Gerçekten bunların hepsini bir bir yakalayıp kafa göz dalmak lâzım!.. Zaten Cumhurbaşkanımız da yol verdi!.. Sahillerimizi, ormanlarımızı betonlaştıranlar var ya onlara hiç acımadan hem de!..

Anlaşıldı ki ülkemizi yönetenler çok hassas!.. Sadece yapanları değil, yaptıranları da, yapılırken ses çıkarmayanları da cezalandırmak için çok kararlılar!..

Ege'deki koylar Cenevizliler döneminde betonlaşmıştı zaten!.. Akdeniz'i de Venedikliler iç etmişti!.. Ormanlarımızın bir kısmını Timur'un filleri, bir kısmını da Hannibal'ın filleri yemişti!.. Meselâ Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliği'ni de büyümemizi çekemeyen gâvurların tahrik ettiği iş birlikçi Ankara keçileri kemirmişti!..

Vikingler yukarıdan yokuş aşağı gelip Karadeniz'in yaylalarına dadanmayaydı iyiydi!.. İstanbul'un silüetini bozup, Sultanahmet'i filan gökdelenlerin gölgesine sokan organizasyon ise olsa olsa Haçlı seferiydi!.. O vakitler ruhsat veren belediyeler iş birlikçi İttihat Terakki'nin belediyeleriydi!.. Televizyondan gördüm, Ulu Hakan direndiydi de, Siyonistler onu tahttan düşürdüydü!..

Çok şükür ülkemizde yönetim değişti de, bütün bu tehlikenin farkına varan ve suça, yağmaya, talana, betonlaşmaya el koyan iktidar başa geçti!.. Yoksa Urartular'ın hegemonyasında kalsaydı, ne ağacımız kalacaktı, ne suyumuz!.. Ekmeğe muhtaç hâle gelecektik!..

***

Şimdi doğaya çok önem veriyoruz!.. Günlük hayatımız doğayla bütünleşti resmen!.. Sıkı bir yağmur yağdığında Üsküdar sahilindeki yol ve kaldırımlar denizle bütünleşiyor!.. Şemsi Paşa Camii'nden ayakkabılarınızı giymeden Kız Kulesi'ne yüzerek geçebiliyorsunuz!.. Daha ne olsun!..

O meydana bir ara Kâbe maketi koymuşlar, insanlar da etrafında tavaf ediyordu!.. Hızlı döndüklerinde, ortaya çıkan hareket sonucu, doğaya saygılı temiz enerji üretebiliyordunuz!..

TOKİ, Bursa'yı ne kadar da güzelleştirdi değil mi? İşgalde Osman Gazi'nin sandukasını tekmeleyen Venizelos'un oğlu Sofokles görse kahrından ölürdü!..

Kümbetlerin yanı başına dev konutları diken Romen Diyojen'in adamlarını Malazgirt Ovası'nda yenmeseydik, kim bilir şimdi ne haldeydik? Gömülmeye mezar yeri bulamayacaktık Allah korusun!..

Samsun'dan Sarp'a kadar Doğu Karadeniz sahilini kimin betonlaştırdığını iyi biliyoruz!.. Çarlık Rusyası'nın Birinci Dünya Savaşı'ndaki işgalden sonraki ilk işleri, sahili betonlaştırmak, şehirleri boğmak oldu!..

Neyse ki Rusya'da Bolşevik devrimi gerçekleşince çekilmek mecburiyetinde kaldılar da şehirlerin geri kalanları kurtuldu!.. Biz de o geri kalan kısımlara gözümüz gibi baktık!.. Pontus Rumları'ndan kalan ve derelerimizi kurutan, doğamıza kasteden HES'leri yerle bir ettik!..

***

Allah bir daha o günleri göstermesin!.. Vatanımıza, onun taşına toprağına, havasına suyuna, ağacına yeşiline göz koyanlara fırsat vermesin!..

Onun için bizi çekemeyen ve büyümemizi istemeyen düşmanların oyunlarına fırsat vermememiz, korkulu rüya görmektense uyumamamız gerekiyor!.. Yoksa o Zeytinburnu sahilini talan edip, denizle kara arasında dev duvarlar ören barbarlar yine gelirler ve daha beterlerini yaparlar!..

Ormanlarımızı kesen düşmanlar, tilki uykusundalar!.. İlk fırsatta yine dadanırlar!.. Şimdilik -kayıp kıta dedikleri ama biz kül yutmayız, o kıta kayıp filan değil- Atlantis'te pusuda bekliyorlar!.. Biraz sendeledik mi gelip sahillerimizi, ormanlarımızı betonlaştırırlar!..

Demek ki neymiş? Bu sinsi düşmanlara ve içerideki iş birlikçilerine karşı daima tetikte olacağız!.. Gaflete düşmeyeceğiz!.. Bir dalgınlık yaşarsak, bir bakmışız Boğaz'a gökdelen diker bunlar!..

Yapacağımız belli: Üç temel ilkemiz vardı unutmayalım... Algı oyunlarına gelmeyeceğiz!.. Üst aklın tezgâhına düşmeyeceğiz, yani 'yerli ve millî' olanı 'proje' olandan mutlaka ayıracağız!.. Resmin tamamını okuyacağız, okuyamıyorsak eğer okuyanlara itibar edeceğiz!..

Sonra bir sızı hissettiğinizde "Acımadı ki, acımadı ki" diye mırıldanıyorsunuz ve hiçbir şeyciğiniz kalmıyor!..