Brexit çıkmazı

Yaklaşık üç yıldır uluslararası TV kanalları, gazeteler ve sosyal medyada sürekli olarak Brexit deyimi kullanılmaktadır. British-Exit kelimelerinin birleşiminden türeyen Brexit, Birleşik Krallığın Avrupa Birliği'nden (AB) çıkma anlamına gelmektedir. Aslında öteden beri Birleşik Krallığın AB'ye katılımı konusunda kurumlar ve bireyler arasında tereddütler yaşanmaktadır. İngiltere'nin AB'nin uyguladığı Schengen sisteminin dışında kalması ve Avro para birimini kullanmaması, AB şemsiyesi altına tamamen girmediğinin birer göstergesidir.

İngiltere'de parlamento ve halk arasında AB'de kalma konusunda lehte ve aleyhte devam eden tartışmalar, İngiliz toplumunu kutuplaştırmıştır. Sosyalist blokun çökmesiyle doğu Avrupa ülkelerinin AB'ye katılmaları bardağı taşıran son damla olmuştur. AB üyeliğinden çekilme kriterleri Lizbon Anlaşmasının 50. Maddesine göre referandum, parlamento onayı ve Avrupa Birliği Meclisi üyelerinin tamamının oylarıyla mümkün olabilmektedir. Çekilmenin ana sorunu anlaşmalı mı yoksa anlaşmasız mı olacak? 

3 Haziran 2016 da, İngiltere Başbakanı David Cameron, AB'nin geleceğini belirlemek kararını referanduma sunduğunda sandıktan çekilme yönündeki kararın çıkacağını tahmin edememiş ve siyasi hayatının sona ermesine yol açmıştır. Sonuçlara bakıldığında % 51,9' u çekilmeyi desteklerken, % 48,1' i çekilmeme yönünde oy kullanmıştır. Bu sonuçların açıklanmasının hemen ardından İngiliz para birimi sterlinin dolar karşısında %10 ve Avro karşısında % 8 değer kaybetmesi AB'den ayrılma kararından pişmanlık duyanların sayısını arttırmıştır.

David Cameron'un yerine Başbakan olan Theresa May halkın iradesini yerine getirmeyi taahhüt etmiştir. May, çekilmenin sadece İngiltere'yi değil, Avrupa hatta tüm dünya ekonomik ve siyasi dengelerini ilgilendirdiği için AB ile anlaşmalı bir çekilmeden yana olmuştur. Nitekim May'ın, AB ile aylarca süren çetin ve sıkıntılı müzakereleri sonucunda 500 sayfalık bir "Brexit Anlaşma Metni" üzerinde mutabık kalındı. Bu defa parlamento, kurumlar ve halk arasında Brexit anlaşması üzerinde lehte ve aleyhte yoğun tartışmalar başladı.

15 Ocak 2019 tarihinde, İngiltere Parlamentosu Brexit Anlaşmasını oya sundu. Yapılan oylamada 202 olumlu oya karşı 432 oyla Brexit Anlaşması reddedildi. Başbakan May'in çabalarıyla 12 Mart 2019 da yapılan ikinci oylama sonuçları yine şaşırtıcı olmuştur. Bu oylamada sonuç 242 olumlu oya karşı 391 oyla Brexit yine reddedildi. Her iki oylamada Başbakan ve proje öncüsü olan May'in partisinin bile yüze yakın fire vermesi manidardır. Tüm bu sonuca sebebiyet veren faktörler neler olabilir?

Asıl sebep başta ekonomik olmak üzere AB üyesi ülkeler arasında birinden diğerine serbest dolaşım, İngilizlerin kıtada yüklü miktarlarda yatırımları, ulaşımdaki fiyat farklılıkları, Birleşik Krallık toprağı olan Kuzey İrlanda ile Serbest İrlanda arasında sınır ve gümrük meselesi başta gelmektedir. İngiltere'nin AB'den çekilme nedenlerinin başında kıta Avrupa'sından, özellikle eski doğu bloğu ülkelerinden aşırı insan göçü nedeniyle İngiliz kimliği ve özelliğinin gitgide yok olması ve göçmen sayısının her geçen gün daha da artması ekonomiye büyük maliyet yüklemesidir.

Hâlihazırda Londra zaman içerisinde bir İngiliz şehri olma özelliğini yitirmiştir. İngiltere'nin AB'den ayrılma konusunda yaşanan belirsizlik ve karmaşa sonucundan Brüksel'de etkilenmiştir. Bu sürecin başından bu yana ortak tavır sergileyen AB, May'in çıkış için resmi olarak öngörülen 29 Mart 2019 tarihinden kayıtsız şartsız 30 Haziran'a erteleme talebi karşısında oldukça zorlandı. May bu talebi ile tekrar parlamento onayını elde etmek için ek zaman kazanmak isterken AB liderleri geçen hafta yapılan oturumun ana gündem maddesi olan çekilme anlaşmasının May'in İngiliz Parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarasından onay alması halinde 22 Mayıs'a kadar erteleme yapabileceklerinin işaretini verdiler. AB meclisi aynı gün gecenin ilerleyen saatlerinde sundukları başka bir öneriyle de, İngiltere'ye 11 Nisan'a kadar 23-26 Mayıs tarihlerinde yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılıp katılmama konusunda karar verilmesi halinde daha uzun süreli ertelemeyi önerdiler.

Bu gelişmelerden anlaşılacağı üzere herhangi bir sonuç alınamadığı takdirde Brexit'in, AB'den ekonomik ve siyasi maliyetleri yüksek olan anlaşmasız ayrılma formülü gündeme gelebilir. Brüksel'de çözüm arayışları devam ederken farklı bir opsiyon da Brexit'ten tamamen vaz geçmektir.

Bakalım uzatma Brexit çıkmazındaki karmaşaya son verebilecek mi?

 

Yazarın Diğer Yazıları