İkinci Ümraniye davasının tutuklu sanıklarından Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, suçsuz yere 9 aydır tutuklu bulunduğunu, görüşmelerinin kesilip biçilerek iddianameye konulduğunu söyledi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde görülen 17. duruşmada Balbay, savunmasını yaptı. Bilgisayarından çıktığı iddia edilen notlarla halkı hükümete karşı isyana teşvik edildiğinin belirtildiğini kaydeden Balbay, “Suçlamaların tümünü reddediyorum. Halkı değil silahlı isyana, silahsız isyana bile teşvik etmedim” dedi.
Salon ‘dar be’ desem...
Laik ve demokratik bir gazeteci olduğunu ifade eden Balbay, yazdığı 5 bin makale ve 23 kitapta terör örgütü ile ilgili bir şey bulunmadığını dile getirdi. “Medya mahkemesi kuruldu” diyen Balbay, şöyle devam etti: “İddianame bir anlamda idamnamedir. Bu salon ’dar be!’desem, ’Balbay darbe’dedi diyecekler. Gazeteci yaşadığı çağın tanığıdır. Savcılar beni yaşadığım çağın sanığı yapmak istiyor. Bu notlar bir gazetecinin mesleki yatak odasıdır. Notların hiç bir zaman belge değeri yoktur.”
Selçuk uğruna ölürüm
İddianamede Cumhuriyet Gazetesi’nin bir terör merkezi olarak gösterildiğini savunan Balbay, “Darbe dönemlerinde bile bu suçlamayla karşı karşıya kalmadık 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaptığım görüşmeler iddianamede yer alıyor. Cumhurbaşkanıyla görüşmek bir gazetecinin gücüdür. Bunun bir suç haline geleceği 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.” İlhan Selçuk’la görüşmelerinin terör faaliyeti olarak değerlendirilmesini reddeden Balbay, İlhan Selçuk’a çok büyük bir sevgi ve saygı duyuyorum, uğruna ölürüm “ şeklinde konuştu. Savunmasında, ’Genç subaylar rahatsız’başlıklı habere de değinen Balbay, ” Bu haber iddia edildiği gibi hiçbir planın parçası değildir “ dedi.
Haber: Salim YAVAŞOĞLU