Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Cemal Yükselen, "Vatandaşlar, kullandıkları tüketici kredileri ve kredi kartları için sadece Aralık 2007- Kasım 2016 arasındaki yaklaşık 9 yılda bankalara toplam 268,6 milyar lira faiz ödedi" bilgisini paylaştı.Yükselen, TÜRMOB'un hazırladığı "Faiz Raporu"na ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Yükselen, "Bankalar 2002-2016 döneminde tüketici kredileri, kredi kartları, taksitli ticari krediler ve reel sektöre kullandırdıkları diğer kredilerden dolayı toplam 882,2 milyar lira faiz geliri (Katılım bankaları kar payı) elde ettiler"dedi.
TAHRİBAT BÜYÜK
Raporda faizin oluşturduğu tahribatın boyutları, tüm kesimlerin gerçekleştirdiği faiz ödemeleri ve yüksek faizden kurtulmaya yönelik çözüm önerilerinin yer aldığını aktaran Yükselen, Türkiye'de yatırımın, üretimin, istihdamın ve ekonomik gelişmenin önündeki en önemli engellerden birinin faiz olduğunu, toplumun gelirini ve istihdamı artırmak için ekonominin büyütülmesi, büyüme için de yatırımların önünün açılması gerektiğini belirtti. Yükselen, merkezi yönetim bütçesinden 2003-2016 döneminde yapılan toplam faiz ödemesinin 707,2 milyar liraya ulaştığını, devletin bu dönemde iç ve dış borçlar için yılda ortalama 50 milyar liranın üzerinde faiz ödediğini ifade eden Yükselen, şöyle devam etti: "Son yıllarda hızla artan bireysel borçlanma dolayısıyla vatandaşlar gelirlerinin çok önemli bir bölümünü faiz olarak bankalara aktardı. Vatandaşların bankalara ödediği yıllık faiz miktarı, bu dönemde yüzde 150'ye yakın büyüdü. 2008 yılın 19 milyar lira dolayında bulunan tüketici kredileri ve
bireysel kredi kartları için ödenen faiz, 2016'nın 11 ayında 44,5 milyar liraya ulaştı."
ŞİRKETLERİN BORCU BÜYÜDÜ
Şirketler kesiminin Türkiye'deki bankacılık ve finans kesimine olan kredi borçlarının da son yıllarda çok hızlı bir büyüme kaydettiğini savunan Yükselen, hane halkları ve şirketler kesiminin borç ve faiz yükünün ağırlaştığı süreçte bankaların faiz gelirlerinin arttığını belirtti. Kamunun 2003'te 5,3 milyar dolar olan dış borç faiz servisi, 2015'te 4 milyar doların altına indi, 2016'nın ilk on bir ayında da 3,6 milyar dolar olarak gerçekleşti" değerlendirmesinde bulundu.
SİYASİ İSTİKRAR ŞART
Faizlerin düşürülmesine yönelik önerilerini de sıralayan Yükselen, ülke ekonomisine yönelik risk algısını gidermek için önce siyasal alanda istikrar algısının büyütülmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Tüm kesimlerin tepki ile karşıladığı 15 Temmuz kalkışmasının ardından oluşan "milli birlik" ruhunu korumak, giderek azdırılan teröre karşı devletin etkin mücadele ve duruşu ile toplum psikolojisinde ortaya çıkacak yılgınlığa meydan vermemek, siyasal alandaki gerginlikleri diyalog ve uzlaşma yoluyla azaltarak toplumda kutuplaşma ve provokasyonlara engel olmak, risk algısını büyük oranda giderecektir. Siyasi istikrar ve toplumsal barışın güçlenmesi, güven ortamını tesis edecek, piyasaların yeniden sağlıklı işleyişinin, yatırımların, sermaye girişlerinin önünü açacaktır. Rusya ve komşu Ortadoğu ülkeleri ile ilişkilerin olumlu yönde seyri, bu ülkelerle ticaret ve turizm faaliyetleri başta ekonomik işbirliğini artıracak, ekonomik büyümeye katkı yapacaktır."
