Başkentli, Mansur Yavaş''ın başkanlığındaki Büyükşehir Belediyesinin olağanüstü gayretlerinin farkında "Bir şey değişecek, her şey değişecek" sloganı ile seçime giren Yavaş''ın gasp edilen ilk seçim haklarının başkent için kayıp olduğunu bilenler de; hükümetin hizmetleri engellemek için bürokratik engeller çıkardığına tanık...

Çehre ve Çevre''nin değişim çalışmalarını sorumlu kişiden dinlemeye başladığım ilk anda; Hasan Muhammed Gültaş; "Şehircilikte cila diye tabir edilen park-bahçelerde yeşillik adına çim birilerine sembol olmuştur. Su ve su kaynakları konusunda problemi olmayan şehir ve ülkeler için bunda sıkıntı yok. Örneğin İngiltere''nin başkenti Londra... Yılın 12 ayı yağmur alır bu ülke... Tropikal ülkeler gibidir. Kentin ortasından birden fazla debisi yüksek akarsuları olan kentler için de sorun yoktur. Londra Belediyesi binlerce dönümlük arazilerde sulama yapmaz. Evlerinin bahçelerinde çim eken, ağaç dikenler için de sulama, bakım masrafı yoktur. Oralarda Çim Hokeyi, futbol ve vatandaşların faydalanacağı alanların masrafı neredeyse sıfırdır. Oysa iklim koşulları uygun olmayan, düzenli yağmur almayan alanlarda çim ve benzeri yeşil bitkilerin yaşatılmasının maliyeti çok ağırdır. Bir kente çevre konusunda duyarlı olup; hizmet vermek istiyorsanız öncelik iklim, coğrafi ve sosyolojik yapının bilimsel irdelenmesinden geçer. Zengin sporu olarak bilinen golf''ü "Memleketin hangi bölgesinde uygulayacaksınız" sorusunun sebep ve sonuçlarını her alanda incelemek zorundasınız. Turistik, konaklama tesislerinden, ulaşım, tarihi mekanlarına kadar planlamalısınız. İklim bazen imparatorlukların sonunu hazırlar. Hindistan bunun bariz örneğidir. Detaya girmeden Ankara''nın fiziki ve coğrafi konumunu hatırlatmak isteriz. Başkentimiz Konya gibi düz bir ova olmadığı için bisiklet ve motosiklet konusunda sanıldığı gibi şanslı değildir. Cumhuriyetin kenti olan Ankara''nın yerleşim koşullarını iyi değerlendirmek lazım. Siz, Çubuk Barajı projesinin yeniden elden geçirilerek kente kazandırılmasında yazdınız. İçme suyu problemdi bu kentte. Halen problem. Kuyulardan elde edilen su ihtiyacını karşılarken sağlık sorunlarını tetikliyordu. Sadece tarımsal su ihtiyacını değil, başkentin içme suyunu karşılayan Çubuk 1 projesi, aynı zamanda sıtma, uyuz gibi hastalıkların büyük ölçüde sona ermesini yalnız başına olmasa da, Cumhuriyetin kurduğu Hıfzıssıhha Kurulu ile beraber sağlık sorunlarını sonlandırdı." ifadelerini kullandı.

***

Dünya Çevre Günü''nde Kızılay Metro alanındaki sergide çevre ve koruma konusunda sergi açan Ankara Büyükşehir Belediyesi''nin sadece su, park ve bahçelerle ilgili projesi yok. Dünyanın çevre konusundaki farkındalığı ile "Elektrikli araçlar" konusundaki projelerinin ilk ateşlendiği yerde Ankara... Düşünsenize; Ankara-İstanbul arasındaki mesafede bir aracın yakıt miktarı elektrikte 10-15 TL... Bir araç maliyetini 5 yılda karşılayabiliyor. Ankara''da eskimiş, hurdaya çıkmış otobüsler ve yeni alınacaklar elektirikli oluyor. Karbondiyoksit salgısı yok. Bugün 3.75 veya 3 Tl olan biniş ücreti, maliyetlerin düşmesi ile neden 1 TL olmasın?

Ankara Büyükşehir Belediyesini en çok zarar ettiği "Toplu taşım" sektörü olan EGO; maliyeti düşünce; sadece gün içinde değil, dünyanın gelişmiş ülkelerinin başkentlerinde 24 saat ulaşım görevini yerine getiremez mi?

Başta İngiltere olmak üzere dünyanın önemli ülkelerinin "Çöp ihracatı" yaptığı Türkiye''mizin çevre kirliliğindeki acı hali ile yüzleşemiyoruz. Çin bile atıkları artık kabul etmiyor. Atıklardan elde edilenler ile ilgili konular gidip o sergide görülmeli. Ankaralı göremiyorsa tüm Türkiye ile beraber sosyal medyadan izlemeli. Çay sohbetini öğle yemeğine dönüştürdüğümüz Hasan Muhammed Göltaş ile beraber Mansur Yavaş''ın Çevreye dair projelerini bir başka konuda paylaşalım. Ve; bu projelerin icraata geçirilirken ki, yöntemleri, kredi ve desteklerini bir başka yazıya bırakalım... Türkiye''nin aynası haline gelen Ankara Büyükşehir''deki tanık olduğum hizmetleri yazmaya devam edeceğim...