​Bir sorum var..?

​Eski Genel Yayın Yönetmenim Mehmet Tezkan ve abim Saygı Öztürk bu soruyu sordular..

Ama gelişmeler ışığında bir de ben sorayım.. Hafızayı diri tutmalı bu aralar..

Saadet Partisi bir formül olarak devreye girdi ve dedi ki;

-Abdullah Gül çatı aday olsun.. AKP-MHP ittifakına karşı tek adayla çıkalım..

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener​ teklif üzerine lisan-ı münasiple ve gerekçeleriyle, "Ben yola çıkarken milletime söz verdim.. Ve doğru yöntem de her partinin kendi adayıyla sahaya çıkmasıdır.. Ben adayım" dedi..

Sonuçta, ilk etapta CHP'nin de "Olabilir mi?" sorusuyla yaklaştığı bu öneri, Meral Akşener'in duruşuyla rafa kalktı..

Ve dün Abdullah Gül kameraların karşısına geçti, "Aday değilim" dedi..

**

Şahsi fikrimi sorarsanız, iktidarın ülkeyi bu noktaya getiren icraatlarına bugüne kadar sessiz kalıp, sonra da "Uzlaşın, sahaya çıkayım" demek, zaten karşılık bulacak bir durum değildi.. Bulmadı da.. Abdullah Gül ihtimali ortadan kalktı..

**

Kaseti geri sarayım ve yazının başında sözünü ettiğim soruya döneyim..

Abdullah Gül projesi ortaya atıldığında, bakmayın söylenmelerine, el ovuştkurduklarını bildiğim AKP ve MHP, bir anda koro halinde başladı;

-Bu bir Pensilvanya projesidir..

Yani?

Yanisi şu, çeşitli sözlerle ima ettikleri üzere FETÖ bu seçimlere bu projeyle dahil oluyordu..

Şunu söylemeden geçemeyeceğim.. Rahmetli Erbakan hocanın da, Milli görüşçülerin de FETÖ'ye bakışını bilmeyenimiz yok.. Hep mesafe, hep dikkat..

İşe bakın ki, bu dikkati zerre taşımayıp devleti FETÖ'ye teslim etmiş olanlar, bu dikkati taşıyanlara elde çamur FETÖ'cülük imasında bulundu.. Bu, siyasi geçmişlerine ve doğup büyüdükleri yuvaya hakaret ve bu benim sorunum değil..

Benim asıl takıldığım, iki meslek büyüğümün de sorduğu o soru;

-Madem Abdullah Gül bir FETÖ projesi, be zalımlar, duruşuyla o projeyi rafa kaldıran Meral Akşener'e nasıl hâlâ FETÖ'cü çamuru atabiliyorsunuz?

Kafasını bozan herkese cebinden bir avuç çamur çıkarıp savuran bu zihniyetin yöntemine dikkat buyrun efendim..

Yöntem aynı.. Bir dönem, gözünün üzerinde kaş olana "Ergenekoncu" diyen FETÖ'cüler gibi, şimdi de beğenmedikleri herkese ve herşeye FETÖ diyen bir zihniyet var karşımızda..

Dedim ya, yıllarca koyun koyuna yaşayıp, devleti FETÖ'yle teslim edenler de onlar..

İşte öyle boş keseden atıp, Meral Akşener'i FETÖ'cülükle suçlarsan, günü gelir, FETÖ prodjesi dediğin bir projesi rafa kaldıran olduğunda, apışıp kalırsın..

Tabi bu normal insanlar için geçerli.. Doğru yalan aramayıp, bir tutam çamurla ortalıkta gezenler için değil..

***

28 Şubat bitmemiş!?

​Şu ana kadar aksi söylenmediği için meraktayız hepimiz..

İddia o ki, Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü'nü, Abdullah Gül'e göndermiş..

Ne için?

Aday olmasın diye..

Önce şunu söyleyeyim; Bence Erdoğan elçilerini (!) Gül'ün aday olmayacağı kesinleştikten sonra gönderdi. Bu cahil şuna inanıyor ki, Erdoğan Gül'ün "Çatı Aday" olması için neler vermezdi..

Bu notu düştükten sonra belirtmek isterim ki, 28 Şubat'ın o havalı isimlerinin iddia ettiği gibi "Meğer 28 Şubat sürüyormuş"

İddialı bulmayın.. Bin yıl sürecek diyenler haklı çıktı iyi mi?

Bir siyasetçiyi ikna için ordunun komutanı gönderiliyorsa, söyler misiniz, o günün ikna odalarından, ayar vermelerinden farkı nedir?

Merak ediyorum;

Mesela Abdullah Gül'ü, 28 Şubat'ın o meşhur 'İkna odasına' aldılar mı?

Doğruysa facia.. Değilse şu ana kadar neden sessizsiniz?

Böyle bir hamle, böyle bir adım, böyle bir girişim, demokrasi için, hukuk için gerçek bir utanç aslında..

Kulaklar, işin muhataplarında...

Vay be.. 28 Şubat mağduriyetini 21 yıldır yiye yiye bitiremeyenler, olmuş sana 28 Şubatçı..

Size bir hatırlatma yapayım.. Bu kardeşiniz bundan 5 yıl önceki yayınlarında böyle söylüyordu biliyor musunuz?

Diyordu ki;

-Bunlar her adımlarını 28 Şubat'tan kopya çekerek atıyorlar.. Bakmayın siz 28 Şubat edebiyatlarına, hepsi bildiğin 28 Şubatçı..

Haklı çıkmak yetmiyor elbette.. Ama bu satırlarla  toplumsal hafızaya not düşmek, gazetecilikten öte bir vatandaşlık borcu..

Bu kardeşiniz de onu yapıyor..

Ve tesadüfe bakın ki;

21 yıldır 28 Şubat mağduruyum diye gezen bugünün iktidarı, bir başka önemli günde, "E-Muhtıra"sıyla meşhur 27 Nisan'da

28 Şubatçılar gibi, bir siyasetçiyi hizaya sokmak için, komutan göndermekle itham ediliyor..

Allahım! Biz ne günah işledik de, bizi bu tiyatroya mahkum ettin?

Yazarın Diğer Yazıları