Bir tarafta, atasözünü üstüne alınıp, topluma düşüncelerini kısa ve özlü şekilde aktarabilmek için atasözüne başvuran gazeteciyi aylarca cezaevinde tutuyorsun.

İfşayla suçladığın gazetecileri, yatarı olmayan suçtan aylarca cezaevinde tutuyorsun.

Açık kaynaklarda yayınlanan haberleri derleyen gazetecileri casuslukla suçlayıp aylarca cezaevinde tutuyorsun; yok yere.

*

Bir tarafta, 13 yaşında çocuğu, "hakaret" suçundan hapse çarptırabiliyorsun mesela.

*

Bir tarafta, bu kadar külyutmaz(!), bırakın suçu, suçun ihtimaline bile geçit vermeyen, "yılanın başını küçükken ezen" amansız bir adalet anlayışı…

Diğer tarafta…

Noktayla virgülün yerini şaşırsak tepelendiğimiz, aynı derecede "suça ve suçluya geçit vermez(!)" sosyal medya ortamında açtığı hesaptan;

"Şanslı 7''li…

İlk 2 oyuncu için oyun başladı…

"Yaşlı sarışın" kod adlı işe giderken ona kırmızı ışıkta yaklaşan kötü adamdan kaçarsa 10 puan kazanacak.

"Mermer" kod adlı oyuncu motoruyla yolda giderken arkadan hızla gelen araçtan kaçabilirse 10 puan kazanacak" diyerek bir hedef listesi yayınlayan… Dahası bu tercih ettiği saldırı yöntemleri eşliğinde, amacına dair şüphe bırakmayacak netlikte yayınlayan… Dahası hedef listesindekilerin ev ve iş yeri adreslerini, konumlarını, günlük güzergahlarını işaretlediği haritalar eşliğinde, başka sapıklara da yol gösterecek şekilde yayınlayan bir sapık…

*

"Bu oyun alanından çıkış yok şanslı sarışın.

Oyuncunun 2 seçeneği var ya evde karşılaşacağı kötü adam ya da yan taraftaki parktan çıktığı an peşine düşecek kötü adamdan kaçmak.

Oyuna yeni katılan kıvırcık hoşgeldin.

Öncelik Ankara''daki ayağın bitmesi" diyerek, bu manyaklığın bir kişi ve şehirle sınırlı olmadığını, Ankara''daki saldırılarından sonra başka illerde başka hedeflere de yöneleceğini teyiden bildiren bir sapık.

*

"Güniz Sokak Hacettepe arası en dehşetli bölüm olacak. Oyun başladı" diyerek, harekete geçtiğini, her bir hedef için "tek atış hakkı" olduğunu pervasızca ilan eden; yaymaya çalıştığı korkuyu silahlı fotoğraflarıyla pekiştiren bir sapık.

*

"Kader kısmet oynayacaklar. Güniz sokağın yaşlı Rotary sarı kuşu en son seni seçtik. Sıra ile kader kısmet "Testere" filmi gibi çok eğlenceli olacak söz veriyorum" diye vahşet saçan, seri katilliğe özendiğini ilan eden bir sapık.

*

"Oyunda ilk iki kişi Ankara''da ölmüş olacak.

Oyunun ikinci bölümü İstanbul''da olacak.

Adım adım" diye tehditler savuran…

Hedef aldığı bilim insanının ölüm tarihini "XX.XX.2022" diye paylaşarak bu yıl içinde katledeceğini beyan eden. Ölümün, içeceği zehirli bir sıvıdan olacağına ve "intihar" sanılacağına kadar kurgulayan, bunları anlatan…

Hedefinin ofis tabelasının önünden,"Geldim dairenin kapısı açık bekliyorum burada" diye kapısının önünden… Apartmanının içinden fotoğraflar paylaşacak kadar gözü dönmüş bir sapık…

*

Hangi birini sayayım…

Başta Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol ve Prof. Dr. Bengi Başer olmak üzere, pandemi döneminde toplumu bilgilendirmeye çalışan bilim insanlarını açıkça tehdit eden, öldüreceğini ifade eden, Esin Hoca''yla ilgili olarak harekete de geçen ve ofisinin önüne dana dili bırakan sapık, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Serbest bırakıldıktan sonra "aynen devam" mesajı yayınladı.

*

İktidar hınk deyicisi bir aileye mensup olmak dışında hiçbir vasfı olmayan bir çukur, "Kelle paça bıraksa kesin tutuklanırdı" diye kafa buldu durumla;

Sapık, "Şu an dil söğüş yiyorum" diye havasını bastı yaptıklarının yanına kâr kalmasıyla!

*

Diğer tarafta da işte böyle bir serbestiyet suça!

*

Ülkenin en tanınmış tıp doktorlarından biri, "öldüreceğim" diye bas bas, ayan beyan bağıran bir sapığın hedefi olacak, katil hatta seri katil adayının gözaltına dahi gerek duyulmayacak ve biz bu düzeni "hukuk"la tanımlayacağız öyle mi?

Başta Sağlık, Adalet ve İçişleri Bakanları olmak üzere hiçbiri bu olaydan rahatsızlık duyma emaresi göstermeyecek, sapıkların cesaret alamayacağı bir fotoğraf vermeye yanaşmayacak ve biz, can ve mal güvenliğimizin teminatı sayacağız bu düzeni!

*

Düşünüyorum; hemen hepsi kameraların karşısına geçip aşılarını da oldular. Aşı olun çağrısı da yaptılar.

Kendileri de aşı karşıtı değil ki, Esin Hoca''nın "aşı savunucusu" diye arkasında durmasınlar?

O zaman;

İktidar politikalarına muhalif olmak, korkutulmaya -ki burada korkutmanın çok ilerisinde bir sapıkça, sapkınca durum, cana kast hazırlığı söz konusu- müstahak hale mi getirir vatandaşları?

*

Muhalif bir doktor hakkında, sosyal medyadan cinayet planları paylaşan bir manyağın tutuklanmamış olması; seçime giden gergin yolda yarın muhalif bir gazeteci, muhalif bir akademisyen, muhalif bir siyasi, sanatçı, sporcu vesairin hedef alınmasının da önünü açmayacak mı?

Kim, ne uğruna göze alabilir böyle kanlı bir riske girmeyi?