BDDK doğru olanı yaptı

Haftanın son günü para piyasaları için kelimenin tek anlamı ile KARA CUMA olarak yorumlanabilir.

Borsa 4 bin puan düşerken, Türk Lirası neredeyse tüm para birimleri karşısında değer yitirdi. Özellikle iç piyasanın kapanmasından hemen sonra uluslararası piyasalarda çok sığ işlemlerle 1 dolar 5.900 TL'ye kadar resmen manipüle edildi.

Türk Lirası bir günde yüzde 6'ya yakın değer yitirdi.

Herkes bir şeyler yazıyor ve çiziyor.

Türk Lirası neden değer yitirdi?

Kimine göre, Merkez Bankası'nın kasasında eriyen 6 milyar dolar, kimine göre ise hükümetin aldığı bazı kararlar.

Tüm bunlar tartışılırken, cumartesi günü bir haber düştü. BDDK ve SPK bazı bankalara soruşturma başlattı.

BDDK, bu soruşturma ile ilgili sadece JP Morgan'ın ismini verdi. Ancak bazı bankaların da soruşturma kapsamında olduğunu biliyoruz. JP Morgan'ın direkt isminin zikredilmesinin bir nedeni ise, bu bankanın hazırladığı rapor.

Söz konusu rapor, birçok büyük müşteriye yazılmış ve TL'nin aşırı değer kaybedeceği belirtilmiş. Yani TL'ye açık açık vurun der gibi bir rapor.

BDDK, bunu affetmedi ve soruşturma başlattı. Bu soruşturma kapsamında bazı yabancı sermayeli Türk bankalarının da adı geçiyor.

Önümüzdeki günlerde bu daha net ortaya çıkacak.

Yine Sermaye Piyasası Kurulu da harekete geçerek, borsada banka hisselerinin sert düşüşüne neden olan kişi ve kurumları incelemeye aldı. Yine ilk göre çarpan JP Morgan oldu.

BDDK'nın açıklamasından hemen sonra, bu kurum adeta topa tutuldu.

Gerekçeleri ise, Türkiye'ye yabancıların gelmeyeceği bu tür soruşturmaların yabancıyı korkutacağı yönünde oldu.

Ne diyelim?

Başka bir emriniz var mı?

Türkiye muz cumhuriyeti mi ki bu adamlar istediği gibi bizimle oynasınlar? BDDK ve SPK kesinlikle doğru bir müdahale yapmıştır.

BDDK'yı eleştirmek bu konuda yabancıya hizmettir. AKP yönetimini sevmemek, yabancılara istedikleri gibi at koşturmalarına izin vermek değildir.

Kimse kusura bakmasın ama iki üç yabancı banka benim ülkemi soyuyor, benim insanımın kaynağını alıp götürüyor.

Aynı senaryo geçen yıl ağustos ayında da yaşandı.

Dolardaki sert yükselişle birlikte HSBC'nin bir günde 120 milyon dolar kazandığı ortaya çıktı.

Bu para tüyü bitmemiş yetimin hakkı. Kimin cebine girdi? İngiliz'in, Amerikalının ve büyük sermaye sahiplerinin.

BDDK, artık bankalara karşı tutumunu daha da sertleştirmeli. Hükümet bankalara bugüne kadar ekonomik görünüm bozulmasın diye hep opsiyonlu davrandı. Gelinen noktayı cuma günü bir kez daha gördük.

Resmen ekonomik baskı uygulandı.

BDDK'nın ve SPK'nın bu girişimleri desteklenmeli.

BDDK, soruşturmayı sadece cuma günü ile sınırlı tutmamalı. Müşterilerine aylardır döviz toplatan bankaları da tespit etmeli.

Son üç yıldır bankacıdan çok tefeci gibi çalışan, banka şubesinden içeri giren her Türk vatandaşını gerek sigorta gerekse akla mantığa sığmayacak masraflarla soyan bankalara da soruşturma açılmalı. Denetimsiz, kotrolsuz kurumsal soygun yapalım mantığı ile hareket eden kurumlara devlet otoritesi varlığını hissettirmeli.

Bunun için de BDDK ve SPK'ya köstek değil destek olmak gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları