Başkanların itirazı

Birkaç gün önce dört büyük kulüp başkanı bir TV kanalına çıkıp önce sıkıntı ve şikayetlerini dile getirdi, ardından da bununla yetinmeyip daha da ileri giderek, TFF''nin bu işi beceremediğinden bahisle; problemlerimize çare olamayacaksa "TFF niçin var" diye sordular. Özellikle Türkiye''de kurumların "işlevlerini yitirip hantallaştığı iddiası ile kurulan" yeni "Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminde" bize göre bu sorunun muhatabı Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Özellikle de bu şikayetler Türk Futbolu''nun omurgası ve kalbi dört büyük kulüp başkanınca seslendiriliyorsa hiç tereddüt etmeksizin gereğinin yapılması şarttır. Tüm bu vahim serzenişlere rağmen devleti yöneten tek yetkili Sayın Cumhurbaşkanı bunca itiraza kayıtsız kalıp müdahil olmuyorsa, bu işteki sıkıntı açıktır. Peki sıkıntı nedir? Sıkıntı TFF''de Cumhurbaşkanı işi ehline vermemiştir. İş ehline verilmeyince de önce mütemadiyen kendilerine referans gösterdikleri Fatih Sultan Mehmet Han''ın "hak etmeyene makam mevki vermek" yani "vebal" almak nasihatına karşı gelinmiş, ardından da kulüp başkanlarının şikayetlerine neden olunmuştur.

***

Gelelim Ahmet Nur Çebi, Ali Koç, Burak Elmas ve Ahmet Ağaoğlu başkanların şikayetlerine mazhar olan TFF''nin yapısına. TFF Başkan veya yöneticileri ne iş yapar? Meslek ve futbolla ilgileri nedir sorularını "otu çek köküne bak" nasihatına uyarak inceledik. Gördük ki; Selim Soydan ve bir kaçı hariç bu muhteremlerin futbolla ya da sporla ilgili "ciddi bir kariyerleri" yok. Spor eğitimi almamışlar. Kendileri Spor Akademisi mezunu ya da çok ünlü millî bir futbolcu değiller. Sıradan birer ticaret erbabı iken tesadüf bir spor kulübü yöneticiliğinden ahbap çavuş ilişkisi ile buraya kadar taşınmışlar. Peki geldikleri yer ve meşguliyetleri şimdi bulundukları makam da problem çözmek için yeterli mi? Elbette hayır. O halde öncelikle "liyakat olmaksızın" hangi üstün vasıfları ile o makama getirildiklerinin izahı gerekir. Bu izah yapılamıyorsa yeni "Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi" döneminde "üniversite sayısının artırılmasıyla övünmenin de bir manası" yoktur. Zira spor eğitimi alan veya mesleği spor olan TFF''de Selim Soydan ve birkaç kişi hariç kimse yoktur. Hâl böyle olunca "benim değil" Kulüp başkanlarımızın haklı şikayetleri de bitmeyecektir. Kulüplerle ilgili hiçbir talep yerine gelmeyecek hiç bir işlem yürümeyecektir. Çünkü bu federasyon bu işin ehli değildir. Eli işte gözü oynaştadır. Hatta bir örnek de ben vereyim, hızla çıkarılacak diye kulüp başkanlarımızla çalışmalar yaptığımız TBMM''deki "Kulüpler Yasasından" hâlâ bir ses yoktur. Niçin yoktur? Çünkü Türk Futbolu''nun 4 büyük başkanının ifade ettiği gibi; TFF''nin "Niçin var" olduğu anlaşılamadığı için. Ez cümle bu Cumhurbaşkanlığı sisteminin işleri hızlandıracağına inanmamız isteniyorsa önce işini beceremeyen Federasyon hemen değiştirilmelidir.

 

Yazarın Diğer Yazıları