Benim başım kel değil ya

Kabataş’ı ben de yazacağım benim başım kel değil ya! 
Aslında beni bu yazıyı yazmaya sevk eden şey şu; bir şey vurgulanmıyor. En önemli olan şey, herkes bir tarafını anlatıyor. Fili anlattıkları gibi, kimi baldırlardaki 2 tane taze morluğu anlatıyor ki rapor hadiseden 5 gün sonra alınmış. Morluğun o kadar taze olması elbette tabii değil. Kimi adamların başlarına sardıkları bandanaları, kimi çıplaklıklarını, kimi de eldivenlerini.
Aslında en ufak bir zeka kırıntısı olmayan hatta aptalca düzenlenmiş bir senaryo. Bazıları bunu yandaş bir kadın yazarın, bazıları da katıldığı programda sık sık başkalarının sözünü kesen bir erkek gazetecinin yazdığını söylüyor, kimileri de polis yazmıştır diyor. 

***

Kabataş’ı bilirsiniz; vapur iskelesinden dolayı İstanbul’un en kalabalık yerlerinden biridir. Şimdi düşünün; bir kadın orada bekliyor, başında da örtüsü var arabada da çocuğu. Ve bu kadına tacizde bulunuluyor. Onlar yazmaya utanmamış, ben de utanmamaya karar verdim. Özür dilerim, iş o kadar açık saçık halde anlatılmış ki adamın ..................nı, kadının orasına burasına sürttüğü anlatılıyor. Allah aşkına böyle bir hadise olur da, oraya binlerce kişi toplanmaz mı? Ve o binlerce kişi İtalyanların Mussolini’ye yaptıkları gibi adamları parçalayıp ağaç dallarına asmazlar mı? Bunun üzerinde kimse durmuyor. Bütün o anlatılan ayıp şeyler olurken demek ki yolcular gelip geçiyormuş o kadının yanından. Aptallığın derecesini görüyor musunuz? Ve kimi gazeteciler de bu aptal senaryoyu dinleyip, kusuyorlar. 
İşler ne yazık ki AKP iktidarı döneminde bu hale geldi. Seviye bu kadar düştü. 
Başbakan eskiden “darbe”,“darbe”, “darbe” derdi şimdi bu yenilendi “paralel”,“paralel”,“paralel” diyor. O da eskimek üzere yeni slogan “Kabataş”,“Kabataş”,“Kabataş”. 

***

İktidarın son başarısı (!) internet yasağı oldu. Hem de çifte kavrulmuş tarafından. Cumhurbaşkanı bilmem kaç bin takipçi kaybetmeyi göze alarak bu yasayı imzaladı. 
Bu, iktidarın kurnazlığıdır, halk nasıl olsa unutur derler. Eski camlar bardak oldu farkında değiller mi? Halk, Gezi direnişi gibi bir ahlak abidesini gördü yaşadı bir kere. Artık, yeni yapılanları onunla mukayese etmeden hafızasına yerleştirmiyor. Milyonlarca insanın oluşturduğu o Gezi direnişinde bir tek taciz, bir tek gasp, bir tek hırsızlık, bir tek kavga, bir tek küfür olmadı. Bu bizim halkımızın eseri. % 50’ler gibi bağlayamadığınız, eve kapatamadığınız halkımızın eseri.
Herkes şimdi bu Kabataş işine gülüyor. Ben gülemiyorum, çünkü Gezicilerin o harika esprilerine, şakalarına, şarkılarına alıştım. O zekayı, o edebi terbiyeyi arıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları