Vesayet altındaki hukuktan "Adalet" beklemenin güç olduğu günler yaşıyoruz. "At izi, it izi" bile hafif kalıyor. Toptancı anlayış ile çuvalın içine atılan yüzlerce, binlerce masuma en kolay yönden "müebbet" veriliyor. Yargı heyeti "usul-esas" demeden karara bağlarken savunma için "İstinaf"ı adres olarak gösteriyor. Lakin orası da "Noter" gibi... Dosyanın kapağı açılmadan onanıyor. Onanırken yazılan gerekçeli kararların hemen hepsi içler acısı..."Kes-kopyala-yapıştır!.." Geçtiğimiz gün Ankara'da Zırhlı Birlikler davasında da yağdı cezalar... Darbeye katılanların sayısı iki elin parmağını geçmezken, darbeye karşı çıkanlarda aynı kefeye kondu. O kadar çok masum var ki... Hangisini yazacağım diye ellerim titriyor. Polatlı davasını çok yazdım. Oradaki Özge Üsteğmen'in dramını dile getirmiştim. İstinaf dilekçesini reddetti. Defalarca kendisine mobing uygulayan generale makas götürmek suçundan cezası onandı. Yazık değil mi?

Bayram boyunca yazdığım Cezaevi mektupları "Masum Nefes"leri sevindirmiş. Umutlandırmış. Meslek hayatımda ilk defa 10 gün izin yaptım. Bu günden itibaren yeniden yazacağım. Isparta Davasında "Kapris" yüzünden ceza alan Emekli Komando Albay Ahmet Nazif Şahinoğlu'nu daha önce yazdım. Lehinde yüzlerce delil ve ifade var iken aleyhinde tek satır olmayan Şahinoğlu'nun dosyası şimdi Yargıtaya gitti... 14 Haziran'da Kayseri-Bünyan Cezaevi'nden yazdığı mektup geçtiğimiz hafta elime geçti içim sızladı...

"Kıymetli Büyüğüm,

Efendim, size yaşatılan üzüntü ve haksızlıklar için geçmiş olsun demeyi bir Anadolu insanı ve bir Masum Nefes olarak borç bilirim. Yazdıkların ile masum olup, masum olduğu halde de cezaevine atılmış askerlere (General, Subay, Astsubay, Uzman Erbaş, Erler) ki hiç birini "masumiyet kapsamında" ayırmıyorum. Verdiğiniz moralin seviyesini ölçebilecek bir cihazın icat edildiğine inanmıyorum. Masum Nefes'lerimizin, masumiyetimizin, masum olanların haykırışısınız. Atların izi ile itlerin (alçak Fetöcü ve darbecilerin) izleri artık ayrılır inşallah.

Bizler; verdiğiniz moralin, kurtuluş ümidinin, adalet çağrısının kıymetini bilmeye devam edeceğiz. Adli bir yargılama ile suçsuzun suçludan ayrılabileceği, cezaevlerinde yaşamakta olan bir sürü kumpas mağduru Masum Nefes adına, özgürlüğü ve aile birlikteliği gaspedilmiş, isimleri ve namları hayırla anılması gerekirken 15 Temmuz kalkışmasını yapan darbeci, Fetöcü alçaklarla aynı kefeye konan (maalesef) yiğit ve sessiz askerler adına geçmiş olsun deriz. İyi ki varsınız ve olmaya da devam etmelisiniz. Devletimize, Milletimize, Bayrağımıza küsmeyiz. Benim gibi, yine masumiyetine kendimce inandığım başta Dz. Shl. Güv. Alb. Sezgin Şakrucu kardeşim ki burada tanıdım kendisini, daha da nice masumlar böyle düşünüp size selam ediyoruz. Allaha emanet olun. (Size zarar veren alçaklarda, kahve köşelerinden, cezaevine adaletimizce gönderilir inşallah) Allah; Türk Milletini, Türkün Vatanını, Atatürk'ün kurduğu bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletini korusun. Ahmet Nazif Şahinoğlu"

Masum Nefes'lerin sesi olmaya gayret edeceğim. Yargıtay'ın bu davalardaki hassasiyetinden eminim. bir çok yanlış Yargıtay'dan dönüyor. Beklenmeyen tahliyeler yaşanıyor. Unutulmasın ki "Kumpas Davaları" yıllarca sürdü. Biraz sabır...