Beyaz gelinliğin ilginç tarihi

Beyaz gelinliğin ilginç tarihi

Her ne kadar günümüz düğünlerinde gelinlikler ak/beyaz renkte olsa da türkülere meraklı olanlar veya eski geleneklerini sürdüren ailelerin mensupları “allı gelin” sözüne de al yani kırmızı renkli gelinliklere fazlasıyla aşinadır. Peki her genç kızın hayallerini süsleyen ve Türk kültürüyle alakası olmayan beyaz gelinlik nasıl ortaya çıktı?

Güzel bir gelinlik düğünlerin olmazsa olmazıdır. Hatta gelinlik olmayan bir düğün eksik kabul edilir. Düğün öncesinde damat, aile, arkadaşlar ve misafirler, gelinin beyaz gelinlik içerisinde arzıendam etmesini büyük bir sabırsızlıkla beklerler. Hatta düğün öncesinde gelini gelinliğiyle görmek kimileri için uğursuzluk bile getirir.

Gelinlikler genellikle evlilik töreninin merkezinde yer alır ve yıllar boyu o unutulmaz günün hatırası olarak saklanır. Bu nedenle birçok gelin, mükemmel gelinliği bulmak için tonlarca para ve zaman harcamaktan çekinmez. Gelinler, gelinlik rengi seçiminde her ne kadar serbest olsalar da hemen hemen her gelinin hayalinde beyaz bir gelinlik yatar.

Beyaz birçok gelin için saflığı, iffeti, masumiyeti ve erdemi simgeler. Bazıları ise özel günlerinde mükemmelliğin rengi olarak beyaz giyme şeklindeki geleneksel normu takip eder. Beyaz gelinlikler gelin modasının vazgeçilmezi olarak uzun yıllar daha hayatta kalacağa benziyor. Ancak çoğu kişi bu özel elbisenin yani gelinliğin tarihini bilmez. Eğer siz de bu önemli tarihin farkında olmayanlardansanız, biraz bilgi sahibi olmak üzeresiniz.

Orta Çağ'da evliliklerin çoğu aşk dışındaki nedenlerle yapılıyordu. Tarih boyunca pek çok çift, aileler arasındaki bağları veya iş ortaklıklarını güçlendirmek veya siyasi hırslar doğrultusunda ilişkileri sağlamlaştırmak adına çoğu zaman zorla bir araya getirildi.

historywedding.jpg

Görücü usulü evlilikler toplumun hemen hemen her kesimi için son derece alışılmış bir süreçti. Gelinlerin çoğu zaman kendisi dışında pek çok şeyi temsil etmesi nedeniyle, zenginliğine ve sosyal statüsüne uygun bir şekilde giyinmesi bekleniyordu. Gelinler düğünlerde rengi ne olursa olsun en güzel elbiselerini giymekte özgürdüler. Birçoğu hiçbir masraftan kaçınmadan canlı, zengin renkleri, pahalı kürkleri, ipekleri ve kadifeleri seçti. Ayrıca gelinlikteki malzemenin büyüklüğü, gelinin sosyal statüsünün en önemli yansıması olarak kabul ediliyordu. Örneğin kuyruk ne kadar uzun ve kollar ne kadar ayrıntılıysa gelinin ailesi o kadar zengin olarak algılanıyordu.

Ortalama bir gelinin mutlaka yeni bir elbise alması gerekmiyordu; sahip olduğu en güzel elbiseyi giyiyordu. Sonuç olarak, en fakir gelinler bile düğün günlerinde en iyi elbiselerini giyiyordu.

Orta çağ Avrupa kültüründe beyaz renk çoğu zaman matem elbiselerinde kullanıldığından, kadınların beyaz gelinlik giymesi oldukça nadir bir uygulamaydı. Birçoğu kırmızı, mavi, altın veya diğer parlak renklerde, mücevherler, danteller, fırfırlar vb. ile yoğun bir şekilde süslenmiş lüks kumaşları tercih ediyordu. Ancak Phillipa gibi birkaç istisna da yok değildi.

Tarihte beyaz gelinlik giydiği bilinen ilk prenses, İngiltere Kralı IV. Henry'nin kızı Phillipa idi. 1406 yılında Pomeranyalı Eric ile evlenen genç kadın, Kraliyet düğününe beyaz ipekten mamül pelerinli bir tunikle katılmıştı. Beyaz ipek, sincap kürkü ve erminle çevrelenmişti. İskoç Kraliçesi Mary de 1559'da ilk kocası olan Fransa'nın Dauphinesi Francis ile evlendiğinde beyaz bir gelinlik giymişti. Beyazı o zamanlar Fransızların yas rengi olmasına rağmen en sevdiği renk olduğu için seçmişti.

costumes-exh-49-cropped.jpeg

Fakat o zamanlar bile beyaz gelinlikler oldukça nadirdi. Beyaz gelinliklerin modalanması Kraliçe Victoria zamanında gerçekleşti.

Kraliçe Victoria, 1840 yılında batıdaki moda trendi olan beyaz gelinlikleri popüler hale getirdi. Bu, onun Saxe-Coburg ve Gotha Prensi olan Albert ile olan düğününden sonraydı. Kraliçe Victoria'dan önceki kraliyet gelinleri, beyaz ve gümüş ipliklerle süslenmiş kırmızı brokar elbiseleri giyerlerdi. Ancak Londra'daki St. James Sarayı’nda bulunan Kraliyet Şapeli'nde Honiton, dantel detaylarıyla süslenmiş beyaz bir elbise giyerek dünyayı şaşkına çevirdi.

Beyaz renk, o zamanların elit gelinleri için ideal bir seçim olmadığından Kraliçe Victoria'nın elbisesi pek çok kişiyi şaşırttı. Ancak beyaz renk onun masumiyetini, saflığını ve sadakatini yansıtıyordu. Elbisenin çizimleri dönem gazetelerinde boy boy basılmakla kalmadı, aynı zamanda Viktorya döneminde şık elit gelinler için de bir standart haline geldi.

Tarih yaprakları 1849'u gösterdiğinde dönemin en ünlü kadın dergileri gelinlik için en iyi ve en uygun tercihin beyaz olduğunu iddia etmeye başladılar. Sonuç olarak beyaz gelinlik, masumiyeti, saflığı ve gelinin bekaretini temsil eden popüler bir sembol haline geldi.

Bu nedenle beyaz önce kraliyet mensupları, aristokratlar ve sonrasında da halktan birçok gelinin tercih ettiği renk olarak düğünlerin temel öğesi haline geldi. Ancak birçok gelinlik çiftin dinine, kültürüne ve toplumuna göre merkezleniyordu. Örneğin, Hint kültüründe gelinler için yapılan düğün sarileri çoğunlukla geleneksel kırmızı renkteydi ve iyi şans anlamına geliyordu. Benzer şekilde, geleneksel Japon gelinleri düğün günlerinde farklı renkte fakat iyi şans getirmesi için daha ziyade kırmızı kimonolar giyerlerdi. Türkler de tarih boyu evlilik merasimlerinde ve özel günlerde kırmızı rengi tercih etmişlerdir.

Farklı kültürlere ait çoğu unsuru yok eden kültürel kapitalizmin ağıt etkisi, dünyadaki çoğu düğün merasiminde beyaz gelinliğin baş tacı edilmesine neden oldu. Öyle ki gelin olmadıkça düğünlerde beyaz giymemek adet haline geldi. Ayrıca beyaz gelinlik stil ve tasarım açısından giderek daha da abartılı bir hale büründü: dantel detayları, fırfırlar, payetler ve diğer ayrıntılı süslemeler gelinliklerin olmazsa olmazı haline geldi.

Sonuçta amacı bu muydu bilinmez ama Kraliçe Victoria'nın dönem kabullerine başkaldırarak beyaz gelinlikte karar kılması, dünya giyim tarihinin en uzun soluklu modasını yarattı.

maria-orlova-13naxftumna-unsplash.jpg

GÜNÜMÜZ GELİNLİKLERİ

Gelinlikler günümüzde renkleri ve tarzı konusunda eskisine nazaran çok daha cesurlar. Birçok kadın için gelinlik, düğün gününü daha da özel kılan unsurların başında geliyor. Bu nedenle ister özel dikim, ister kiralık, ister elden geçirilmiş olsun, bugünün gelinleri o özel günün en havalı kişisi olmayı hedefliyor.

Geleneksel beyaz gelinliklerin modası hala devam etse de günümüzün gelinleri giderek daha aykırı hale geliyor. Gelinler saf beyazın dışında krem, fildişi, ekru, allık pembe vb. gibi beyazın birçok tonunu da gelinlik rengi olarak seçerek, farklılık yaratmaya çalışıyor. Fakat belirtmek gerekir ki beyaz ve krem renkleri hala en çok tercih edilen gelinlik rengi olarak hakimiyetini devam ettiriyor.

Artık beyaz gelinliğin tarihini bildiğinize göre tercih ettiğiniz renk ve stile karar verebilirsiniz.

İlgili Haberler