İnsanoğlu olarak hovardaca, acımasızca harcadığımız zaman ne de çabuk geçip gidiyor. Katlanamayacağımızı zannettiğimiz acıları yüreğimize gömerken, kanayan yaraların sızıya rağmen kabul tuttuğunun farkına bile varamıyoruz. “Düşünce ve eylem adamı”, yani “Adam gibi adam” olmanın aynında benim can dostum olan Mehmet Akif Çöktü’yü kaybedeli, cuma günü tam bir yıl oldu. İstanbul’da O’nun çok sevdiği ve kopamadığı Fatih’te O’nu unutmayanlar hatim ve mevlit okutarak Çöktü’yü yad ettiler.

Bir yılda iki kardeşini, Güzin ve Akif’i kaybedip acılarını gömemeyen yiğit ablam Sevgi Kafalı, son üç ayda üç ameliyat geçirdiği halde sağlığına kavuşamadı. Hıçkırıklarını boğazında düğümlerken acıyla “Bir yıl oldu be Yavuz” diyebildi. “Gadasını aldığım dost” deyimini günümüzde kaç kişi sarfedebilir ki... Sizi bilmem ama iki elin parmağını geçemeyen gadasını aldığım dostları tenzih ederek sitem hakkımı kullanmaya çalışacağım. Ama çok kısa...

Ardında gözü yaşlı genç bir gelinle iki sabi yetim bırakan Mehmet Akif Çöktü için ne yaptık?
Akif’in Hakka yürüdüğü günden bu yana O’nun uğrunda ölmeyi göze alıp yıllarca sürgün kaldığı vatanında son bir yıl içinde O’nu keyiflendirecek tek şey Galatarasay’ın Feldkamp’sız şampiyon olması olurdu.

Bırakın son bir yılı, bakın son bir günde sadece Çöktü’nün değil, Mehmet Akif’in “Asım’ın nesli” dediği neslim nelere tanık oldu?..

Cumhuriyet tarihinin en çok borçlanıldığı halde en fazla yolsuzluk olaylarının yaşandığı canım memleketimin son ibret vesikalarından biri yine TESCO’ya ait. Hani AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin belgeleriyle bir milyon dolar aldığı imar değişikliğinin diğeri, Yalova’da patladı. Aynı TESCO uzun konut arazisini ticariye çevirmek için Yalova Belediyesi’ne tam 3.3 milyon dolar vermiş. AKP’li Belediye Başkanı ise “Ortada bir rant var. Biz almasak başkası alacaktı” diyerek pişkinlik örneği sergiliyor. Buzdağının su üzerindeki bölümleri can sıkarken, yolsuzluk olaylarını araştıran Devlet Denetim Elemanları Derneği Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Başmüfettişi Atılay Ergüven görevinden alınarak Polatlı ilçesine sayman olarak sürülüp maaş cezası verildi.
Bir yıl önceki seçimlerde “AKP’ye oy vermek cehenneme bilet almak demektir. Afyon hindisi gibi kabarıyorlardı, dört yılda tüyleri döküldü” diyen eski başbakanlardan Necmettin Erbakan bir gün önce “Onlar her zaman bizim kardeşlerimiz, talebelerimiz, evlatlarımızdır” diyerek af edilmenin minnettarlığını beyan etti. Oysa Erbakan affı ile ilgili ilk yazıyı Ünal İnanç’ın Cumhurbaşkanı’na açık mektubu ile beraber ilk kez ben yazmıştım. Gerekçelerimde de samimiydim. Ancak 82 yaşındaki Sayın Erbakan’ın bu sözlerini asla samimi bulmadığımı da belirtmeliyim. Ve 11 Haziran 2007 günkü Sayın Erbakan’ın “Çanakkale’de emperyalistleri kovmuştuk. AKP vasıtasıyla bacadan girip tepemize oturdular” sözlerini hatırlatıyorum.

Bir yılı geçtik dostlar, bir gün önce Montrö Anlaşması’ndan dem vuranlar bir gün sonra ABD savaş gemilerinin Karadeniz’e insani ve gıda yardımı götürmek için yola çıkışında sakınca görmediklerini beyan ettiler. Bir hafta önce Kafkaslar’da tokat yiyen ABD’nin Rusya’ya efelenmesine çanak tuttular.

1992’den bu yana her fırsatta Türk ordusunu hedef alanlar önemli ölçüdeki mesafeyi son bir yılda aldı. Yolsuzluk konusunda en duyarlı kurumun içindeki çürük yumurtaları temizlediğini görmezden gelenler, bazı emekli generalleri tutuklayarak çete iddiasıyla mahkemeye sevk etti. Genel kanı olarak astığı astık, kestiği kestik askerlerin nasıl dolandırıldığına da bir örnek bir gün önceki gazetelere yansıdı. Her insanda bulunan iyi niyet veya saflık duyguları askerlerde de olduğu için ticarette çoğu zaman batmışlardır. Bütün birikimlerini yatırıp, aidatlarını ödedikleri kooperatif evlerini de yıllarca teslim alamayanların, emeklilikte başını sokacakları bir dairenin üç-beş ayrı kişiye satıldığını fark edince, elleri kolları nasıl da bağlanır. Bunların sayısının kaç olduğunu bilen de yok son bir yıldır.

Hasılı kelam, bir yılda çok şey oldu memlekette. Son bir günde olduğu gibi... Nur içinde yat Mehmet Akif... Yarın olacaklardan da rahatsız olacağını bile bile seni özlemeye
devam edeceğim.