.


Başarılarla dolu bir geçmiş
Murat Akıner, 1960 Cumhuriyetinde Dışişlerine, titizlikle seçilerek atanan heyecanlı, dinamik, vatanperver bir gencimizdi. Moskova’ya atanmıştı. Moskova’da görevi esnasında Makarios idaresinin gizlice Mısır üzerinden Sovyet silahları almakta olduğunu tespit edince durumu Dr. Küçük’e duyurdu. Rum Dışişleri Bakanı deliye döndü ve Akıner’i “disiplin kovuşturması” için Kıbrıs’a çağırdı.


Minnetle, rahmetle anıyoruz...
O yıllarda, Dışişlerinin  dış görevlerinde çalışan Türkler bir bir görevden alınmaktaydı. Akıner’in suçu daha da ağırdı. Konuyu casusluğa kadar götürebilirlerdi, et de ellerinde, bıçak da ellerindeydi. Akıner’e Türkiye’ye dönmesi tavsiye edildi. İşte kader kendisini o bekleme süresinde feci bir şekilde yakaladı. Halkımız açısından büyük bir kıymetti, o büyüklükte de bir kayıptı. Anma töreninde oğlu Metin’in yaptığı konuşma, Murat Akıner’i sevenleri, yakın akrabalarını çok etkiledi. Allah rahmet eylesin, yattığı yer nur olsun.


Yaşlılar yurdu gibi bir köy
400’e yakın nüfuslu köyde 60-70 yaşlı insan kalmış. Gençler dağılmışlar. Londra’da yaşayan bir nüfus var. Evleri boş duruyor. Bunları turizm açısından değerlendirmek mümkün. Köyün havası, suyu bulunmaz kıymetler. Burayı, sakin hayat isteyenler için bir turizm cennetine döndürmek mümkün. O zaman köyde turistlere hizmet edecek kuruluşlar yapılacak, gençlere iş sahası açılmış olacak. Bir zamanlar pamuk yetiştiren köy “yaşlılar yurdu” haline gelmiş. Zenginlere ait tarlalar boş, otlar bürümüş! Yazık oluyor!
Yolda, Mehmetçik’te bir kahvede durdum. 10-15 yaşlı ile kucaklaştık. Gençler zeytinde dediler. Bol zeytin ve zeytinyağı var, ancak dış satış olmadığı için fiyatlar çok düşük diyorlar. Zeytinyağı ile ilgili kooperatif kapatılmış. Neden diye bana soruyorlar. “Kooperatif olsa, dış satış için uğraşır, bizi bu halde bırakmazdı” diyorlar.
Arap ülkelerinde temsilcilerimiz var. Görevleri, bu konularda aktif olmak, ürünlerimize pazar bulmak ülkeye turist sevk etmek! Ancak, kooperatifleşmekten niye uzaklaşıyoruz? Kooperatiflerimiz ve kooperatifçilerimiz eski heyecanlarını niye kaybetmişler?


Hizmet için geç kalmayalım
Dönüşü Ziyamet üzerinden yaptık. Balalan-Ziyamet yolu bakımsız. Bu devam ederse, bu yol, bir kaç yıl içinde toprak yol haline gelecek.
İlgililer, gittikçe boşalmakta olan köylerimize el atmalıdırlar. Balalan’da, köyün önemli bir kısmı orman arazisi ilan edilmiş. “Gençlere arsa verilse, köye dönerler” diyen var. Benden duyurması.

Yazarın Diğer Yazıları