Bir Büyük Alperen Ahmet Er

Bir Büyük Alperen Ahmet Er
AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Ülkücü camianın önde gelen isimlerinden Ahmet Er için bir makale kaleme aldı.

Ülkücü camianın önemli isimlerinden Ahmet Er, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmişti. AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, enpolitik.com internet sitesinde kaleme aldığı makalesinde Er'in Türk siyasetine damga vurduğu belirtti. Er'in milliyetçi camia için önemine değinen Özdağ çarpıcı ifadeler kullandı.

İşte Özdağ'ın o makalesi:

Bir büyük devlet-millet adamını kaybettik. Devlet adamıydı, müthiş bir devlet şuuruna sahipti. Bu ülkenin çatısından bir kiremit düşse acısını ilk o duyardı. Millet adamıydı, milletinin bütün özellikleri onda tecessüm etmiş, onda somutlaşmıştı.

Ahmet Er Ağabey'den bahsediyorum. Onu Manisa Spor Akademisi'ne başladığım 1975 yılında tanıdım. O tarihten bugüne ağabey-kardeş ilişkimiz hiç kesilmedi. İçinden çıkamadığımız, cevabını bulamadığımız sorularda kapısına koştuğumuz ender kişilerden biriydi. Hesapsız, çıkarsız, menfaatsiz bir Allah ve vatan adamıydı. Onun için ne sorarsak soralım  bize  doğruyu,gerçeği söyleyeceğini bilirdik.

Şahsi hayatından daha önemli olan o hayata bağlı olarak Türk Milliyetçileri içinde ifa ettiği misyondu. Milliyetçiliği İslam'la mecz etmiş bunu da şahsında bütünleştirmiş bir insandı. Ömrü boyunca Türk milliyetçilerinin bu çizgide yürümesi için mücadele edip durdu. Son nefesine kadar evini İslam'ı ve Türklüğü anlatan bir telkin kürsüsü gibi kullandı.

Çok fedakar bir ailesi vardı, annemiz Türkiye'nin her yerinden gelen insanlara yüksünmeden hizmet eder, bundan asla şikayetçi olmazdı.

CMKP'de başayan siyasi hayatı MHP ve BBP'de devam etti. Çizgisini hiç bozmadı hep bir Alperen olarak kaldı. Makam mansıp peşinden koşmadı. Çocuğu yaşındaki insanlar milletvekili yapılırken "Ben de isterim!" demedi. Milliyetçilik en çok ona yakışmasına rağmen himmetini böyle bir amaca teksif etmedi. Allah ve Resulu davasının mütevazi ama samimi bir takipçisi oldu.

İnsanları yüzünden, simasından tanırdı. Bana -yüz tanıma özelliği verildi- derdi. Manevi bir hayatı, içsel bir boyutu vardı. Bizim değer verdiğimiz bir çok insana şüphe ile bakar, sonra da şüpheleri doğru çıkardı.

MHP'de Ahmet Er çizgisi devam ederken ülkücüler hiç bir yere savrulmadılar. Çünkü MHP kadrosu, politikası tabanının hem milli hem İslam'i ihtiyaçlarına cevap veriyordu. Taban MHP'yi sadece siyasi bir hareket olarak görmüyor aynı zamanda Türkiye'yi dönüştürecek ahlaki bir hareket olarak görüyordu. O çizgi MHP'de kaybolunca gençler Ocaklarda, partide tatmin olamaz oldular, cemaatlere, tarikatlara savrulup gittiler.

Hastalığı boyunca sık sık aradı. Zaman zaman yanına çağırdı, koşup gittim. Onu rahat ettirmek, son demlerinde üzmemek için elimden geleni yaptım. Ama bir kaç yıldır eli,ayağı, vücudu artık iradesi dışına çıkmıştı. Tek kolunu kullanabiliyor, bir de konuşabiliyordu. Son kez referandumdan az önce ziyaret ettim. Artık sadece konuşabiliyor ama vücudunun  hiç bir organına hakim olamıyordu. Halinden hiç şikayetçi olmadı. Manisa'nın kadim ülkücüleri onu hiç yalnız bırakmadı. Önemli bir mesele olduğu zaman çağırdığı bir kaç isim vardı. Onlarla konuşur,bir şey yapılacaksa onlara söylerdi. Bu isimlerden biri de ben olduğum için her zaman  gurur duydum.Sn Cumhurbaşkanımıza,Sn Davutoğlu'na kendilerini anlattığımda onlarda severek isteyerek kendisini arayıp,bir ihtiyacı olup olmadığını sordular.

Bizi tasavvufla,Allah dostları ile tanıştırdı. Hayatın bir başka boyutu ile temas ettirdi. BBP'de beraber siyaset yaparken sık sık İrfan Bey'le (Sönmez) beraber Ahmet Kayhan Baba'ya ziyarete götürdü. Duasını aldık. Allah adamlarının sadece uhrevi işlerle meşgul olmadıklarını, dünyayı da yakından takip ettiklerini, dervişliğin miskinlik olmadığını ondan öğrendik. Keramet denilecek yönleri vardı. Buna ben de bir çok arkadaşta tanık olmuştur. Müslümanca bir hayat yaşadı, bize temiz bir hayatı miras bıraktı. İtibarını, siyasi ağırlığını asla şahsi menfaat için kullanmadı. Çocukları çok mütevazi işlerde çalıştılar. Hiç bir zaman yatları, katları olmadı. Ama gökdelenler gibi itibarı oldu.

Onu her zaman rahmetle minnetle anacağız. Bize namuslu olmayı, İslam'ı yaşamayı, millete hizmet yolundan asla vaz geçmemeyi ve yorulmamayı öğretti. Kendisine Allahtan rahmet, ailesine ve ülkücü camiaya baş sağlığı diliyorum. Ruhu şad osun.

İlgili Haberler