Bilime inanıyorsanız sorgulayacaksınız!

Bilime inanıyorsanız sorgulayacaksınız!

"Biz bilime inanıyoruz" diyerek hayali aşı karşıtlarını suçluyorlar? Oysa bilime değil küresel sahtekârlığa inanıyorlar. Fakat aşı da oldukları için gerçekleri kabullenmek istemiyorlar. Çünkü gerçeklerin söylenmesi, bir sahtekârlığa boyun eğdiklerinin ortaya çıkarılması demektir, bu da onları incitiyor!

Op. Dr. Bilgehan Bilge, "Birbirimizi kırıp, üzmemize gerek yok! Bugüne kadar on binlerce ilaç, aşı, tıbbi kimyasal üretildi ve üreticileri tüm sorumluluğu üzerine aldı. Dünya tarihinde ilk defa korona aşı üreticileri ''sorumluluk'' almadı. Neden? Bu sorunun cevabını verip tartışmaya devam edelim." diyor.

Şimdi bu konunun sorgulanması bilimin gereğidir.

***

The Washington Times yazarı Cheryl K. Chumley, "Dr. Fauci, 13 yaşındaki ikinci doz Pfizer aşısını olan Michiganlı çocuğun ani ölümü üzerine garip bir şekilde sessiz kaldı" başlıklı yazısında sorgulama yapıyor.

BBC ise "Covid-19 vakaları artmasına rağmen İngiltere neden kısıtlamaları kaldırıyor?" diye soruyor. Öyle ya İngiltere hükümeti, halktan hangi bilgileri gizliyor ki vaka sayısı artmasına rağmen kısıtlamaları kaldırıyor?

Türkiye''de ise Bilim Kurulu denilen ama hiçbir inisiyatifi bulunmayan kurul, hükümete, aşı olmayanların, insanların toplu olarak bulunduğu yerlere alınmamasını tavsiye edebiliyor.

Oysa, aşı olanların durumu hiç de iyi değil...

***

Meselâ, Op. Dr. Bilgehan Bilge "mRNA aşıları neden kalp krizine sebep oluyor, neden beyin ve akciğer damarlarını tıkıyor ve neden myokardit yapıyor?" diye şaşıranlara sesleniyor:

* "Neden şaşırıyorsunuz ki? Bu virüs infekte ettiği hastaların az bir kısmında da aynı hastalıkları yaratmıyor muydu? Ve bu yan etkilerin tetikleyicisi ''spike proteini'' değil miydi?

* mRNA aşıları ile bol miktarda ''spike proteini'' üretmeyi hedeflemiyor musunuz? Yani bademin içi, zehrin ''saf damıtılmış hali'' değil mi hedefiniz? Hedefinize ulaşıyorsunuz işte. Şaşırıyormuş gibi yapmanın alemi yok.

* Yalnız bir farkla... Virüs bu komplikasyonları milyonda bir sergiliyordu. Saflaştırılmış zehir bu oranı 10 binde bir seviyelerine çıkartıyor. Ayrıca virüs iki yılda 190 milyon insan hastalandırdı. Siz altı ayda 2 milyar insana bulaştırdınız."

***

Bilge, bir de aşılamada çok mesafe almış ülkelerdeki durumu sorguluyor:

"Temel bilgidir; ''karşılaştırma için iki sabit, bir değişken, mükemmele yakın sonuç verir.'' Bizim iki sabitimiz var. 1- Aynı ülke, aynı nüfus. 2- Aynı çevresel koşullar yani mevsim ve aylar. Değişken ise aşılama.

Moğolistan: Mart 2021''de aşılama programına başladı. O tarihe kadar bir yıl boyunca toplam 2120 korona hastası vardı. Ve toplam bir yılda 4 ölüm. Aşı sonrası 4 ayda 143.128 hasta ve 716 ölüme ulaştılar.

İspanya: Yetişkin nüfusunun yüzde 97''sini aşıladı. Geçen yaz aylarını aşısız İspanya günlük 400-500 hasta ile geçirdi. Aşılı İspanya bu yaz 43.000 hasta ortalaması ile devam ediyor.

Hollanda: Tüm nüfus aşılama oranı yüzde 68. Geçen yaz ayları hasta sayısı 0-200. Bugün günlük 11.000 hasta ile devam ediyorlar.

Birleşik Krallık: Sınıfın en başarılı öğrencisi! BioNTech aşısının uygulandığı ilk ülke. 8 Aralık 2020! Geçen yıl aşısız İngiltere tüm yaz sezonunu günlük 600 kadar hasta ile geçirdi. Bu yaz günlük 50.000 vaka… Nüfusun yarıdan çoğu tam aşılı…

Ve İsrail... Ve Şili... Ve BAE, Ve Bahreyn... Bu ülkelerin tamamında kahir ekseriyetle mRNA aşıları kullanıldı. Ve hâlâ çıkıp utanmadan ''yaptığımız deneysel çalışmalar sonucu aşımız şu kadar etkili'' diyorlar."

Yazarın Diğer Yazıları