Bile bile hak ihlali yapılıyor!

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, geçtiğimiz günlerde yeni üye Basri Bağcı için düzenlenen yemin töreninde, yargıdaki sorunları ortaya koyan bir konuşma yaptı. Konuşmanın adil yargılanma hakkı ihlalleri ve bireysel başvurunun işleyişi üzerine olan kısımları oldukça ilginç…

Bireysel başvuru, farklı kapsamlarda olmakla birlikte, Almanya'da, Avusturya'da, İspanya' da, Macaristan'da, Polonya'da, Çek Cumhuriyetinde, Slovakya'da, İsviçre'de, Belçika'da, Meksika'da, Brezilya'da, Arjantin'de, diğer Latin Amerika ülkelerinde, Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunda ve Güney Kore'de uygulanmakta olan bir kanun yolu.

İşte, dünyada oldukça yaygın uygulanan ve iç hukukta son durak olan bu bireysel başvuru yolunun kapısını tüm bu ülkelerin büyük çoğunluğundan daha fazla çalıyoruz ve bu kanun yolu ile hak arayışına en çok girenlerin başında geliyoruz.

Başkan Arslan da Türkiye'de bireysel başvuru sayısını açıklarken, bu başvuru yolunu başarıyla uygulayan hiçbir ülkede Türkiye'deki kadar başvuru yapılmadığına dikkat çekiyor ve şöyle söylüyor:

"Mahkememize sadece 2019'da 43 bin civarında bireysel başvuru yapılmıştır, geçen yıl yaklaşık 40 bin başvuru sonuçlandırılmıştır… AYM' nin verdiği ihlal kararlarından yarıdan fazlası adil yargılanma hakkına ilişkindir. Yüzde 52,1 oranında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini görüyoruz. Bu da adil yargılanma ile ilgi önemli bir mesele olduğunu, bu meselenin çözülmesi gerektiğini bize söylüyor."

Adil yargılanma hakkının ihlaline yönelik bu sorunun tespiti ve itirafı yerinde, ancak sorunun tamamını tespit etmek açısından eksik.

Şöyle ki…

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'ne (İHAM) yapılan bireysel başvurularda da Türkiye başı çeken ülkelerden. Rusya'dan sonra mahkemeyi en çok meşgul eden Türkiye başvuruları, İHAM' nin iş yükünün yüzde 15'ini oluşturuyor.

Bu başvurularda ise en çok ihlal kararı sırasıyla ifade özgürlüğü, emniyet ve güvenlik hakkı, mülkiyet hakkı ve adil yargılanma hakkı maddeleri temelinde veriliyor.

Yani, her ne kadar AYM nezdinde ihlal olarak görülmese de AYM' den geri döndüğü için İHAM' ye giden, dolayısıyla Türkiye'de üst mahkemelerde tespiti dahi yapılamayan başka meseleler de var ve bunların başında "ifade özgürlüğü" geliyor.

Ezcümle, Türkiye'deki en yüksek mahkeme kendisine başvuran yurttaşların yarıdan fazlasının adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dikkat çekiyor ancak kendisinden geçip Avrupa'daki en yüksek mahkemeye takılan meseleleri unutuyor.

Dahası…

Kararlar, "hak ihlali" deneceği bile bile veriliyor!

Oysa yüksek mahkemelerde verilen kararlarca belirlenen bir takım temel kriterler derece mahkemelerde dikkate alınmalıdır ki, ihlallerin tekrarı yaşanmasın.

Bireysel başvuru sonucunda verilen kararlar ve bu kararlarda ortaya konan ilke ve kriterlerin ilk derece mahkemelerinde, istinaf ve temyiz aşamalarında dikkate alınmasıyla uygulama değişmeli ki haklar etkin bir şekilde korunsun.

 

dfs-004-001-011-001-001-001-002-016-1-007.jpg

Yazarın Diğer Yazıları