"Bıldırcının beyliği, ekin biçilene kadar.."

Böyle dedi Meral AKŞENER, İstanbul'da, sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği bir toplantıda..

Uzun bir basın toplantısıydı.. Çünkü merak edilen çok şey var, soru çok.. Bir siyasi parti daha katılıyor siyaset hayatımıza ve adı, logosu, yeri, programı, isimler, her nokta soru dolu..

28 yıllık bir gazeteci olarak bir defa şunun altını çizeyim, siyasetçilere hakim olan "Caktır-çektir" şeklindeki bir söylemden farklıydı dili.. Dost sohbetinde konuşur gibiydi.. Bazı kritik soruları şaka katılmış manevralarla atlattı..

Kurucular Kurulu'nun küçük bir bölümünü açıkladı.. Emekli Büyükelçi de vardı, 22 yaşında genç bir kız da.. Vermek istediği mesaj, "Tecrübe ile gençleri buluşturuyoruz"du..

Cumhurbaşkanlığı'na 100 bin imza ile aday olacağını söyledi.. Olası rakiplerine vermek istediği mesaj, "Oyunu buna göre kurun, buna göre pozisyon alın"dı..

"Haksızlıklara, saldırılara uğradım ama bunlar geride kaldı" dedi.. Vermek istediği mesaj, "Unutmayacağım ama ülkeyi yoran gerginliğe de malzeme yapmayacağım"dı..

"Ailemin akçeli işlerle, saraylarla işi olmaz" dedi.. Vermek istediği mesaj, "Beni başkalarıyla kıyaslarken bunu not edin"di..

"Yapılan her iyi iş için teşekkür ediyoruz ama" dedi.. Muhafazakar seçmene vermek istediği mesaj, "Seni de, tercihlerini de ameliyat etmeyeceğim"di..

Bitlis Ahlat'ta ev kiraladığını söyledi.. Ahlat'ın Türk tarihindeki önemini hatırladığınızda vermek istediği mesaj, "Bölgede ocağım tütecek ama meseleye 'Türkçe' bakacağım" dı..

"Tarlanın sahibi geri döndü" dedi.. Vermek istediği mesaj "Dış destekli, proje bir siyasetin iktidarı artık sona eriyor, Milli olan geliyor"du..

Ve ekledi, "Bıldırcının beyliği ekin biçilene kadardır.. Biz tarla sahibi olarak geri döndük ve ekinimizi biçmeye başladık, bıldırcınlara selam söyleyin, beylikleri bitiyor artık."

"Bıldırcın" örneği manidardı.. Zira bıldırcınlar, sevimli görünmelerine rağmen özellikle çiftçilerin çilesi.. Ekin zamanı mantar gibi bitip, tohumları, hasadı talan ediyorlar.. Mesaj açıktı, "Biz ürettik, siz gelip hasadı yağmaladınız.."

Ve Cumhurbaşkanı ve iktidarından söz ederken dikkati elden bırakmayarak, bir süredir bir başka mesaj veriyor; "Devlet geleneğimizde, devleti yönetenleri sokakta taşlatma yoktur.."

Kimi zaman, sıkça kullandığı "Muhteremler" sözü ile başlayan ağır eleştirilerden farklı bir şeyden söz ediyorum.. Zira mesajın adresi, o makamlar ve orada oturanlardan çok, "Onları tercih eden muhafazakar seçmenler.." Yukarıda da belirttiğim gibi, "Hata yapanlar üzerinden senin tercihlerini aşağılamayacağım, çiğnemeyeceğim" mesajı veriyor Meral Hanım..

Basın toplantısında ve kalabalık salonda yaptığı konuşmada tam bir mesaj bombardımanı vardı.. Ancak bir gazeteci olarak not düşmeliyim, "BAŞLIK" çıkarmak zordu..

Artık, alışılmışın dışında bir sohbet havasında geçtiğinden, uzadığı için mi, 'Soru çok ve hepsi yanıt bekliyor' kaygısından mı bilemem, "Gündem" tayin edecek bir başlık çıkarmak zordu..

Belki de böyle bir amaç yoktu, onu da bilemem.. Yoksa da olmaması doğal ve doğru bence de.. Ama iletişimin akıl almaz hızına baktığımızda, "Sarsıp, konuşturacak" iki başlık, onlarca mesajdan daha etkili oluyor maalesef.. Hele de "Algı Operasyonlarına" ve "Benim istediğimi konuşup, tartışacaksın"ı dayatan toplum mühendisliğine o kadar alıştı ki millet ve belki de biz gazeteciler, beklenti hep o yönde oluyor..

Sonuçta 25 Ekim'de, 'Adı, logosu, kadrosu, yol haritası' açıklanacak partinin.. Her yol kazasının ardından yeni ittifaklara yelken açan bir iktidar serüveninin, garip ittifakları, siyasetin önünü tıkadı, bu kesin.. Bu tıkanıklığı aşabilme umudu verecek mi, vermeyecek mi hep birlikte göreceğiz..

Kişisel görüşüm, o tıkanıklığı açacak bir yürüyüş bu..

Ama not edin lütfen;

YARIN, sizinle, Meral hanımın sözlerinden kesilip, sosyal medyada dolaştırılan videolardaki "Yurtta Sulh" tekerlemesi ve "Yoook, 15'inden sonra her şey değişecek.." sözleriyle ilgili önemli bir not paylaşacağım.. Çok önemli..

***

Meral Akşener'den ne çıkmaz?

"YENİ bir yol açıyorum" dediği ilk günlerde, hatırlayın, "Saray ile ittifak halinde.. Bu bir Saray oyunu" denildi Meral AKŞENER için.. Ancak bu iddianın ömrü bir hafta sürdü.. Cumhurbaşkanı'nın sessizliğinden de anlıyoruz ki, Saray'ı en çok endişelendiren isim Meral AKŞENER..

Bunun üzerine, 7 Haziran sonrası 'Sarayın" önerdiği Bakanlığı elinin tersi ile ittiğini de hatırlayınca;

1- Meral AKŞENER'den 'SARAY PROJESİ" çıkmaz..

***

Sarayın oyunu iddiası tutmayınca devreye giren 'FETÖCÜ' iddialarına bakınca..

Ve iddia sahiplerinin de, 15 Temmuz'dan önce cemaatle 'ittifak" yapan,  şu ya da bu şekilde temas eden, seçimde 'Müşahit kartlarıyla' işbirliği yapan siyasetler olduğu gerçeğini de bilince..

15 Temmuz'dan sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi yapıldığına tanık olup, asıl oynayanları görünce..

Şahsen tanıyor olmanın da ötesinde, bunların üzerine, kalkışmadan 1.5 yıl geçmiş olmasına rağmen, hukuki adım atabilecek hiçbir şey bulunmamasını da ekleyince;

2- Meral AKŞENER'den "FETÖCÜ" çıkmaz..

***

Namusuna, ailesine laf edenler hariç, siyasete dair sert eleştirilerinde bile kantarın topuzuna dikkat ediyor AKŞENER.. Toplumsal bölünmenin ve gerginliğin, Türk Milleti'nin idam fermanı olduğunun farkında olduğu belli.. Dilindeki ayara dikkatin sebebi de bu.. O yüzden;

3- Meral AKŞENER'den, toplumu daha fazla gerecek siyasetçi çıkmaz..

**

Evet, merkez siyaset yol haritasını 'Kazan kazan' üzerine oturtur.. Ve bu noktadaki adımlar kimi zaman eleştiri konusu olur.. Ancak şu sözü-örneği önemsiyorum; "Tarlanın sahibi geri döndü.."

Bununla, bizzat, üretenin kendisinden, emek verenin kendisinden, tarlanın asıl sahibinden, 'Milletten' bahsediyor.. Daha önceki konuşmaları ve mesajlarına baktığımda da şunu rahatlıkla söyleyebilirim;

4- Meral AKŞENER'den, gayr-ı milli bir yol haritası çıkmaz..

***

Şimdiiii.. "İşkembeden atıyorsun. Yanılacaksın" ya da, "Ya yanılırsan" diyecekler için notumu düşeyim;

Ne diyor şarkı sözünde;

"Güya Galata'ya dadanmışız, kafaları çekip çekip,

Orada alıyormuşuz soluğu, onu da sonra anlatırım.."

***

Demem o ki, yanılırsam, "ONU DA SONRA ANLATIRIM.."

Ama bana, "Ya yanılırsan" diyenler, yatıp kalkıp "YANILAN" bir siyasetçiyle kolkola yürüyenler olursa eğer, hani muhabbet tadından yenmez iyi mi..

O zaman da şarkıdaki gibi derim ki;

"Ruhunda, hicranını söyletme hikayesi

Geç bunları anam babam, geç bunları, bir kalemde.."

**

Ve eklerim; "Dua et de yanılmayayım.. Çünkü bu son çıkışımız.."

***

Günün Sözü

Ya ümitsizsiniz, ya da ümit, sizsiniz..

Yazarın Diğer Yazıları