Türkiye’nin başlıca bankaları bilançolarındaki tahsilat imkanı yüksek ancak takibe attıkları kredileri aktarabilecekleri bir varlık yönetim şirketi kurmak için görüşmeler yürütüyor.
Konuya yakın iki kaynağın verdiği bilgiye göre, kamu bankaları ile özel bankalar geçen haftalarda bir varlık yönetim şirketi kurmayı görüştüler.
Kaynaklar bu girişimin, Nisan ayında açıklanan ancak henüz kurulamayan, sorunlu enerji ve inşaat kredilerini bünyesine alacak fon kurma girişimine alternatif olabileceğini belirttiler.
MÜZAKERELER DEVAM EDİYOR
Reuters’da Temmuz ayında yayımlanan haberde, bankaların söz konusu fon modeli üzerinde henüz anlaşamaması nedeniyle bankaların ve şirketlerin bu iki sektörde 20 milyar dolara yakın sorunlu kredinin yeniden yapılandırılmasında ilerleme kaydetmekte zorlandığı belirtilmişti.
Adlarının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir bankacılık kaynağı ve banka danışmanının verdiği bilgiye göre varlık yönetim şirketi kurma müzakereleri devam ediyor.
Kaynaklar varlık yönetim şirketini kurmanın vakit alacağını ve kurulmasına yönelik nihai bir karar alınmadığını ancak avukatların hakkında çalıştıklarını belirtti.
Banka danışmanı kaynak bankaların “henüz tümüyle umut kesilmemiş olan”, yani tahsil imkanı yüksek ancak takibe atılmış kredilerin varlık yönetim şirketine devredilmesi fikriyle yola çıktıklarını söyledi.
Aynı kaynak, “Bunun için avukatlarla da görüşüyorlar. Böylece bankaların da bilançolarının bir miktar rahatlaması hedefleniyor. Bankaların bilançolarında yüksek NPL’lerin olması da bankaların yurt dışı borçlanmasının da önünde sıkıntı yaratabiliyor” dedi.
BDDK YIL SONUNA KADAR VAKİT VERDİ
Türkiye’nin geçen yıl geçirdiği kur krizinin ardından tırmanan kur ve faizler nedeniyle bazı enerji ve inşaat şirketleri bankalara olan borçlarını ödeyemez hale geldi. Bankaların bilançolarında taşıdığı bu sorunlu alacaklar kur krizinin yarattığı ve henüz çözülemeyen sorunlar arasında bulunuyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Salı günü, ağırlıklı olarak inşaat ve enerji sektöründen kaynaklanan 46 milyar lira büyüklükteki krediyi geri dönmeyen kredi (NPL) olarak sınıflandırmaları ve beklenen kredi zarar karşılıklarını ayırmaları için bankalara yıl sonuna kadar vakit vermişti.
