Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hulki CEVİZOĞLU

Hulki CEVİZOĞLU

Boş kesinlik!

"Bilmek" ve bilmeyi sağlayan öz (gerçek, olgu ve ilkeler bütünü) olan "bilgi" elbette çok önemlidir.

Bu önem nereden geliyor ve niçin bilgi sahibi olmaya çalışıyoruz?

Sonuçta bilgi dediğimiz öz, soyut ve elle tutulamayan zihinsel bir kavramdır.

Bilgi ancak, gündelik yaşamda uygulamaya dönüşmesiyle nesnelleşir, elle tutulur somutluk kazanır.

*

Şimdi biz de bu söylediklerimizi daha somut hale getirelim.

*

En son "piyasada olan tartışma" Ayasofya'nın Danıştay kararıyla camiye çevrilmiş olmasıdır.

Oysa -dünkü yazımda da belirttiğim gibi- müze olarak bilinen Ayasofya zaten cami statüsünde idi.

*

(Hatırlatma: Atatürk'ün ölümünden 4 yıl önce, 24 Kasım 1934'te, bakanlar kurulunun (2/1589 sayılı) kararı ile "müze" olarak kullanıma "tahsis" edilen Ayasofya, aslında 2 yıl, evet yalnızca iki yıl, müze olarak kullanılmış. Pratikteki bu durum, belki bir devlet politikası, uluslararası ilişkiler açısından dile getirilmemiş ama "devlet kayıtlarında" hep cami olarak kaydedilmiş! Ayasofya, 19 Kasım 1936'da, Atatürk'ün ölümünden 2 yıl önce (sağlığında), tapu kaydına "Kebir Camii Şerifi" olarak işlenmiş.) 

*

Bu da gösteriyor ki, Ayasofya, resmi olarak yalnızca 2 (iki) yıl müze olmuş.

Zaten, bugüne kadar 4 (dört) köşesine minareler inşa edilmiş ve çeşitli iktidarlar döneminde 5 vakit ezan okuna geliyordu.

*

Bu durumda, mevcut haliyle de zaten cami olan bir ibadethanenin yeniden camiye çevrildiğini söylemek ve bununla ilgili karar almak ne anlama geliyor sizce?

Soyut ve "boş bilme"

Başa dönelim.

İnsanların niçin bilgi sahibi olmak istediklerini sormuştum.

İnsanların bilgi sahibi olmaya çalışmalarının nedeni, yaşadıkları dünyayı tanımak/kavramak, onu denetlemek ve esas olarak da onu kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmektir.

Egemenlik kurma arzusudur.

*

Bilgi, aynı zamanda, yenisi gelene kadarki sürede "kesinliktir."

Bu kesinlik karşısında soyut ve "boş bilme" yer alır.

Yani onun karşıtıdır.

*

Kitlelere önderlik yapmak isteyen muhalefet liderlerinin bu gerçekleri bilmemesi, bilme arzusu ve hareketi içinde olmamaları, demagoji (laf ebeliği) ve ajitasyonlarla (gerçek dışı yönlendirmelerle) günü doldurmaları çok ayıp ve siyasi etik dışıdır.

"Boş kesinlik" peşinde kitleleri uyutmak ayrıca günahtır da!

Yazarın Diğer Yazıları