DEM Partili Ahmet Türk, Mardin’de Mezopotamya’da Halklar, İnançlar ve Demokratik Ortak Yaşam Konferansı'nda açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de Barış Süreci olarak adlandırılan görüşmeleri yakından takip ettiklerini ifade eden Türk, açıklamasında Kürdistan’ı dört parça olarak tanımladı.
“BİZ BU SÜRECİ BÜYÜK BİR SABIRLA VE DİKKATLE İZLİYORUZ”
Türk, yaptığı açıklamada şunları söyledi,
“Sayın Öcalan, demokratik siyasetin büyütülmesi ve Kürt halkının ortak demokratik değerlerde buluşması konusunda gereken perspektifi hemen hemen bütün Türkiye ve Kürtlerle ve Kürt aktörleriyle paylaştı. Biz bu süreci büyük bir sabırla ve dikkatle izliyoruz. İnanıyoruz ki demokratik cumhuriyete ulaşmanın yollarını bizlerin çabasıyla, Kürt halkının çabasıyla açılacaktır.
“KÜRDİSTAN’IN DÖRT PARÇASI…”
Evet, önemli gelişmelerin olduğu bir dönemdeyiz. Ancak burada birlik bizler açısından çok önemlidir. Umut ediyoruz ki bu konferans bir demokratik kongreye dönüşsün. Bunun için Kürdistan'ın dört parçasında siyasi partiler arasında bir diyaloğun oluşturulması konusunda çabaların gösterilmesi gerekiyor."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan'ın Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu SDG/YPG'ye de silah bırakması için çağrı da bulunmasını istemişti.
"HTŞ YERİNE TÜRKİYE'YE KÜRTLER KOMŞU OLSUN"
Bu çıkıştan sonra konuyla ilgili Ahmet Türk de açıklamalarda bulundu. Türk, Suriye'nin geçici yönetiminin başındaki ve HTŞ'nin lideri Ahmet Şara'ya gönderme yaparak, "HTŞ Türkiye’ye komşu olacağına Kürtler komşu olsun" dedi.
Türk yaptığı açıklamada şunları söyledi,
"Bu süreç biraz önce ifade de ettiğim gibi doğru bir şekilde ilerliyor. Buna inanıyoruz. Ancak tabii ki önümüzde engeller var. Bu engellerin başında da Suriye'deki gelişmeler, Kürt halkının oradaki özgür demokratik geleceğine ipotek olmak isteyen anlayışlarla karşı karşıyayız. Bunun aşılması gerekiyor. Buradan özellikle hükümete seslenmek istiyoruz. Kürtler silaha sarılmak zorunda kaldı. Kendi güvenliğini sağlamak için silahı eline aldı. Bir ordu oluşturmadı. Halkın güvenliğini sağlamaya yönelik atılan önemli bir adımdı. Şimdi burada Kürtlerin silah bırakmasını istiyor, özellikle Türkiye. Peki oradaki halkın güvenliğini kim sağlayacak? HTŞ'nin polisi, askeri yok. HTŞ’nin bir gücü yok. Peki o halkın güvenliğini kim sağlayacak? Bunun ötesinde HTŞ Türkiye’ye komşu olacağına Kürtler komşu olsun. Evet, bu sorunlarla karşı karşıyayız. Bütün sorunların aşılması için burada Suriye'nin Kürtler açısında kırmızı çizgimiz olduğunu hep birlikte haykırmak durumundayız."