Beceriksiz CEO'lar

Kredi derecelendirme kuruluşları ilk olarak Türkiye'nin kredi notunu düşürdü.

Hükümet "bizi bağlamaz, tanımıyoruz" dedi.

Doların 5 lirayı zorladığı gün bizi bağırta bağırta tanıttılar.

Kredi derecelendirme kuruluşları not düşürürken ekonomiye yönelik eleştiriler yaptı.

Aşırı borçlanma tehlikeli boyutta denildi.

Sonunda ekonomi patladı ve dolar aldı başını gitti. Merkez Bankası faizleri yükseltmek zorunda kaldı.

Sistem şu anda çökmüş durumda.

Yaşadığımız krizin boyutunun sadece yüzde 10'nu görüyoruz. Seçim nedeniyle hükümet zamları ve iflasları erteliyor.

Her gün aşağı geliyor. Türk şirketlerinin piyasa değeri eriyor.

Tabii ki banka hisseleri de.

Peki son birkaç yıldır sanayi şirketleri göçerken bankalar nasıl bu kadar güçlü durmuştu? Nasıl kârları yüzde 100 artmıştı?

Tabii ki AKP hükümeti sayesinde. Bankaları ekonomi vitrini olarak gördüğü için istedikleri gibi at koşturmalarına izin verdi. Ödenmeyen borçların yüzdürülmesinden tutun da, kredi alan vatandaşın bazı bankalar tarafından soyulup soğana çevrilmesine kadar.

Bankalar son bir yılda KGF kredisi ile kârını katladı. KGF esnafa yaradı mı bilinmiyor ama bankaların sigorta ve masraf ile kârını katladığı ortada.

Kel göründü

Bankacılık sektöründe işler iyi gitmiyor. Olumsuz raporlar bir bir geliyor.

Amerika'nın ucuz parası ile konut ve tüketici kredisini patlatarak bilanço zengini olan bankalar artık zorlanıyor.

Kredi derecelendirme kuruluşları da bu doğrultuda raporlar veriyor.

Bakalım kendini Kaf Dağı'nın zirvesinde gören banka yöneticileri önümüzdeki dönem ne yapacaklar. 2. çeyrekten sonra bilançolara dikkat etmek lazım. İşte o zaman başarılı CEO'lar kendini gösterecektir. Öyle devlete sırtını dayayarak, halktan akıl almaz masraf ve sigortalarla kâr eden bankalar 3. çeyrekte ne yapacak göreceğiz.

***

Twitter hesabıma engelleme

Bankaların gerek vatandaşa gerekse kendi çalışanlarına karşı yaptıkları haksızlıkları yazıyorum. Son dönemde süt izni kullanan anneyi işten atması ile tüm Türkiye tarafından tanınan Avrupa sermayeli banka benim şahsi twitter hesabıma mahkemeden ulaşım engelleme kararı aldırdı. Gerekçe ise bu bankanın başında bulunan bayan genel müdürün uygulamalarını gündeme getirmem. Bu bayan genel müdürü zaten tanıyan tanıyor. Koskoca bankayı şube kapatıp personel çıkartarak lokal bir kurum haline getirdi. Bunu yaparken de çalışanına her türlü baskı ve zulmü yaptı. Süt izni kullanan anne Evla Benek Fazlı'yı işten attığı için Türk mahkemelerinin mahkûm ettiğini sadece Türkiye değil, dünya biliyor ve ayıplıyor. Bu bayan genel müdürün bu kadar ayıplanan icraatlarının yanında benim şahsi twitter hesabımın kapattırılması hiç kalır.

Reklam ve PR gücü ile basında sahte gülüşlü fotoğrafları çıkan bu bayan genel müdüre buradan şunu söylemek istiyorum:

"Beni bu tür mahkeme kararları ile yıldıramazsınız. Ben 200 bin bankacının hakkını savunuyorum. "

https://twitter.com/remzi_ozdemir twitter adresim halen açık. Twitter kararı henüz uygulanmadı. Bu konuda yasal itirazımı yapacağım.

Yazarın Diğer Yazıları