Batı'nın içimizdeki oyuncakları!

Batı'nın içimizdeki oyuncakları!

Batı''nın desteklediği gazetecileri konuşuyoruz. Bu yeni değil. "Türk"e tavrın varsa, etnikçiysen ve Taşnakçı tezleri savunuyorsan baş tacısın.

PKK''yla mücadele ediyoruz yıllardır. Bölücüleri desteklemeyen bir Batı ülkesi gösterebilir misiniz? Rusya bile PKK''ya kapılarını açmış. Moskova''da bürosu var.

Silahlı mücadeleye destek verilmiyor sadece, halkı yıldırmak psikolojik baskı altına almak için de gazeteciler, yazarlar kullanılıyor.

Burada geçmişte verdiğim örneği hatırlattım. PKK ile mücadele eden askerlerimizin psikolojisinin bozulduğuna dair kitap yazan biri, CIA bağlantılı bir vakıftan 59 bin dolar aldığı ortaya çıkınca, inkâr edemedi. "Destek almasaydım kitabı zamanında bitiremezdim." dedi. Ne zaman kazanması! Al gülüm ver gülüm!

Uşaklığı bile bile yapıyorlar. Bu ayrıntıları bilmeden önce, vakfın adı geçince ben de bir çalışmam için mail atmış, destek istemiştim. Hakikaten destek verilecek bir çalışmaydı. Yıkıcıları destekleyen vakıf, ismim belli, yazdıklarım belli, bana imkân sunar mı? Bunu biliyordum. Kimi niçin desteklediklerini delillendirmiş oldum.

Orhan diye biri, Nobel Edebiyat Ödülü''nü alabilmek için Türk''ü kendi insanlarımızın katili gösterdi. Ve ödülü aldı.

Bir ilim adamımız da ödül kazandı: Aziz Sancar. Öyle çalışmalar yaptı ki, artık ödülü vermek mecburiyetindeydiler. Türkiye''nin birliği, dirliği için tivitler atıyor. Son tivitlerinden:

"Anka Kuşu''nun hikâyesini bilir misiniz? Küllerimizden yeniden doğacağız, yine açacak mor sümbüller dağlarımızda, yine boy verecek çamlar, yine bülbüller ötecek. Ama tarih yakanları da, bunu siyasi ranta çevirip birliğimizi bozmaya çalışanları da affetmeyecek! Yaşasın TÜRKİYE"

Aziz Sancar''ın fikrî kaynağını biliyor musunuz? İlk bu köşede açıkladım. Çok site bizden aldı. Tekrarlamayacağım.

Nobel için çırpınan "Biri" yine uç verdi. Haberi okuyalım:

"BasNews, Akademisyen ve çevirmen Mehmet Fatih Uslu, Elif Şafak''ın 2019 yılında yayımlanan ''On Dakika Otuz Sekiz Saniye'' romanı İngilizce''den Türkçeye çevrilirken Kürtlerle ve Ermenilerle ilgili ifadelerin değiştirildiğini söyledi.

Kitabın İngilizce ve Türkçe versiyonlarını karşılaştırmalı olarak okuduğunu belirten Uslu, Twitter üzerinden tespit ettiği çeviri farklılıklarını paylaştı. Uslu kitaptaki sansüre ilişkin şu ifadeleri kullandı: / ''Elif Şafak''ın son romanı On Dakika Otuz Sekiz Saniye''nin İngilizce ve Türkçe versiyonlarını karşılaştırarak okuyunca tuhaf sansürler gördüm. Örneğin İngilizcedeki ''Kurdish insurgents'' (Kürt asiler) ifadesi düşmüş, yerine bunu ima eden upuzun bir ifade gelmiş. ''Kurdish film director'' Yılmaz Güney, ''dünyaca ünlü yönetmen'' olmuş. Ve Ermenilerin hayatta kalma umudu pek olmayan Der Zor''a sürüldükleri yönündeki ifade Türkçe baskıdan çıkarılmış. / Mehmet Fatih Uslu Twitter paylaşımlarının sonunda, ''İyi niyetle yazarın Türkiye''de kendini hukuki süreçlerden korumak için bu yolu seçtiği düşünülebilir. Ama benim kanaatim, Şafak için hâlâ en büyük pazar olan Türk okuru ''ürkütmemek'' için bu yolu seçtiği. Yani meselenin özü ticari görünüyor'' görüşünü öne sürdü."

Elif''in yalanını ortaya çıkaran mütercim, "iyi niyetli" sözler ediyor. Bu hanımın geçmişini biliriz. Kaç defa yazdık. Türk''e kastını yüzüne vurduk.

Kitabın Türkçesini basan yayınevinin yöneticileri şimdi Elif''e, "Bizi kandırdın." diyebilecekler mi? Demezse onlar da "Türk"e ihanet ediyorlar, kasıtlılar.

Yazarın Diğer Yazıları