Bu kin sizi nereye götürür?!

Bu kin sizi nereye götürür?!

Osman Kavala yine bırakılmadı. Bu inat neden?

Hâkimlerimiz alınmasınlar, kendi kararları olarak düşünmüyorum.

Eline silah almamış, bir gizli örgüte girmemiş, darbecilere destek olmamış. Atılgan adam. Parası var. Oradan oraya koşturuyor. Türk''e mugayir ne varsa bütün faaliyetlerin içinde. Ama kanunun sınırlarını zorlamıyor. Esnetiyor sadece. Bu da herhâlde suç olmaz.

R. T. Erdoğan, Gezi hâdiselerini bir türlü kabullenemedi. Kendisi o sıra başbakandı. Birlikte yola çıktığı Abdullah Gül cumhurbaşkanıydı. A. Gül, Gezi''ye mülayim bakarken, R.T. Erdoğan çok sert konuşmuştu. Arkasının böyle geleceği belliydi. "Çarşı Grubu" diye bilinen Beşiktaş taraftarları bile mahkemedeler.

Osman Kavala''ya suç üzerine suç icat ediliyor. Bırak, adlî kontrol ver, adam evinde otursun, bir yere gidemesin. Son duruşmada üç hâkimden biri tutuklanmasına muhalif kalmış, adlî kontrol istemiş. Niye illâ dört duvar arasına sokulacak?

Avrupa Konseyi, AİHM''in kararlarını eline almış, ensemize biniyor. Daha önce ABD istedi diye rahip Brunson, Almanya istedi diye gazeteci Deniz Yücel gönderilmedi mi?! 

Müslümanlık deyince, "Din bizden sorulur." moduna giriyorlar. Karşındaki ister dinli ister dinsiz olsun, kendisinden değilse, varsın ölsün diyorlar. İncelesinler bakalım Hz. Peygamber müşriklere ne yapmış.

Osman Kavala dünyanın bir başka ucunda, ben bir başka ucunda. Bağdaşır, yanaşır hiçbir yönümüz yok.

Kim olursa olsun, "adalet" diyorum sadece. PKK/HDP''nin en haslarından Aysel Tuğluk için de iki gün önce yazdım. Hapisten çıkarılmalı. Çünkü sağlık meselesi var. Raporlar çelişkili.

Gezi hâdiselerinde bile din ön aldı. Gezi Parkı gösterilerinden kendilerine pay çıkarmak isteyen maksatlı kişiler, Dolmabahçe Sarayı''nı hedefe koydular. Saray''la Dolmabahçe Camisi arasında çatışmalar çıktı. Yaralananlar camiye taşındı. R. T. Erdoğan, buradan vurmak istedi. "Camide içki içtiler. Görüntüler var." dedi. 

Büyük hâdiseler oluyor. Adamlar içki şişeleriyle mi dolaşıyorlar?! En kâfiri bile camide içki içilmeyeceğini bilir. Ne olursa olsun babasının, atasının hatırına camiye içki sokmaz. Zaten müezzin de içki içilmediğini söyledi. Ama R. T. Erdoğan, kendisine karşı bir hareket gördüğü için hazmedemiyor, meseleyi, halkın en hassas olduğu noktadan deşiyor.

Kabul... Masum gösteriler yön değiştirdi. Sol tarafın eski alışkanlıkları depreşti. Yaktılar yıktılar.

Yakanları yıkanları buldun mu?

R. T. Erdoğan o dönemde bir konuşmasında, Gezi hâdiselerinin üzerine giderken "Yüzde 50''nin oyuyla da iktidara gelmiş olsak kendimizi her zaman yüzde 100''ün partisi, yüzde 100''ün iktidarı olarak gördük." demişti. (11 Haziran 2013)

Maalesef geçen zamanda hiçbir surette, bütünü kucaklamadı. Kendisinden olmayanı karşısına aldı.  

Gezi hâdiseleri sırasında cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül ise, R. T. Erdoğan''ın bahsettiği konuşmasından üç gün sonra mutedil ve kucaklayıcı konuşmuştu:

"Şunun da yine bilinmesini isterim ki bütün bu son üç dört gün içerisindeki gelişmeler gösteriler, bunlar yapılırken Türkiye''nin demokrasisi de test edilmiştir. (...) Verilen bütün düşünceler okunmuştur, görülmüştür, not edilmiştir ve mesajlar da alınmıştır. Bütün vatandaşlarıma bu vesile ile sevgilerimi sunuyorum."

Biz hâlâ Gezi davası güdüyoruz. Birini yakaladık. Bütün suçu omuzuna yükleyelim.

Yine Hak Teâlâ''nın buyruğunu hatırlatacağım: "Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin.".

Yazarın Diğer Yazıları