Bir sıvama masalı

Masallar, genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatır. Dolayısıyla, bu masaldaki hiçbir unsurun gerçek hayatta olup bitenlerle, uzaktan veya yakından, ilgisi veya ilişkisi yoktur!

***

Bir varmış, bir yokmuş

Evvel zaman içinde

Kalbur saman içinde

Develer tellalken

Pireler berberken

Ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken

Çok uzak diyarlarda bir ülke varmış.

Günlerden bir gün, tarihin en zor, en sıkıntılı, en zorda, en muhtaç, en umutsuz, en moralsiz günlerini geçiren bu ülkede yardımlaşmak, dayanışmak yasaklanmış!

***

"Nasıl olur" demeyin.

Bir mantık aramaya kalkmayın.

Astı üstünde, masal bu ya…

O ülkenin iktidar sahipleri, beceremediklerini becerebilen birileri belirince "beceriksizlikleri" ortaya çıkıyor diye azıcık öfkelenmişler, buymuş bütün mesele; başka bir şey aramayın altında;

Gecesini gündüzüne katarak çalışan, çalışkan birileri belirince "tembellikleri" çıksın istememişler; çıkıyormuş çünkü!

Milletin derdiyle dertlenen, duyarlı birileri belirince "duyarsızlıkları" çıksın istememişler gün yüzüne.

"İyi niyet"i bir pazarlık malzemesine çevirmeyen, "iyiliği" rüşvetleştirmeyen, "yardım"ı muhtaçların gözüne soka soka, onları eze utandıra, "borçlu" hissi yaratarak yapmayan birileri çıkınca er meydanına, nezaket çıkınca; azarın yerini rica alınca mesela, "kabalıkları", nobranlıkları, nadanlıkları, hoyratlıkları akla gelsin istememişler.

Adanmış birileri belirince "gemisini kurtaran kaptan"lardan başka bir şey olmadıkları anlaşılsın istememişler.

Topluma gerçekleri ama sadece -iyisiyle kötüsüyle- gerçekleri söyleyen birileri belirince, birer birer sönsün istememişler mumları, duyulmasın yalanları, "yalancılıkları".

Doğru olanı yapan birileri belirince, bugüne kadar yaptıkları "yanlışları" anlaşılsın istememişler.

Karşısındakini "insan"dan saymak için "kendisinden olma" önşartı koşmayan adil birileri belirince, "adaletsizlikleri" hatırlansın istememişler.

Haktan, hukuktan anlayan birileri belirince, "haksızlıkları", "hukuksuzlukları", zulümleri ve o dev "en büyük" gururlanmalı zulümhaneleri…

Tahammüllü birileri belirince "tahammülsüzlükleri", hoşgörülü birileri belirince "hoşgörüsüzlükleri"…

Cömert birileri belirip de açınca kesenin ağzını halkına, "cimrilikleri" görünsün istememişler; neleri esirgedikleri, neleri layık görmedikleri yaşayanlara ülkelerinde… Madden değil sade, manen de…

***

İnsaf, insafsızlığın adını koyar olmuş o günden sonra.

Merhamet, merhametsizliğin.

İlke, ilkesizliğin.

Erdem, erdemsizliğin.

Edep, edepsizliğin.

İnanç, inançsızlığın.

Vicdan, vicdansızlığın.

Yapılan yapılmayanın aynası olmuş, yüzleştirmiş koca bir ülkeyi ne varsa o güne kadar itirafına yeltenmediği.

***

Mütevazı kurum ve imkanları eliyle nasıl "devlet" olunacağını gösterenler belirdikçe memleketin dört bir köşesinde o güne kadar "devlet" iddiasıyla koruyup-kolladıklarının "saltanat"tan hatta "hanedan"dan ötesi olmadığı gerçeği tokatlamaya başlamış idrakları.

Uyuyanlar uyanmaya başlamış.

Esrikler ayılmaya.

Zira, maskeler fora; ne yaparlarsa yapsınlar durmuyormuş artık suratlarında!

***

Başka bir şey aramayın altında.

Masal bu ya…

Hükümdarlıkları altında yaşayan insanların can derdine düştüğü gün, ülkeyi yönetenlerin, işi gücü bırakıp, hani olur da bir gün, bir seçimde, "rakip" diye karşılarına çıkarlarsa diye, birkaç iyi adamla küçük abdest yarışına girmesinin ve zaten başından beri pek de temiz yürümeyen süreci bir de itinayla sıvamalarının tek nedeni buymuş aslında!

Tutacak maske kalmaması!

SORU-YORUM

Gaziantep ve Konya Büyükşehir Belediyelerinin yardım kampanyası hesapları da bloke edildi mi?

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları