Birliktelik ruhuna hasret kaldık

Birliktelik ruhuna hasret kaldık

Cumhurbaşkanı bayram vesilesiyle yayınladığı ve dileklerini dile getirdiği videoda, "Milletimizin tüm fertlerinden bu Ramazan Bayramı''nı hangi kökene, inanca, meşrebe sahip olursa olsun 85 milyonun kucaklaştığı, helalleştiği bir büyük kardeşlik şölenine dönüştürmesini istiyorum" diyor. Bu dileğe katılmamak elde değil.

Ancak başbakan olduğu dönemden beri siyasi söylemleri ve tavırlarıyla ülkede kutuplaşmaya yol açan en başta -ne yazık ki- cumhurbaşkanının kendisi.

Nitekim yukarıdaki güzel dilekten iki cümle önce dahi,

"Varsın birileri kavgadan, kargaşadan bahsetsin. Varsın birileri nefret söylemleriyle bayram sevincimize gölge düşürmeye çalışsın, varsın birileri çevremizdeki ateşi ülkemize taşımak için provokasyon peşinde koşsun, hiç kimsenin bizi bölmesine, birbirimize düşürmesine müsaade etmeyeceğiz" diyerek güzel bayram mesajına popülist siyaseti karıştırarak yine görünmez bir düşman yaratan da aynı cumhurbaşkanı.

Ülkenin en büyük muhalefet partilerinin kurduğu ve vatandaşların yaklaşık yüzde 35''inin destek verdiği ittifaka, "zillet ittifakı" diyen de aynı cumhurbaşkanı, muhalefete "azgın azınlık" diyen de… Kendisini eleştiren her siyasetçiyi, her gazeteciyi, muhalif belediyeleri ve hatta kendi politikalarını protesto eden öğrencileri dahi "terörist" olmakla suçlayan da kendisi, seküler/ laik kesimi kendi "halk" kavramına dahil etmeden konuşan da…

Siyaset ve birliktelik

Ayrıştırıldık, sevgili okuyucularım…

Kutuplaştırıldık.

Siyasetin, siyasetçilerin kazanma hırsıyla bölündük.

"Bizden-sizden" ayrımının bir tarafı olduk.

Bu hafta sosyal medyada, Türk Millî Futbol Takımı''nın da katıldığı 2002 Dünya Kupası maçları sırasında Taksim Meydanı''nda çekilen, insanların sokaklarda danslar ettiği videoyu gördüm en çok.

Herkesin özlemi o günlere.

Herkesin özlemi mutluluğa, birlikteliğe…

Çünkü en çok birliktelik ruhuna hasret kaldık.

Oysa demokrasilerde farklı görüşler olabilir, olacaktır. Ama şunu da unutmayalım; ancak uzlaşmacı tutumla toplumsal mutabakat sağlandığında Türkiye, hedeflediği muasır medeniyet seviyesine ulaşabilecektir.

Bu amaçla, aynı çatı altında buluştuğumuz ortak değerlerimiz, dinî ve millî tüm bayramlarımızın önemi büyük.

Herkese sevdikleriyle birlikte, mutlu bayramlar dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları