Ben mi yanılıyorum, çözümsüz değil miyiz?

Ülke yönetme sorumluluğunu üzerine almış olan iktidarlar;

Pazarın ucuz veya pahalılığından…

Para biriminin içeride ve dışarıda hangi noktada olduğundan…

Ülkesinde yaşanan şiddeti ve birçok kanalda oynatılan dizilerle şiddetin teşvik ediliyor olmasından…

Emeklinin…

İşçinin…

Köylünün…

Esnafın içinde bulunduğu durumundan -ve bütün bunlar gün gibi ortadayken- bunlardan habersiz olamazlar.

O zaman neden bu kadar tepkisizler?

*

Doğrusunu isterseniz, kendi adıma ben, içinde bulunduğumuz bu duruma bir kasıt yüklemek istemiyorum.

Ancak yıllardır bir ülkenin yarısından fazlası, asgari ücret ve ona yakın ücretlerle hayatlarını sürdürmek zorunda bırakılmış ya…

Bu bırakılma da senelerdir sürdürülüyor ya…

Bunun için herhangi bir iyileştirme çabası ya da ışığı içinde değillermiş gibiler ya…

Kendi itibarlarından ödün vermezlerken, vatandaşının feveran etmelerini umursamıyorlar ya, işte ben bunu anlamıyorum.

*

Çok büyük bir kesim bu çaresizliği yaşarken, iktidar bu olup biten karşısında neden yıllardır çözüm bulamaz ve itibarlarından ödün vermezler?

Kendileri konfor alanlarından çıkıp da konforun ‘K’sinin dahi olmadığı hayatları yaşayanları, psikolojik travma içinde neden bırakırlar?

Sürekli vatandaşına sabır telkininde bulunmaları ise hiç anlaşılır gibi değil!

*

Ve bugün yarıdan fazla yurdum insanı, bu durumda…

Çaresiz…

Sahipsiz…

Ve umutsuz.

*

Keşke, ben yanılsam…

Keşke, ben haksız olsam.

Keşke, ben bugün en büyük banknotumuz olan 200 lirayı cebimde taşıdığımda, şöyle karnımı doyurabileceğim mütevazı bir öğlen yemeği yiyebilsem…

Hatta üstüne bir tatlı yiyebilsem ve bir arkadaşıma da ısmarlayabilsem, ‘Tatlı bahane’ sohbet edebilsek, diyorum.

Olmuyor ki…

O en büyük banknotumuz bile bana bu kadarcık konforu sağlayamıyor.

*

Ben, hiç olmazsa bir akşam yemeğini eşimle birlikte yılda bir-iki kez de olsa şöyle karşılıklı olarak dışarıda bir şeyler yiyip, kendimizi şımartmak istiyorum ya, onu da yapamıyorum.

Keşke ülkeyi yönetenler, hiç olmazsa vatandaşına senede bir-iki kez de olsa kendini şımartma şansı verse, itibarlarından bir şeyler kaybetmiş mi olurlar?

*

Doğrusunu isterseniz ben AKP’nin geçmiş dönemlerdeki vatandaşına umut veren yanını arıyorum.

Epey bir zaman önce iktidarın da umut veren çalışmaları vardı elbette.

Şimdi maalesef:

En başta ekonomide…

Eğitimde

Sağlıkta…

Kültürde

Dünlerde neyi eleştirmişse bugün aynısını kendi iktidarında vatandaşına yansıtıyor, ne acı!...

*

Üstelik de vatandaş itibarından tasarruf ede ede baba ve anne aile içinde evlatlarının karşısında itibarlarını -inanın- kaybettiler.

Bu nasıl fark edilmez aklım ermedi!

*

Oysa her şeyi bilen…

Her konuda çözüm yolları üretiyor olduklarını söyleyen…

Her şeyin üstesinden geliyor oldukları iddiasında bulunan ülkemin çeyrek asra yaklaşan iktidarı, bugün vatandaşını bir çözümsüzlük yumağı içine sıkıştırıp bıraktı.

*

Bırakmadı mı?

Vatandaş da ülke de çözümsüzlük noktasında değil miyiz yoksa?

Ben mi yanılıyorum!

Yazarın Diğer Yazıları