"Böyle rezalet" ilk defa olmuyor!

"Gazi Meclis" fiili durumları hukuka uydurmakla uğraşırken hükümet cenahının bu hamleden sonraki muhtemel hamlelerinin ipuçlarını veren ibretlik olayları seyrediyoruz.

Şöyle diyor iktidar partisinin Bursa vekili: "Ben de 1980 Anayasası'nın ilk dört maddesinin mutlaka anayasamızda olması taraftarıyım. Ancak bir hukukçu olarak Anayasa'nın değiştirilemez maddesini kabul etmek mümkün değildir. Gerekli nisapla Anayasa'nın tüm maddeleri değiştirilebilir."

Bu şu demek: Fırsatı bulunca değiştiririm!

Partisinin geçmişteki icraatlarına bakınca Bursa vekilinin açıklaması samimi bir itiraf olmuş. Şu anda yapılan şeyin devletin şeklinin değişikliği ile ilgili ilk adım olduğunu görmemek için ne yapmak lâzım?

Bu ve benzer açıklamalardan anlaşılan o ki AKP'liler bunu öyle görüyor...

Siyasi iktidarın bu konularda geçmişten gelen hazırlıkları, icraatları var ve netice olarak "ayinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz"...

Meclis Başkanvekili'nin İsmail Aydın'ın konuşması ve nihayet "düzeltme" başlığı altında görüşlerinin altını çizdiği açıklaması sonrası kayıtsızlığı, AKP grubunun sessizliği ve AKP'nin meseleye "kadim" bakışı bu konuşmanın "yol kazası" olmadığını ortaya koyuyor.

2013 yılında da Anayasa Komisyonu Başkanı olan Mustafa Şentop'un bu konu ile ilgili Anayasa uzlaşma komisyonunda beyan ettiği görüşü aynen şu idi: "Bu anayasanın belli maddelerine dokunamıyorsak o zaman yeni anayasadan söz edemeyiz. İlk üç maddeyi değiştirilemez hale getiren Millî Güvenlik Konseyi'dir."

Unutanlara hatırlatayım, o komisyonda  görev yapan BDP'li üye Meral Daniş de, "Değiştirilemez hiçbir madde olduğunu düşünmüyoruz. Darbe anayasasının bize getirdiği 4'üncü maddenin kesinlikle değiştirilmesi gerekiyor" diyerek, AKP ile "paralel" görüşleri savunuyordu.

Konuşma akabinde usul üzere AKP ve Başbakan'dan açıklama isteyen zevat da bu konuların farkında ve AKP'nin ilk dört madde hususundaki görüşlerini biliyor. Geçmişte bu konuda yapılan tartışmaları unutmuş olabilirler mi?

Unutmamış ki MHP Grup Başkanvekili "2012'ye dönmeyin!" şeklinde ikaz ediyor...

Kimse üç maymunu oynamasın...

Devletin şekliyle alâkalı AKP'nin bakışı mâlum, dili ile ilgili görüşleri ortada.

Milliyetçilik ile ilgili bizzat MHP adresli fikirleri arşivlerde...

O yüzden kimse "aaa ne diyor!" demesin...

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi onay aldıktan sonra, "fiilen Başkanlık sistemi yürüyor, hukuken sıkıntılar var; fiili durumu hukuka uyduralım" denmesi kimseyi şaşırtmayacak.

Bunu kendileri de dile getirmez; bulunur bir "muhalif" lider, olur biter.

***

Bursalı vekilin "çok tepki toplayan!" sözleri sonrası yaptığı "düzeltme" şu oldu: Aynen okuyorum; "Ben de 1982 Anayasası'nın ilk dört maddesinin mutlaka anayasamızda olması taraftarıyım. Ancak bir hukukçu olarak, teorik olarak Anayasa'nın değiştirilemez maddesi olmasını kabul etmiyorum."

"Düzeltme" denilen metin bu. Sayın vekil iddiasının arkasında durmuş.

Bence AKP'li vekil açısından bir problem yok. "Fikri tutarlılık" çerçevesinde davranarak inancını sonuna kadar savunmuş; birilerine örnek olması gereken bir tutarlılık sergilemiş.

Burada problem, Anayasa değişikliğini tabanına izah ederken "biz olmazsak bunlar Anayasa'nın ilk dört maddesini değiştirirler." diyenlerdedir.

***

Bursa vekilinin bu açıklamaları sonrası MHP'li Grup Başkanvekilleri "isyan" ve "itiraz" ederek izahat istemişler ve "böyle bir rezalet olur mu ya!", "hatip düzeltti mi pekiştirdi mi, anlayamadık biz" diyerek devam etmişler.

Peki bu isyan sonrası ne oldu?

Erkan Akçay'ın tabiri ile "rezalet"in akabinde yapılan madde oylaması bir önceki maddeden bir oy fazla ile geçti.

AKP'li vekilin Anayasanın ilk dört maddesi ile ilgili "itirafı" ve akabinde yaptığı "düzeltme" MHP'liler tarafından (Akçay'ın da ifade ettiği gibi) "anlaşılamamış" ki oylarında ısrarcı olmuşlar, hatta bir fazla oy vermişler.

Evet arkadaşlar durumumuz böyle...

Geçen hafta dediğim gibi "Allah sonumuzu hayretsin..."

Yazarın Diğer Yazıları