Bankalar emlak zengini oldu

Zaman zaman gazetelerde ilanlara rastlıyoruz; "Satılık gayrimenkul". Bunları yayımlatan bankalar. "Filan yerde, filan sokakta" diye sıralanıyorlar. Birileri çıkıp bu "haraç mezat"ların hikâyesini araştırsa. Pek çok dramla karşılaşacaklar.

Çoğu vatandaşın aldığı kredileri ödeyememesinin sonucu. Ticaret yapacağım ya da müessesemi devam ettireceğim diye bankaya başvuruyorlar. Neticede evlerinden ve arsalarından oluyorlar.

Finans kuruluşlarını emlak zengini hâline getiren (arabalar da var) işte bu çarpık düzen. Bu işler intiharlara da sebep oluyor.

Dikili ağacı olmayıp da, damlara, çatılara çıkıp "Ben battım. İntihar edeceğim." diye bağıranlar ayrı kategori. İçlerinde çocuklarının gırtlağına bıçak dayayanlar bile var. Bunlar görsel ve yazılı medyaya daha kolay malzeme oluyorlar.

Şu andaki resmî rakamlara göre, satılacak gayrimenkul sayısı 16 bini aştı. Araçların toplamı ise 30 bin civarında.

Filler gibi

Gayrimenkullerini kredi kurumlarına kaptıranların bazılarının tutumu daha değişik. Bir köşeye çekilip ölümü beklemeyi tercih edenler var. Tıpkı fillerin vedası gibi. Bir de hatırlatma yapayım; "Bu satışlar Cumhuriyet tarihinin rekoru." Ekonomideki durumun nereye geldiğinin belgesi. Diğeri de "soğan kuyrukları..."

Hep karalama, hep tehdit

İktidarın üslubu iyice sertleşti. Bunda imam-cemaat ilişkisinin katkısı büyük. Erdoğan söylevlerini "O Hanımefendinin kaçacak deliği yok. O milletvekili de değil." seviyesine düşürünce ekibinden de benzer sesler duymaya başladık.

Örneğin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. Bu beyefendi sandığımız politikacıdaki dönüşüm şaşırtıcı oldu. Tüm muhalefeti, bölücülerle aynı potada birleştirdi.

Acaba Çavuşoğlu da bekacılara mı katıldı? Yoksa son anket mi panikletti? Duymayanlar için tekrarlayayım; Ak Partililerin yüzde 44,2'si "ekonomik gidişten endişe ettiklerini" ifade ettiler. Bence bu taraf daha ağır basıyor.

Hüzünlü bakışlar

Simge Fıstıkoğlu yeniden her yerde. NTV'nin yıldızı olmayı çabuk başardı. Kendi adını taşıyan program ona yetmedi. Bi Başka Kafa'da da moderatörlüğü yüklendi. Yakında spora da demir atarsa sürpriz olmaz.

Burada aklıma kötü şeyler de gelmiyor değil.

Evde isyan çıkmıyor mu? "Bunu nereden uyduruyorsun demeyin."  Gözler yalan söylemez. Arada Simge'nin bakışlarındaki bulanıklık fark ediliyor.

Tanıdık genç

O Ses Türkiye'nin meşhur ettiklerinden biri Aziz Kiraz. Bu defa TRT Müzik'te Genç Sahne'de gördük.

Hadise'nin takımında yarışan bu genç sırf Türk Sanat Müziği okuduğu için birinci olamadı. Aziz bu defa da TSM okudu. Yine başarılıydı. Bu çocuktaki diğer değişim burun estetiği. Buna gerek var mıydı?

İyi gitmiyor

Güldür Güldür Show'daki cazibe zayıflıyor. Mutlaka iyi senaryo grubu şart. Birkaç başarılı oyuncuyla nereye kadar gidilir. Hele Sunal Jr'ın parodileri kesip müdahaleleri hiç çekilmiyor.

Dünden devam

İtiraf etmeliyim Pazar Mavra'larını yazarken zorlanıyorum. Başladım mı da ortaya upuzun bir şey çıkıyor. Yani frenim yok. Bu kez Esat Atalay kardeşimle budamaya başlıyoruz. Çıkardıklarımız gerçekten üzüyor. Dün de aynı şey oldu.

Sonuncu gerçekten içimize yara açtı. Sığdıramadığımız bir bölümü Esat'ın önerisiyle bugün veriyoruz. Böylece İstanbul yazıları isteyenler biraz daha nostalji yapabilirler:

"Tercüman gazetesi, Topkapı dışına gelip meşhur T binasını dikene kadar önündeki durağın isminin "Cevizlibağ" olduğundan habersizdim. Buraya yerleştiğimizde hiçbir ceviz ağacı görmedim. Bağ filan de yoktu.

Bakırköy askerlik şubesinin olduğu bölgenin "Zeytinlik Mahallesi" adını taşıdığından habersizdim. Burada zeytin ağacı filan yok. Zeytin de marketlerde satılıyor. Sıraselviler, Topağacı gibi nice yerin adı tabelalarda kaldı. Orijinal hâlleri ise eski fotoğraflarda. Ya da onlardan da eski gravürlerde..."

Bir soru

2013'te HaliçPort ihalesini 1 milyar 346 milyon dolarla Rixos Grubu'nun dahil olduğu Sembol-Ekopark-Fine Otel ortaklığı kazanmıştı. Bilindiği gibi bu oluşum eski şef garson Fettah Tamince'ye ait. Proje 4 yıl inşaat 45 yıl işletme olmak üzere 49 yıllığına yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilecekti. Aradan geçen süreyi hesap edin, tek çivi çakılmadı. Geçenlerde Erdoğan buradan övgüyle söz etti. Fakat vatandaş, ortada hiçbir şey görmedi. Tarihî tersanenin de ne olacağı belli değil. Bu sorulara acele cevap bekliyoruz.

GÜNÜN SÖZÜ

Siyasette doğru, her zaman biraz geç söylenir. Yahya Kemal Beyatlı

Yazarın Diğer Yazıları