Batan geminin malları

Yıl 2000 ve Türkiye tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşadı. Dolar yükseldi, faiz yükseldi. Birçok banka ve şirket battı.

Batmayanlar ise adeta komaya girdi.

Kemal Derviş ile IMF'den Türkiye'ye bir gecede 17 milyar dolar geldi.

Faizler düştü, borsa yükseldi, dolar hiç artmadı.

İktidara AKP geldi. Kemal Derviş ekonomi programına harfiyen sadık kalındı.

Her şey öyle mükemmel gitti ki! Başta Türk bankaları olmak üzere şirketler yabancılar tarafından satın alındı.

İlk alınan Demirbank oldu. O güzelim yüzde 100 yerli sermayeli banka bir gecede yabancılara 500 milyon dolar gibi komik bir paraya satıldı. Gazeteler manşet attı: Türkiye'ye 500 milyon dolar girdi diye.

Kimse sormadı yerli ve milli sermayenin yok olup gidişini. Dahası o kadar güçlü hatta piyasa yapıcılığı ile adeta Hazine'nin can simidi olan banka neden battı diye de soran olmadı.

Ama Türkiye'ye yabancı sermaye girdi diye sevindik.

Tam 10 yıl yabancılar Türkiye'den hep aldılar. Hiç fabrika kurmadılar. Hep hazır olanı aldılar.

Bu şirketlerin değeri Türk lirasına vurduğun zaman değeri çok yüksek görünüyordu. Ancak dövize çevirdiğinde adeta bedavaydı.

Tıpkı turizm gibi. Türkiye artan dövizden dolayı yabancılar için cennet. 2 yıl önce 7 gece için bin Euro ödeyen Alman bugün aynı hizmeti 400 Euro vererek ödüyor. Biz ise karşılığı Türk lirasına bakıp seviniyoruz.

Tarih tekerrür ediyor

Aradan geçen 20 yıldan sonra yine aynı film vizyona sokuldu.

Dolar artıyor, şirketler batıyor ve batmayan ise boğulmak üzere.

Peki yabancı gelip alacak mı?

Elbette gelecek ama şimdi değil. Çünkü birçok şirket halen nefes alıyor. Doların 9-10 liraya vurmasını bekliyorlar.

Kurun yükselmesi ile bu şirketlere daha az ödeyecekler.

Türkiye'den binaları daha az paraya alacaklar.

Nitekim bakıyorsunuz 5 yıl önce 300 bin liraya alınan bir dairenin fiyatı 500 bin olmuş. Ancak dolar bazında baktığınızda tam tersi ucuzlamış.

Artık Türkiye'yi batan geminin malları gibi yağmalamalarına çok az kaldı.

Yakın bir zamanda döviz uğruna AKP bu yabancılara kapıyı arkasına kadar açacak.

Talan edilen her değerli şirket için gazeteler başını gibi bunu sermaye girişi olarak gösterilecek.

Faiz enflasyonu arttırır diye dünyada olmayan bir ekonomik kavram geliştirip, bunun arkasından bütün ekonomi yönetimi koşarsa sonuç bu olur.

Merkez Bankası "evet yanlış bir kavram mış"dercesine önceki gün faiz arttırdı. Dolar 7.770 liradan 7.620 TL'ye düşünce bunu bir başarı gibi yansıttılar.

İyi de bu dolar daha 10 gün önce 6.900 değil miydi?

Olsun bak düştü ya!

Allah sonumuzu hayretsin!

 

Yazarın Diğer Yazıları