Bu kararı hukuk fakültesinde yazsalardı, sınıfta kalırlardı!..

Bu kararı hukuk fakültesinde yazsalardı, sınıfta kalırlardı!..

Hazırlayan: Timuçin MERT

İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu'nun 25 yıl hapse mahkûm olup tutuklanmasına neden olan dava gösterdi ki MİT TIR'ları, Suriye'ye zamanın başbakanının (Ahmet Davutoğlu) dediği gibi yardım malzemesi değil, silah ve cephane taşıyormuş.

Eğer böyle olmamış olsaydı, Berberoğlu'nun "casusluk" ve "devletin güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçlamasıyla mahkûm edilmesi de mümkün olamazdı çünkü.

İnsani yardım götüren TIR'lar ile ilgili belge ve bilgilere sahip olmak, bunları açıklamak, neden suç olsun ki?

Tabii bu mahkûmiyetin yol açacağı başka birçok hukuki sorun var. Bir komşu ülkenin isyancılarına silah ve mühimmat sağlamanın yol açacağı uluslararası hukuki sorunları şimdilik bir kenara bırakalım.

Ancak, işin basın özgürlüğünü ve genel olarak Türkiye demokrasisinin durumunu gösteren sonuçları da var. Birincisi, söz konusu belgelerin içerdiği bilgi, Berberoğlu'nun bunları Cumhuriyet gazetesine verdiği tarihte artık "açık bilgi" haline gelmiş bir bilgiydi. Bu haber, zaten daha önce Al Monitor haber sitesinde ve BBC Türkçe servisinde yayınlanmıştı. Türkiye'de de Aydınlık gazetesi aynı haberi Cumhuriyet'ten önce yayınlamıştı, bilgi alenileşmişti. Alenileşmiş bir bilginin, "devlet sırrı" kapsamında değerlendirilmesi ve "casusluk" suçunu oluşturması söz konusu olabilir mi?

 (...)  Bu dava, bir örnek olay olarak hukuk fakültesindeki sınavda sorulsaydı ve bugün yargıç olarak bu kararı verenler, bu kararlarını sınav kâğıdına yazmış olsalardı, sınıfta kalırlardı.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Bakalım Yargıtay ne yapacak?

-------

2016/4601 sayılı Yargıtay kararına göre, "casusluk" için bir bilgi temin etmek ya da hedefe ulaşmak için yapılan gizli haber alma faaliyeti organizasyonuna dahil olmak gerekiyor. Aynı kararda, "siyasi casusluk" da özetle şöyle tanımlanıyor: "Yabancı devlet yararına Türkiye'nin ve vatandaşlarının zararına olacaklar bilgilerin toplanması..." Bu davada casuslukla ilgili "yabancı devlet yararı" unsurundan zaten söz edilmiyor. "

Bilgiyi "temin etme" konusunda ise dava konusu bilgi ve belgelerin, savcı eşliğinde MİT TIR'larını durduran kolluk kuvvetleri tarafından çekildiği, haklarında açılan soruşturmada delil olduğu göz ardı ediliyor.

 Dava sürecinde ve kararda Berberoğlu'nun bu görüntüleri birinci kaynaktan temin ettiğine, dışarı çıkardığına dair herhangi bir ilişki, iletişim de ortaya konulmamış.

Ezcümle, ilgili Yargıtay Ceza Dairesi önüne, hem "sır", hem "casusluk" tanımı açısından Yargıtay içtihatlarıyla çelişen bir dosya gidecek. Bakalım kararı ne olacak?

Deniz Zeyrek Hürriyet

***

Adalete güven zedeleniyor

------

Birkaç trolün söylediklerini dikkate almazsak, Enis Berberoğlu'nun 25 yıl hapse mahkûm edilerek tutuklanması kimsenin içine sinmedi..

İktidar partisinin de sinmedi..

Bakanların da, milletvekillerinin de.. Bu satırları kaleme alana kadar hak etti, hak yerini buldu diyene rastlamadım..

(...) Ortak kaygı şu..

Bu tür kararlarla;

Adalete inanç örseleniyor..

Adalete güven zedeleniyor..

(...) Peki, neden böyle oluyor.. Neden mahkemelerden vicdanları yaralayan kararlar çıkıyor?

Maalesef, hâkim ve savcılar siyasi iklimden çok etkileniyorlar...

Mehmet Tezkan Milliyet

***

Kimin vebali olduğu araştırılsın

--------

Bir yandan gazetecilerin "MİT TIR'ları ile ilgili haberleri" devlet sırrını ifşa etmek olarak sayılırken ve FETÖ ile de ilişkilendirilirken diğer tarafta 15 Temmuz'a gelinmesine neden olan süreçte "sorumluluğu bulunan askeri ve sivil yöneticiler" devre dışında bırakılıyor.

Örneğin bir gazeteci çıkıp "Askeri darbelerin siyasi ayağı olmaz. Bunu söyleyenler 'kontrollü darbe' olduğunu iddia edenlerdir. Bu tehlikeli bir argüman" diyebiliyor.

Oysa ordu, yargı, polis ve diğer kurumlarda FETÖ'cü kadrolaşmanın "hangi yıllarda arttığı, bunun sorumluluğunu hangi sivil ve askeri yöneticilerin, hangi siyasetçilerin taşıdığı" ortaya çıkarılmalıdır.

O parti, bu parti, kimin ne vebali olduğu araştırılmalı, bu araştırmaları tüm siyasi partiler desteklemelidir

Güngör Mengi Vatan