Bu kez konu sosyal medya: Abdurrahman Dilipak yine AKP’ye baş kaldırdı

Bu kez konu sosyal medya: Abdurrahman Dilipak yine AKP’ye baş kaldırdı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medyaya yönelik açıklamalarına bir tepki de Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’tan geldi. Dilipak, yasayla baş edilemeyeceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın WhatsApp, Netflix, Youtube, Instagram gibi sosyal medya platformlarının kontrol edilmesi gerektiğini açıklaması tartışmaları da beraberinde getirdi.

Söz konusu açıklamalara tepki gösteren Yeni Akit gazetesi Abdurrahman Dilipak, insanların VPN gibi aracılarla istedikleri siteye girebileceğini belirtirken, yasa ile baş edilemeyeceğini savundu.

Dilipak, "Öyle ‘yasa yaparız, ağır cezalar koyarız, herkesi yola getiririz’ diye düşünüyorsanız, siz bu işi hiç bilmiyorsunuz demektir." İfadelerini kullandı.

Abdurrahman Dilipak’ın "Sosyal mediayı tek başına yasayla kontrol edemezsiniz" başlıklı yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

"Öyle “yasa yaparız, ağır cezalar koyarız, herkesi yola getiririz” diye düşünüyorsanız, siz bu işi hiç bilmiyorsunuz demektir.

Daha siz Public Web’i biliyorsunuz. Derin Web’i ne yapacaksınız? Derin devlet gibi bir de Derin Web var, Black Web var. Haberiniz yok muydu yoksa! Orada Mafia da var, terör örgütleri de istihbarat ajanları da. Çok bastırırsanız, herkes legal alandan çıkıp, illegal alana dalar. Bir de Raspberry Pİ’yi kullanmayı öğrendiler mi? Bu sanal alemde dünyanın en hızlı koşucusu diye düşündüğünüz istihbaratçısı, polisi, savcısı, hakimi, bürokratı, siyasetçisi, engelli bir siber koşucunun yakınına bile yaklaşamaz. Yani o ByLock milattan önce idi anlayacağınız!.

Bu işin böyle olacağı belli idi. Herkesin anasına avradına sövüyorlar. Bu yeni bir şey değil ki! Gücünüz yetiyorsa, Black Web, ya da Deep Web denilen web’de olup bitenleri takip edip engelleyin.

Ha, siz Milli Bilgi Merkezini kurup, milli bir süper bilgisayar, işletim sistemi, siber güvenlik, arama motoru, sosyal media örgütlemeliydiniz ama yapmadınız. Bundan sonra yapsanız da bu yapıyı dönüştürmeniz kolay olmayacak. Daha üstün bir ağ geliştirmeniz gerek, ama beyinleriniz iş ve mevzuat yetersizliğinden yurtdışına kaçtı.

Bu saldıranlar, ya psikopat, kriminal risk grubundan birileri, ya da daha yaygın, örgütlü olanı, hani şu “trol” denilen profesyoneller var ya, onlardan. Ve bunlar yapay zekayı da kullanarak, sanal kişilikler oluşturuyor ve bu takımların ürettikleri mesajlar, Avatarlardan oluşan siber ordular eliyle saldırı için kullanıyorlar. Allah rızası için söyler misiniz, Trol denilen siber çetesi olmayan parti var mı? Her ideolojik ve politik toplumun, örgütlü cemaat yapılarının hem saldırı ve hem de savunma için Trolleri var. Profesyonel destek alıyorlar. Gönüllü elemanları var. Bu yapılara çok büyük paralar harcıyorlar. Kim bunlardan vazgeçer. Peki yarın bunlar geçmişte yaptıklarını anlatırlarsa ne olacak. Yüzünüz kızarmayacak mı! Size saldırınca davacı olduklarınıza karşı onurunuzu savunurken söyledikleriniz, yarın sizin beslediğiniz “siber köpek”ler tarafından yapıldığı ortaya çıkarsa ne olacak!

Batıda insan hakları savunucuları basın özgürlüğünden söz ederken “Media kamunun bekçi köpeği” tanımını yaparlar. Kamu yararı söz konusu olduğunda bu köpek ısırabilir anlamına çıkar bu sözden. Peki Sosyal Media’daki adına Trol denilen “Siber köpekler” kimin ve neyin bekçiliğini yapıyor. Yoksa birileri saldırı için mi bunları kullanıyor.

Yasayla baş edemezsiniz. VPN üzerinden herkes istediği siteye girer. 

Yabancı sosyal media şirketlerinin burada vergi mükellefi olmaları ya da sorumlu müdür bulundurmaları için öncelikle güçlü bir Big Data hostingi’ne ihtiyacınız var. Siz kendi ihtiyacınız için bile böyle bir şey yapmazken, başkalarından bunu nasıl istersiniz. Bugün sizin atacağınız her adım, yarın sizin ayağınıza dolanıp, önünüze engel çıkarabilir. Bu alanda kaş yapayım derken göz çıkarmak da mümkün. Bu konuda öfkeyle kalkan zararla oturur. Bu işin yasasından önce felsefesi, ahlakı önemli. Def-i mazarrat celbi menafiden evladır. Trol faaliyeti içindeki örgütleri cezalandıracak bir yasa yapın önce. Aslında yeni bir yasaya gerek yok. Zarar varsa ceza da olur. Tehdit, iftira, her şey yargıda içtihadla halledilebilir. Kadına şiddet, hayvana şiddet, haksız şiddet, vahşet, tecavüz, taciz zaten suç değil mi? İyi bir de gelin-kaynana, elti kanunu çıkarın bari oldu olacak.

Bu mantıkla yasa yaparak sorun çözemeyiz."