Bankaların bilanço cambazlığı

Bankalar 2020 ilk 6 ay bilançolarını açıklamaya başladılar.

Halkla ilişkiler şirketleri, ardı ardına bülten çıkarıyor.

Hepsi sanki aynı başlığı kopyala yapıştır gibi "...bank'tan ekonomiye ... milyar destek".

Sanırsınız ki, bankalar Türkiye'nin en büyük hayır kurumu ve hayrına KOBİ ve sanayi kuruluşlarını destekliyorlar.

Hep destek sanayi ve küçük ölçeklilere.

30 yıllık bir ekonomi gazetecisi olarak artık bankaların bu bilanço haberlerini okumaktan gına geldi.

Gazetelerin tamamı bu bültenlerin virgülüne dahi dokunmadan aynen yayınlıyorlar.

Tabii ki bir de bankanın genel müdürünün hafif profilden çekilmiş fotoğrafı ile.

Bu haberi defalarca okuyorsunuz ama içinde bankanın ne kadar kâr ettiğini anlayacağınız bir cümleyi bulamıyorsunuz.

Bankalar kârını neden saklıyor?

Bu sorunun yanıtı çok basit: Ülke ekonomik olarak tarihinin en büyük krizini yaşıyor ama bankalar kâr etmeye devam ediyor. Siz hiç Türk bankalarının bir dönem bile zarar ettiğini gördünüz mü?

Bakıyorsunuz Amerika'nın Avrupa'nın en büyük bankaları zarar yazıyor bizim bankaların sadece kârı düşüyor. Yani ortada zarar yok.

Bu arada kâr düştü diye personele akıl almaz işkence yapıyorlar. Tıpkı piramitlerin yapımında görev yapan işçiler gibi.

Aktif rasyo cezası

BDDK aktif rasyo diye bir sistemi devreye soktu. Buna göre bankalar topladığı mevduatın bir bölümünü kredi olarak vermek zorunda. Bazı ekonomistler tepki gösterdi. İyi de adamlar topladığı mevduatı kredi olarak vermiyor ne yapsın ki BDDK?

Yapılan doğru bir uygulama.

Çarşamba günü iki bankaya Aktif rasyo tutturmadığı için para cezası verildi.  Her iki bankada yabancı.

Bankalardan bir Türkiye'den çıkmaya çalışan ve şube sayısını ciddi anlamda küçülten banka.  Diğeri Arap sermayeli katılım bankası.

Kimsenin BDDK'ya kızmaya hakkı yok. BDDK bu ülkenin çıkarı için bu kuralları getiriyor. Yabancı kontrolündeki bankacılık sektörü bu ülke insanın sırtından para kazanıyor ama bu ülkeye fayda sağlamıyor.

Yok öyle bir şey!

Bankaların bu konuda savunulacak tarafı yok. Elde edilen milyarlarca kârı bile halktan saklıyorlar. Bütün sanayi şirketleri zarar ederken, fabrikalar kapanırken bankalar milyarlık kârlarını halktan saklıyorlar.

Yok efendim ekonomiye şu kadar kaynak sağlamışlar.

Buna kim inanır?

Zaten bankaların o bültenlerini de okuyan yok. Zaten bankalarda o mesajı vatandaşa değil Ankara'da birilerine veriyor.

Kimse bilançonun ayrıntısına bakmıyor. Detayına baktığınızda her şeyi görüyorsun.

Mesela bütün dünyada sınırlama getirilen üst yönetim ödemelerinin nasıl kontrolden çıktığını.

Personele yüzde 10 bile zam vermeyen banka üst yönetimi kendilerine yapılan ödemeleri yüzde 40 hatta 60 arttırıyor.

Son dönemde bankalara çeki düzen vermeye çalışan BDDK'nın bu konuda da düzenlemeye gitmesi gerek.

 

Yazarın Diğer Yazıları