Beyin yakma dozu

Beyin yakma dozu

Cumhurbaşkanı, TRT 1 - TRT Haber ortak yayınında yaptığı açıklamada şöyle dedi:

- 3 aşımı oldum ama o 3 aşıdan sonra, bir de antikor ne noktada, yükseldi mi yükselmedi mi, bununla ilgili adımı da attım. Hamdolsun 2 bin 160''ı yakaladım.

***

Cumhurbaşkanı''nın karşısına "soru sormak üzere" dizilen bir grup "gazeteci" sıfatlının "Maşallah" nidaları arasında yanlış da anlamış olabiliriz. İktidar nezdinde cümle muhalifler "kulakları var duymazlar" sınıfında sayıldığından yanlış da anlaşılabiliriz . Dolayısıyla, bizatihi Cumhurbaşkanlığı''nın resmi hesabından teyit ettim; yapılan yazılı açıklamadaki bilgi de aynı yöndeydi:

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50-55 yaş üstü ile alakalı aşıların geldiğini, bu yaş aralığındaki vatandaşların aşılanmaya başlanacağını kaydederek, kendisinin de üçüncü doz aşısını yaptırdığını, antikorunun 2 bin 160 çıktığını söyledi.

***

Önce Biontech CEO''su Uğur Şahin, sonrasında ise Türkiye''de birçok tıp doktoru, Covid-19''dan tam korumanın sağlanabilmesi için, adına ister "üçüncü doz" deyin, ister "hatırlatma dozu" deyin, yeni bir aşılamanın gerekliliğinden bahsetmişti.

Tamamının ortak kanaatine göre, bu üçüncü aşılamanın, Türkiye''de de kullanılan Sinovac/CoronaVac tarzı inaktif aşılarda, ikinci dozdan ortalama 6 ay sonra, mRNA aşılarında ise 1 hatta belki 2 yıl sonra yapılması gerekliydi.

***

Bizim bildiğimiz kadarıyla, Cumhurbaşkanı ilk doz aşısını 14 Ocak 2021''de, ikinci doz aşısını da 11 Şubat 2021''de olduğuna, yani ikinci doz aşısının üzerinden -bizim bildiğimiz kadarıyla- sadece üç buçuk ay geçmiş olduğuna göre nasıl oldu da üçüncü doz aşıyı olabildi?

Yoksa, ekranlara yansıyandan çok daha önce mi aşılanmıştı?

Peki ama ne zaman?

***

Türkiye''ye ilk parti CoronaVac aşısı 30 Aralık 2020''de geldiğine;

Öncesinde , "Test amacıyla gönüllülere yapılan dışında" ülkemizde Covid-19 aşı uygulaması olmadığına;

Keza, ilk parti Biontech/Pfizer aşıları Türkiye''ye 23-24 Mart 2021 tarihlerinde geldiğine;

Sağlık Bakanı, "Testler ve klinik araştırma dışında" bu aşının Türkiye''de ilk kez uygulanacağını söylediğine göre;

Cumhurbaşkanı ne zaman aşılanmış olabilir?

Hangi "olmadığı/gelmediği söylenen" aşıyla?

Bunları sormak için muhalif olmaya gerek var mı; asgari düzeyde akıl ve mantık kafi değil mi?

***

Ya bunları:

Murat Emir gibi kendisi de tıp doktoru olan bazı CHP Milletvekillerinin iddiaları doğru muydu yani; Covid-19 aşısı, Türkiye''ye resmen açıklanandan önce gelmiş ve AK Parti protokolü mü aşılanmıştı herkesten önce?

Peki hangisiyle;

Aracı firmanın el altından eşe dosta yaptırdığı söylentisi bulunan Sinovac/CoronaVac''la mı?

Yoksa, Dr. Serdar Savaş''ın ısrarla iddia ettiği gibi Biontec/Pfizer''la mı?

***

Klişe olmuş diye ezbere "yandaş" deyip geçiyoruz da, güya yegane refleksi iktidara zarar vermemek hatta fayda sağlamak olan gazeteci sıfatlıların ne menem yandaş olduklarını da anlamıyorum ben açıkçası.

Bir muhalefet liderinin iddiası filan değil; o gece, Cumhurbaşkanı, bizatihi kendisi üçüncü doz aşısını olduğunu, üstelik de üstüne basa basa açıkladığı halde bunları sorup, Cumhurbaşkanı''na "işin aslını" izah etme ortamı oluşturup, oluşacağı gün gibi aşikar bütün bu şüpheleri peşinen bertaraf imkanı varken, "Maşallah… Maşallah…" deyip susmak neye yaradı; iktidara yahut Cumhurbaşkanı''na nasıl bir fayda sağladı?

***

Milyonlarca insanın ilk doz aşılarını dahi yaptıramadığı, bilemediğimiz sayıda insanın aşı olamadığı için canından olduğu bir süreçte, iktidar sahiplerinin, o milyonların karşısına geçip de -üstelik de sağlık çalışanlarından bile önce- üçüncü doz aşılarını da yaptırdıklarını, antikorlarının da pek yerinde olduğunu filan anlatmalarının, sosyal adalet duygumuzda oluşturduğu tahribat ayrı vahamet…

Bugüne kadar "aşı" mevzunda yapılmış bütün resmi açıklama ve bilgilendirmelerin doğru olmama ihtimali, içine tıkılıp kaldığımız ve ucunda ışığın bir türlü görünmediği bu güvensizlik tüneli, toplu paranoya nöbeti geçirmemize ramak bırakan bunca şüphe, bu "örtülü"lük, bu ortaya çıktığında bile izaha ihtiyaç duymama keyfiyeti ayrı vahamet…

Hangisinden daha çok ürkmeliyiz?

***

Hiç değilse, her gün vites arttıran şu "memleketimden gündem manzaraları" karşısında beynimizin yanmamasını sağlayacak bir aşımız olsaydı bari…

Ya da en azından "keyif" yerine "papatya" veya "melisa" çayı dağıtılsa halka; rahatlatsın tek dozda…

Yazarın Diğer Yazıları