Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

Brexıt KKTC için fırsat mı?

Kıbrıs'ın eski sömürge idaresi ve şimdiki garantörü İngiltere, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Anlaşmaları çerçevesinde tarafsız olması gerekirdi. Şu anda bir Rum devletine dönüştürülmüş Kıbrıs Cumhuriyeti'nin iki eşit ortağına, Türk ve Rumlara aynı mesafede ve dengeli bir siyaset izlemesi lazımdı. Ama maalesef yıllardır Rum yönetimini adanın tek meşru devleti olarak tanıma yanlışını sürdürmekte, desteklemekte ve Türklere karşı ayırımcılık, adaletsizlik  ve düşmanlık yapmaktadır. İngiltere'nin bu tavrını Avrupa Birliği (AB) üyesi olmasına ve bu nedenle de AB yasa ve Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) kararlarına uyma zorunluluğuna bağlayanlar vardır. İngiltere'nin AB disiplini çerçevesinde 'üye ortakları' Güney Kıbrıs'a destek vermesinin bir zorunluluk olduğunu söyleyenler de vardır. İngiltere bilindiği üzere 2016 yılında gerçekleşen referandumda AB'den ayrılma (Brexit) kararı almış, geçtiğimiz hafta da AB ile ticaret anlaşması yaparak üyelik bağını tamamen kopartmıştır.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson "Anlaşma tamam" diye yaptığı  açıklamasında  şu ibretlik lafları söylemiştir: "Paramızın, sınırlarımızın, ticaretimizin ve balıkçılık yapılacak sularımızın kontrolünü geri aldık.Anlaşma aynı zamanda artık AB'nin uydusu olmadığımızı, Avrupa Adalet Divanı'nın rolünün olmadığını ve egemenliğe geri dönme konusundaki tüm kilit kırmızı çizgilerimizin yerine getirildiğini garanti ediyor. 1 Ocak 2021'de tam siyasi ve ekonomik bağımsızlığa sahip olacağımız anlamına geliyor. 1 Ocak itibarıyla Gümrük Birliği ve Ortak Pazar'dan çıkacağız, Britanya yasaları sadece Britanya parlamentosunda yapılacak ve sadece Britanya mahkemelerinde Britanya yargıçları tarafından değerlendirilecek. Avrupa Adalet Divanı'nın Britanya'daki yargı yetkisi sona erecek."

Johnson'un bu tarihi konuşması oldukça önemlidir. Öncelikle İngiltere'nin AB yasaları ve ABAD kararlarından kurtulmuş olmasından ne kadar memnuniyet duyduğunu ve adeta özgürlüğüne kavuştuğunu açıklamıştır. Johnson neredeyse anlaşmaya varıldığı günü 'Özgürlük,Bağımsızlık ve Egemenlik Bayramı' olarak kutlayacak durumdadır. KKTC'de ve Anavatan Türkiye'de AB'ye girmek için can atanlar, Johnson'un açıklamasını ve milletvekillerine anlaşmanın imzalandığını duyurduğu mektubu çok iyi okumalıdır. Egemenlik ve özgürlüğün ne kadar önemli ve değerli olduğu birkez daha anlaşılacaktır.

İngiltere, AB'den ayrılmıştır ve 1994 ABAD kararına uyarak yıllardır KKTC'ye uyguladığı ambargo ve izolasyonlardan vazgeçerek ilişkilerini normalleştirmesi, adeleti ile övünen İngilizlerden beklenen uygar ve insani bir davranış olacaktır.

1994 ABAD kararı neydi?

 Kıbrıs Türk Halkını baskılarla dize getirebileceğini ve azınlık haklarına mahkum edebileceğini düşünen emperyalist Batı ve İngiltere, yoğun bir baskı kampanyası başlatmış, bu çerçevede KKTC'nin ihracatını engelleyip, ekonomimizi çökertmeyi sağlamak ve böylece bize diz çöktürmek için 1994 yılında İngiliz Mahkemeleri'ni devreye sokmuştur. Davalar daha sonra ABAD'a aktarılmış ve 5 Temmuz 1994'de ekonomimizi alt üst eden karar üretilmiştir.Bu kararla narenciye ve patatesimizin AB üyesi ülkelere ihracı yasaklanırken, konfeksiyonumuza da %14 oranında gümrük uygulaması başlatılmıştır. 

Özersay'dan uyarı

Eski Dışişleri Bakanı ve Halkın Partisi milletvekili Kudret Özersay, İngiltere ile Avrupa Birliği arasında son varılan anlaşmaya ve Türkiye'nin de İngiltere ile yeni bir ticaret anlaşması yapmış olmasına dikkat çekerek "Türkiye'den para bulmak ne kadar önemliyse, ürünlerimizi satabileceğimiz, ihracat yapabileceğimiz uluslararası pazar bulma konusu da en az onun kadar önemlidir" diyerek hükümeti bu yönde adımlar atmaya davet etti. Özersay Brexit'in KKTC için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.

Tatar devrededir

Brexit kesinlikle KKTC için önemli bir fırsattır. İngiliz Hükümeti'nin mevcut siyasetinin değişmesi, yani ambargo ve izolasyonların kaldırılması için, seferberlik ilan edilmelidir. Gerek Hükümet ve gerekse de İngiltere'deki sivil toplum örgütleri gerekli temasları başlatmalıdır. Embargoed gibi önemli STÖ'ler ve Friends of Cyprus gibi Kıbrıs Türklerine destek veren her türlü cepheler, Lordlar, milletvekilleri devreye sokulmalı ve İngiltere'nin en azından bundan sonraki süreçte tarafsız davranması, adaletli olması sağlanmalıdır. Bildiğim kadarıyla KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, İngiliz üst düzey yetkililerle uzunca bir süreden beri temastadır. KKTC'nin önünü açacak konuları görüşmeye başlamıştır.

-----------------

Yeniçağ yazarı değerli tarihçi, kıymetli Muhittin Nalbantoğlu ağabeyimizi Covid-19 nedeniyle kaybettik; Allah rahmet eylesin. 2021 yılının ülkemiz ve tüm dünya için sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini dilerim.

 

Yazarın Diğer Yazıları