Beyinsizlerin açtıkları belâ!

40 küsur yıldır PKK ile uğraşırken bir de başımıza Pontus çıkardılar. Pontus'u çıkaranlar, kendi küçük hesapları içinde boğulanlar. (Ayrıca Taşnakçı-Ermenicileri unutmayalım.)

Yetersiz beyinlerin başımıza nasıl bir belâ açtıklarını görebilmemiz için, Prof. Dr. Salim Cöhce'nin "Günümüzde Pontusçuluk Faaliyetleri" kitabına bakmanız yeterli. (Bilge Kültür-Sanat Yayınları, 119 s.)

"Pontus"u tedavüle sokanların biraz düşünme kabiliyetleri olsaydı, politik çıkarları için Rumlara, "Alın ülkeni yarısı sizin olsun, yetinmezseniz tamamını verelim." demek istediklerini hemen fark ederlerdi. Türkiye'yi yönetmeye kalkanların gözüne bu derece perde inmesi çok acı. Biz çoktan bitmişiz. 

Yakında, ABD'de, Avrupa'da, daha başka yerlerde "Pontusçu" faaliyetler hız kazanır ve bizim beyinsizleri kaynak gösterirlerse, oturup kara kara düşünmeyelim. Halk olarak ("halk"ı sevmeyenler için "millet" diyeyim) "beyinsizler"e oy vererek kendi kuyumuzu kendimizin kazdığını bilelim.

Yüce Rabbim! "(Şimdi) İçimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helâk edecek misin?" (Araf, 7/155).

"Günümüzde Pontusçuluk Faaliyetleri" kitabının sadece ara başlıklarını okumak bile, dehşete düşmemize yetiyor:

"Osmanlı Devleti Döneminde Pontusçu Faaliyetler: a- Rum Kimliğinin Helen Kimliğine Dönüştürülmesi, b- Pontus Devleti Kurma Fikrinin Ortaya Çıkışı; Millî Mücadele Döneminde Pontusçu Faaliyetler; Türkiye Cumhuriyetini Hedef Alan Pontusçu Faaliyetler: a- Yunanistan'da Gerçekleştirilen Faaliyetleri, b- Uluslararası Alanda Gerçekleştirilen Çalışmalar; c- Patrikhane'nin Devreye Sokulması, ç- Türkiye'de Gerçekleştirilen Faaliyetler..."

Burada keşke kitabı verebilseydim. Bütün politikacılar, ülkesini çıkarlarının üstünde tutanlar mutlaka temin etmelidir.

İçinizde bana kızanlar olabilir... Önce tarihi sonra beni anlayın: Biz, kim ne derse desin Rumlarla da, Ermenilerle de zamanında iç içe yaşadık. İçimizdekilerin kimileri Hristiyan oldular. Kapadokya dedikleri Karaman bölgesinde Rumca bilmeyen Ortodokslar Rum muydu sizce?! Tekrar tekrar yazmak istemiyorum... Yunanistan'da mübadeleyle göçürtülenleri aradım buldum ve uzun uzun konuştum. Bizden insanlar(dı).

Ermeniler meselesi... Etnikçiliği kutsayanları, bizi ayrıştırmak isteyenleri bir tarafa bırakın ve gerçekçi düşünün... Türklerle içi olan Ermeni halkı kimler kullandılar ve "Tehcir" gibi bir faciaya nasıl yol açtılar? İçimizdeki "Hepimiz Ermeniyiz" grubu dâhil, intikam ateşi yakanlar düşünsünler. Ne kazanabilirler? Ne olursa olsun birbirimize dostluk eli uzatmalıyız.  

Portusçuların Türkiye'deki faaliyetlerine bir göz atalım:

"Pontus dernekleri, turizm mevsimlerinde belirli zaman aralıklarıyla Doğu Karadeniz Bölgesi'ne 'Unutulmayan Top­raklara/Vatanlara Gezi' adı altında seyahatler düzenleyerek Pontus idealini canlı tutmaya, yöreye olan merak ve ilgiyi artırmaya çalışmaktadır. Türkiye'nin, Yunan vatandaşlarına uyguladığı vizeyi 1988 yılından bu yana tek taraflı olarak kaldırmış olması bu gezilerde önemli bir kolaylık sağlamakta ve her sene bölgeye gelen binlerce Rum, yöreye mahsus ne kadar kültür unsuru varsa bunları Pontus kültürü olarak tanımakta, o arada birtakım özlem ve beklenti içerisinde, bazı problemleri olan Türk gençleri ile dostluklar kurularak Yunanistan'a davet edilmekte, en azından önemli bir kısmının bahse konu davete icabet etmeleri sağlanmaktadır..." (s. 80).

Kim bilir neler gelecek başımıza!

Yazarın Diğer Yazıları